HAKSÖZ-HABER
İki yıldır Suriye halkının yaşadığı vahşet tablolarına rağmen halen Baas lobisinin propaganda çalışmalarının tesiri altına girmeye gönülden razı kesim ve kimselerin Esed’e bağlı Baas ordusunun askerlerinin ve Şebbihaların yaptığı işkence, tecavüz ve katliamlara inanmak istememeleri nasıl bir akıl tutulmasıdır, çözebilmiş değiliz.
Son olarak Halep Üniversitesi Mimarlık Fakültesinin bombalanmasını Esed’in pir u pak rejimine yakıştıramayan bu çevre ve kişiler ısrarla üniversitenin muhalifler tarafından bombalandığını iddia etmeye ve Esed’in Türkiye sözcülüğünü üstlenmeye devam ediyorlar. Muhaliflerin her gün katliamda ölen öğrencilerinin isim ve fotoğraflarını yayınlaması da tatmin etmez bunları. Çok güvendikleri Suriye rejiminin iddiası yeter de artar şartlanmaları için.
Oysa üniversitenin bombalandığı ana ilişkin uçakların havada bıraktığı izlerin görüntülerini de yayınlamıştık. Yine de öyle bir şartlanma ve bağlılık oluşmuş ki bunları ikna etmek ne mümkün!
Bu arada muhaliflerin ne zaman savaş uçağı sahibi olduklarını da merak ettik doğrusu. Suriye halkının koruyucusu direnişçilerin elinde bu zalimlerle savaşabilmek için uçakların olmasına çok sevinirdik ama maalesef yok.
Bir Mesajınız Var
Üniversiteye yönelik saldırı yardım çalışması için Özgür-Der Van Şubesinden arkadaşlarımız Halep’te iken yaşandı. Ve saldırının gerçekleştiği yere de oldukça yakındı arkadaşlarımız. Orada bulunan Ercan Bozkurt kardeşimiz sitemiz okuyucuları için olayla ilgili şu mesajı geçti:
“Halep Üniversitesine yapılan bombalı saldırının tanıkları olarak İHH ve ÖZGÜR-DER ekipleri yardım dağıtmak için olay yerine 200 metre yakınlığında bulunuyorlardı. Medyada çıkan yalan haberler üzerine bu haberi yapma gereği duyduk. Olayın muhalifler tarafından canlı bomba olarak yapıldığı iddia edilmiş. Bu tamamen asılsız ve çarpıtma bir haberdir. Ben o esnada komutan HAC AZZAM HAC ÖMER ile röportaj yapıyordum. Kendisi Nurettin Zengi Ketibesinden olup Han Asel cephesinin komutanıdır. Olay esnasında biz bahçede oturuyorduk. Bulunduğumuz bölge tamamen yıkıldı sandık. Çok şiddetli bir patlama oldu. Uçaklardan yine ölüm yağıyordu. Uçakları gözlerimizle gördük. Öncelikle uçak sesleri geldi. Herkeste bir tedirginlik belirdi. Nereyi vuracakları merak ediliyordu. Birden şiddetli bir sarsıntı yaşadık. Hatta komutan kendini bana siper etmemiş olsaydı çok ağır yaralanacaktım. Cam parçaları içinde kaldık. Komutan uçaklardan varil bombalarının atıldığını söyledi. Daha sonra 81 kişinin şehit olduğunu tespit etmişler. 160 kişi de ağır yaralanmış.”