Halep'ten gönderdiği fotoğraflar ve verdiği bilgilerin gerçeği yansıttığını aktaran el-Halebi, "AA vesilesiyle ve bir AA çalışanı olarak fotoğraflarımla Halep'teki olayları tüm dünyaya duyurmaya çalışıyorum." diye konuştu.
El-Halebi, dünyanın Esed rejimi ve ortaklarının Halep'te sivilleri hedef alan saldırılarına sessiz kaldığını vurgulayarak, "Uluslararası kamuoyu Halep'teki olaylara ilgisiz ve duyarsız, konuşulanlar da söylemden ibaret. Rejimin kuşatması altında olan 300 bine yakın sivil bir Kobani olamadı. Terör örgütü DAEŞ Kobani'ye saldırırken uluslararası kamuoyu ayağa kalktı. Koalisyon uçakları DAEŞ bölgeden çıkartılana kadar gece gündüz Kobani ve çevresine saldırmıştı." ifadelerini kullandı.
Fotoğrafının Time dergisinin 17 Ekim'de çıkacak sayısının kapağında yayınlanacağını görünce mutlu olduğunu kaydeden el-Halebi, bu şekilde büyük bir kitleye ulaşmasını umduğu fotoğrafın hikayesini şu sözlerle aktardı:
"Rus uçaklarının Ensari semtinde yerleşim yerini bombaladığı haberini alır almaz olay yerine hareket ettim. Beyaz baretlilerin de bir kamyonetle olay yerine gittiğini gördüm ve onları fotoğrafladım. Ekipler, araçları çalışmadığı için yoldan geçen bir kamyonetle can kurtarmaya gidiyorlardı."
Vurulan yerin kısa bir süre sonra rejimin varil bombalı saldırısının tekrar hedefi olduğunu ifade eden el-Halebi, "Can kurtarmaya gelen ekip varil bombalı saldırıda canlarından olacaklardı.'' dedi.
Halep'in Meşhed semtine Rus jetlerinin düzenlediği hava saldırısında başından yaralanan babasını tedavi için Türkiye'ye götürdüklerini anlatan el-Halebi, tüm müdahelelere rağmen babasının yaşamını yitirdiğini söyledi.
Beha el-Halebi, "Babamın bu fotoğrafı görmesini çok isterdim. AA'nın yayınladığı fotoğraflarımı babam benden daha çok merak eder, hangi gazete ve derginin aldığına bakardı. Bu fotoğrafı babam Muhammed el-Cebeli'ye ithaf ediyorum. Bir foto muhabiri olan babamdan çok şey öğrendim." şeklinde konuştu.
Bazen kelimelerin anlatamadığı şeyleri bir fotoğrafın anlattığını, fotoğrafın etkisi güçlü olduğu için Halep'te foto muhabirliğine karar verdiğini belirten El-Halebi, tedavi amacıyla çıktığı Halep'e geri dönmeyi arzuladığını dile getirdi. Beha el-Halebi, "Kardeşlerim şimdi kuşatma bölgesindeler. Ben de bir fırsatını bulup tekrar Halep'e dönmek istiyorum. Burası benim doğup büyüdüğüm yer, terk etmek olmaz. Şimdi kız kardeşlerim içeride, çıkmalarını teklif ettim onlar da kabul etmedi." ifadelerini kullandı.
Kız kardeşlerinin de kendisi gibi düşündüğünü ve doğup büyüdükleri toprakları terk etmek istemediğini vurgulayan el-Halebi, "Olduğumuz yeri terk etmememiz babamızın da vasiyetiydi. Muhalifler kuşatmayı kırınca çıkma fırsatımız vardı, çıkmadık. Rejim kuşatması altında yaklaşık 300 bin kişi var. Hiçbirinin çıkmak istediğini zannetmiyorum" diye konuştu.