Hamas eski Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, İsrail'in normalleşme bahanesiyle Arap devletlerini kendi çıkarları için kullanmak istediğini söyledi.
Özgürlükler için Siyasi Araştırmalar Merkezi tarafından online düzenlenen İslam Dünyası ve Gelecek Beklentileri başlıklı seminerde konuşan Meşal, "Arap dünyası ABD'nin temsil ettiği sömürgeci güçler, ikincisi ise kökleri ve stratejisi olan Siyonist tehdit olmak üzere iki zorlukla karşı karşıya." dedi.
Meşal, İsrail'in Arap ülkeleri ile normalleşmesinin geçici bir adım değil, Tel Aviv yönetimin stratejisinin bir parçası olduğunu vurguladı.
Siyonist varlığın Arap dünyasının kalbinde bulunmasının, Arap birliğini ve varlığını tehdit ettiğine dikkati çeken Meşal "İsrail normalleşme yoluyla bölgeye entegre olmak istiyor ve kendini Arap devletlerinin müttefiki olarak gösteriyor. Ancak müttefik değil Arap devletlerini kendi çıkarları için kullanmak istiyor." diye konuştu.
Meşal, İslam dünyasının bileşenleri arasında iki konuda güçlü bir işbirliği ve koordinasyon oluşturmanın önemine dikkati çekerek bu konuları tüm etnik ve mezhepsel farklılıkların üstesinden gelmek ve teknik anlamda kalkınma çabası olarak sıraladı.
BAE ile İsrail arasındaki normalleşme anlaşması
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ağustos'ta İsrail ile BAE'nin "ilişkilerini tamamen normalleştirmek" için anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu.
BAE resmi ajansı WAM'ın haberinde de İsrail ile BAE'nin, ilişkilerin tesisi için "ortak bir yol haritası" belirleme konusunda anlaştığı ve iki ülkeden yetkililerin ilerleyen haftalarda bir araya gelerek farklı alanlarda ikili anlaşmalar imzalayacağı ifade edilmişti.
Arap Birliği üyesi ülkeler, 2002 yılında Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta kabul ettiği Arap Barış Girişimi bildirisiyle, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini kabul etmedikçe İsrail'le normalleşmeyi reddetmişti.
BAE, 1979'da Mısır'ın, 1994'te de Ürdün'ün ardından İsrail ile normalleşme anlaşması imzalayan üçüncü Arap ülkesi oldu. (AA)