Halep’teki Kuşatma ve Katliamlar Adana’da Protesto Edildi

Adana Sivil İnisiyatif Meclisi’nin (ASİM) çağrısıyla, Halep'te 15 gündür devam eden insanlık dışı uygulamalar tel'in edildi.

ASİM çağrısıyla 5 Ocak Meydanında bulunan Kemer altı Caminde kılınan Cuma namazı çıkışı basın açıklaması ve gıyabı cenaze namazı kılındı. Programın sunuculuğunu Medeniyet Vakfı adına Serdar Gürbey yaptı. Konuşmasında şu hususlara değindi. Bugünkü açıklamamız Halep’te ve yeryüzünün doğusunda ve batısında Allahın sözünü yüceltmek için mücadele eden herkes içindir. Öncelikle Allah’dan yeryüzünde Cihad eden bütün mücahitlere yardım etmesini, onları zafere ulaştıracak sebeplerle amel etmelerini ve tek yumruk olmalarını nasip etmesini diliyorum, onların can verdikleri bu davayı hakkıyla anlamayı bize de nasip etmesini, bizleri söz ve amelde ihlaslı olmaya iletmesini yüce Allah'dan niyaz ediyoruz. Yıllardır zalimler başta Halep'te olmak üzere, Arakan, Afganistan, Filistin ve Irak da Müslümanlara saldırılıp kadınlara çocukları acımasızca katlediyorlar. Yanı başımızdaki bu savaş neye sebep oldu derseniz şunu söyleyebiliriz. Uzak bildiklerimiz yakın oldu, kaçtığımız sorumluluklar bizi buldu. Yüce Allah özelde onları genelde hepimizi imtihan etmektedir. ‘Şüphesiz ki Allah müminlerden canlarını ve mallarını kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır' Ayet sonunda yaptığınız bu alış verişten dolayı sevininiz buyuruyor. Bir Hadisi şerif de 'Bir Mümine yapılan zillet ve hakareti görüp de defedilmesine gücü yettiği halde yardımda bulunmayanları Cenabı Hak mahşerde zelil ve perişan eder.” Evet biz bu uğurda gücümüzün yettiğinden fazlasıyla mücadele edeceğiz Muhabir, Suriye de Küçük Bir Çocuğa Şu Soruyu Soruyor “ BÜYÜYÜNCE NE OLACAKSIN Çocuk Şu Cevabı Veriyor “ BEN BÜYÜYÜNCE ÖLECEĞİM.. Evet, ümmet olmanın bedelini ödemeliyiz ve kardeşlerimizi yardımsız bırakmamalıyız.

Basın açıklamasını Özgür-der Adana Temsilciliğinden Hakan Yalınız okudu. Gıyabi cenaze namazını Serkan Çaycı kıldırdı ve ardından dua etti.

'Halep'i Savunmak Ümmeti Savunmaktır' yazılı pankartların açıldığı eylemde, program boyunca 'Yaşasın Suriye Direnişimiz', 'Adana'dan Halep'e Direnişe Bin Selam', "Katil Rusya Suriye'den defol", 'Suriye Halkı Yalnız Değildir', 'Katil İran Suriye'den Defol', 'Yaşasın İslami Direnişimiz' ve "Uyan, Diren, Özgürleş" sloganları atıldı.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

HALEP’İ BOĞAN SESSİZLİĞİMİZ OLMASIN!

Suriyeli kardeşlerimiz tam altı yıldır dünyanın gözü önünde sistematik katliamlara, kıyımlara maruz kalmakta. Her gün içimizi parçalayan onlarca, yüzlerce görüntüyle karşılaşmaktayız. Bizim üç beş saniyeden fazla bakamadığımız fotoğraf karelerini, Halepli kadınlar, çocuklar, yaşlılar olarak topyekûn bir halk bizatihi yaşamakta. Bombalanmayan tek bir hastanenin dahi kalmadığı Halep’te ise yaralanmak ölmekten daha trajik bir hale gelmiş bulunmakta. Gıda yardımının ulaştırılamadığı Halep’in yavruları “cennette yemek yiyebileceğiz” diye ölüme kucak açıyor.

Bugün Halep’te, tarihin görebileceği en acımasız ve vahşi katliamlardan biri yaşanıyor. Zalim Baas Rejimi, Emperyalist Rusya ve İran hiçbir hukuk gözetilmeden işlenen bu cürümlerin failleridir. BM, AB ve ABD ise yaşananlar karşısında kamuoyu önünde üç maymunu oynayan arka planda ise çıkarları için müslüman kıyımından içten içe hoşnutluk duyan Haçlı artıkları olarak katliamın ortaklarıdır. Kukla DAEŞ ve PYD/PKK ise emperyal güçlerin kiralık katilleridir. Bu şer ittifakı, ancak Halep’i insansızlaştırarak zafer elde edebileceklerinin farkına varmışçasına bir soykırım gerçekleştiriyor. Halep’te 15 Kasım’dan bu yana rejim ve müttefikleri tarafından iki binden fazla hava saldırısı, yedi binden fazla top atışı yapıldı. Zalimler bilinçli bir şekilde fırınları, hastaneleri, okulları, camileri ve halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak için çıktığı toplu mekanları vuruyor. Halep’e deprem etkisi yaratan sığınak delici bombalar atılıyor ve enkazların altından her gün onlarca kadın ve çocuk cesedi çıkarılıyor.

Bu ağır saldırılar altında kalan 300 bin sivil insan en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak hale gelmiş durumda ve ölümle, açlıkla pençeleşmektedir. Yaşananlar karşısında kulakları sağır eden bir sessizlikle karşı karşıyayız. Halepli kardeşlerimizi ağır bombardımanlar, sistematik katliamlar kadar insanların sessizliği de yaralıyor. Batının ve işbirlikçilerinin insafsız ama bilinçli sessizliğini anlamlandırabiliyoruz. Onlar kimliklerinin ve düşmanlıklarının gereğini yapıyorlar.

Ne yazık ki İslam alemi de bu sessizliğin bir parçası olmuş durumda. Bir vücudun azaları gibi olması emredilen müminlerin, kardeşleri ateş altındayken sessiz kalmasını ise idrak etmekte zorlanıyoruz. Dört koldan kuşatılmış, nefessizliğe mahkûm edilmiş Halep’te, öz be öz kardeşlerimiz katlediliyor. Zulüm karşısında susmanın suça iştirak olduğunu haykıran bir Peygamberin ümmeti olarak kardeşlerimizin katledilmesine sessiz kalmayı vicdanımız ve inancımız nasıl kabul edebilir? Ahlak ve inanç bütün siyasi dengelerden önce gelir. Halep’teki soykırım karşısında siyasi dengeler bahanesi kabul edilemez bir vicdani çürümedir. Dengeler, Halep yok olduktan sonra ne ifade edecektir, merak ediyoruz? Pervasızca Halep üzerine bomba yağdıran, ölüm kusan güçler İslam dünyasının ve insanlığın sessizliğinden güç alarak arsızca barbarlıklarını “terörizmle mücadele” diye pazarlıyorlar. Zalim, olanca gücüyle katliamını sürdürürken, hatta arttırırken, mazlumun yanında durmak haysiyetimizin gereğidir.

Halep direnişin öncüsü kardeşlerimiz imtihanlarını olanca güzelliğiyle verdiler ve Rablerine gittiler. Geride kalanlara destek olmak ise bizim imtihanımız olarak önümüzde duruyor. Halep Ölüyor iken duyarsızca yaşamak günden güne büyüyen bir vebale dönüşüyor. Artık buna dur demeliyiz. Ayağa kalkmalı ve şerefimizi haykırmalıyız. Halep’in çığlığına ses vermek, ihtiyaçlarını karşılamak en asli vazifemizdir.

Halep için en iyi insani yardım ise kendilerini ölüm makinelerinden koruyacak teçhizat ve donanımların verilmesi ve açlıkla cebelleşen halk için insani yardım koridorunun açılmasıdır.

Ayrıca Arakan’da yaşanan insanlık dışı katliamlar karşısında da İslam dünyasını harekete geçmeye çağırıyoruz.

Zalimleri lanetlerken, Rabbimizden onuru ve şerefi için direnen kardeşlerimize yakın bir zafer diliyoruz.

Halep’i boğan bizim sessizliğimiz ve eylemsizliğimiz olmasın.

ADANA SİVİL İNİSİYATİF MECLİSİ

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi