Suriye’de Rusya destekli Beşşar Esed güçleri ve İran destekli milislerin yoğun saldırısına maruz kalan Halepli siviller, bombaların yıkımı, açlık ve ilaçsızlıktan sonra salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını haykırarak yardım çağrısında bulundu.
Esed güçleri ve işbirlikçileri, direniçilerin kontrolündeki Doğu Halep’te, yüz binlerce sivile karadan ve havadan, savaşın en şiddetli saldırılarını düzenliyor.
Direnişçilerin kontrolündeki bölgelerde bulunan 200 binden fazla sivil farklı semtlere dağılmışken, on binlercesi de direnişçilerin elindeki çatışma bölgelerinden Esed güçlerinin hâkim olduğu alanlara göç etti.
“Her Türlü Saldırıya Maruz Kalıyoruz”
Dünyayla iletişimi kesilen yüz binler, oldukça zayıf olan internet aracılığıyla bölgeden AA muhabirlerine ses kayıtları göndererek yardım çığlıklarını duyuruyor.
Bunlardan Halepli sivil Muhammed Halife, “Halep’in durumu kötünün kötüsü. Tarihte hiç olmamıştır böyle bir şey, eminim. Her türlü saldırıya maruz kalıyoruz. İnsanlık ölmüş ve vicdanlar yok olmuş. Kimse sivilleri düşünmüyor. Mâlesef sivil savunmanın ne bu yaralıları tedavi edecek ne de enkazda mahsur kalan insanları kurtaracak imkânı var.” dedi.
“En Fazla Sivil Savunma Merkezleri ve Ekipleri Hedef Alınıyor”
Halepli sivillerden Zahir Mustafa, “Rusya ve rejim güçleri, insanların göç etmek zorunda kaldığı batı kısımları da vuruyor. Uçaklar durmadan bomba yağdırıyor. Su, ekmek, yemek, elektrik de yok.” dedi.
Halep sakinlerinden Cud Hatip de insânî dramı şu sözlerle anlattı:
“Halep’te yaşanan acılar rejim güçlerinin saldırılarından dolayı günbegün artıyor. Temel ihtiyaçları tedarik etmekte çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. En önemli sıkıntı çocuklar için süt ve gıda, yaralı ve hastalar için de ilaç. Havadan ve karadan saldırılar hiç ara vermeden sürüyor. Sağlık çalışanlarının sayısı azaldı. Ameliyatlarda kullanılan malzemeler tükenmek üzere. Doktorlarımız ve sağlık kuruluşları medya aracılığıyla dünyaya seslense de kimsenin aldırış etmediği ortada.”
Hatip, on binlerce sivilin direnişçilerin kontrolündeki semtlere göç etmesinin yeni sorunlara yol açtığını belirterek, “Bu kadar insan dar alana sıkışmış oldu. Cesetleri gömecek yer kalmadı. Salgın hastalıklar kapıda.” dedi.
Sivillerin dayanma gücü kalmadığını vurgulayan Ebu Eymen, “Hava çok soğuk. Isıtacak hiçbir şey yok. Bazen tedavi edilemeyen hastaların kolları bacakları mecburen kesiliyor. Yaralı ve hastalar ölüme adaylar.” şeklinde konuştu.
Yüz Binlerin İnsânî Krizi!
Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’ye sınır olan Halep, Şam’dan sonra ülkenin ikinci büyük kenti konumunda. Kent merkezinin Türkiye sınırına uzaklığı 40 kilometre. Esed güçleri, Rusya ve İran destekli milisler, 15 Kasım’dan bu yana kent merkezinin doğusunda direnişçilerin elindeki semtlere havadan ve karadan şiddetli saldırılar düzenliyor. Rusya ise Halep’teki hava saldırılarda yer almadığını savunuyor. Buna karşın, Esed güçlerinin haberleşme ağını dinleyen direnişçiler, Rusya’nın kara harekâtının her kademesinde boy gösterdiğini bildiriyor.
Esed güçlerinin kuşatmasında yüz binlerce sivilin bulunduğu Doğu Halep’te halk 3 ayı aşkın süredir temel insânî ihtiyaçlarını gideremiyor. Son üç hafta içinde kentin doğusundaki tüm hastaneler, sağlık merkezleri, fırın ve okullar rejim saldırılarıyla hizmet dışı kaldı. Baz istasyonlarının büyük kısmının yıkılması ve Esed güçlerinin telefon hatlarını kesmesi nedeniyle kentle iletişim sâdece kısıtlı şekilde internet üzerinden kurulabiliyor.