Halep’i alırsak Esed düşer
Suriye diktatörü Esed rejiminin askerlerine karşı direnen Özgür Suriye Ordusu komutanlarından Rıdvan Ebu Celal, Yeni Akit muhabiri Hüseyin Kulaoğlu'na yaptığı açıklamada, Halep'in mihenk taşı olduğunu ve Halep’i teslim almaları halinde Esed rejiminin de düşeceğini söyledi.
HÜSEYİN KULAOĞLU / HALEP
Akit, Suriye'nin en büyük şehirlerinden olan Halep’teki çatışmaların en yoğun yaşandığı Selahaddin Mahallesi’ne girdi. Sürekli bombaların yağdırıldığı ve çatışmaların kesilmediği Halep'te, Hüseyin Kulaoğlu’na konuşan Özgür Suriye Ordusu komutanı Rıdvan Ebu Celal, Halep'in mihenk taşı olduğunu ve Halep’in düşmesi halinde Esed'in de düşeceğini söyledi. Esed’in havadan ve karadan yaptığı bombardımana karşı var güçleriyle savaştıklarını belirten Rıdvan Ebu Celal, halkın Özgür Suriye Ordusu’na olan desteğinin gün geçtikçe arttığını kaydetti. Selahaddin Mahallesi’nde tankların geçişine izin vermeyeceklerini ifade eden Celal, sonuna kadar direneceklerini söyledi.
Savaşçı unsurların dışında kimsenin barınmadığı Halep’in her caddesi ve sokağı yangın yeri. Yanmış araçlar, yıkılmış binalar, harap olmuş alt yapı ile adeta hayalet kent görüntüsü veren Halep’i kuşatarak Esed güçlerine karşı savaşan direnişçiler, Esed rejiminin düşmesini beraberinde getireceğini inandıkları kenti ele geçirmek için var güçleriyle mücadele ediyor.
HALEP'İN KIRSALINA KAÇAN SİVİLLER
GIDA BULMAKTA ZORLANIYOR
Halep’teki çatışmalar şehir merkezinde devam ederken, kentin kırsal kesimlerinde herhangi bir hareketlilik görülmüyor. Suriye diktatörü Esed'in Halep'e tanklarını yığması ve saldırı hazırlığında bulunması üzerine sivillerin tamamına yakını kenti terk etmiş vaziyette. Halep’i terk eden Suriyeliler, ya kentin kırsal kesimlerinde saklanıyor ya da Türkiye’ye göç ediyor. Kırsal kesime kaçan Suriyeliler, büyük bir gıda sıkıntısı ile karşı karşıya.
Elektrik, telefon gibi hizmetlerden yararlanma imkanı kalmayan sivil halk, birincil ihtiyaçları olan güvenli bir şekilde barınma ile gıda ihtiyaçlarını karşılamak için uğraş veriyor.
AİLELERİNİ BIRAKIP, SAVAŞMAK
İÇİN HALEP’E DÖNÜYORLAR
Türkiye sınırından Halep'e kadar olan bölgelerin bir çoğuna Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) hakim olduğu görülüyor. Halep'e çok büyük önem veren ÖSO, bölgeye sık sık asker sevkıyatı gerçekleştiriyor. Ailelerini Halep'in kırsal kesimlerine çıkararak güvenli bölgelere yerleştiren Suriyeliler, Esed rejiminin askerleri ile savaşmak için Halep'in merkezine dönerek ulusal kurtuluş mücadelesine destek veriyor.
ÖZGÜR SURİYE ORDUSU'NA BÜYÜK İLGİ
Halep'in kırsal kesiminde bulunan 25 kişilik bir grup asker ile beraber, 3 araçlık konvoyla şehrin merkezine doğru yol alıyoruz. Alınlarına "La İlahe İllallah" bandajı takan askerler, roketatar ve makineli tüfekleri bir an bile yanlarından ayırmıyor. Aileleri ile vedalaşan ve helallik isteyen direnişçiler, araçlarının dost ateşine uğramaması için en ince ayrıntıyı da düşünerek, araçlara ÖSO'nun bayraklarını asıyor. Halep merkezine yapılan yolculuk boyunca halkın askerlere yönelik yoğun tezahürat ve sevgi gösterileri dikkat çekiyor. 7'den 70'e herkes askerleri selamlarken, tekbirler getirmeyi ihmal etmiyorlar.
KÜRT KÖYLERİNDE
PKK BAYRAĞI
Yolculuk sırasında ise Kürt köylerinden geçerken, PKK'nın Suriye uzantısı olan Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) köylere kontrol noktası koyduğu ve bayrak astığı görülüyor. Kontrol noktalarında nöbet tutan silahlı erkekler, kalabalık direniş gruplarına karşı sessiz kalmayı tercih ediyor ve kontrol noktalarından kolayca geçmelerine yardımcı oluyor.
Yolumuz üzerinde Halep’in Anadan mahallesine uğruyoruz. Anadan Mahallesi, Esed askerlerinin saldırısı altında kalırken, mahallenin yıkıntılar altında olduğu görülüyor. Mahalledeki cami bile bombaların hedefi olurken, birçok evin yerle bir olduğu görülüyor. Evlerden dökülen beton parçaları, yollara dağılmış camlar ve kesilmiş elektrik telleri dikkat çekiyor. Mahalledeki herkes göç edip giderken sadece canlı olarak sokaklarda gezen kediler görülüyor.
ABDEST ALIP ŞÜKÜR NAMAZI KILDIKTAN SONRA HALEP'E GİRDİLER
Halep merkezine doğru birlikte ilerlediğimiz direnişçiler bir evde mola vererek, abdest aldılar ve şükür namazlarını kılarak Halep'in merkezine girdiler. Normal şartlarda bir saat süren yolculuğumuz; güvenlik gerekçesiyle tali ve patika yolları tercih etmemizden dolayı yaklaşık üç saat sürüyor. Beydin mahallesinden Halep'in merkezine girdik. Halep, terk edilmiş bir şehir. Cadde ve sokaklar bomboş. Şehrin bazı yerlerinde ise gözle görülebilen ufak tefek hareketlilikler yaşanıyor. Şehirde, pazar kurulmuş ama savaştan kaçış sebebiyle pazardaki esnaf adeta sinek avlıyor.
HALEP, YANMAYA DEVAM EDİYOR
Baas rejiminin askerlerinin havadan ve karadan bombaladığı Halep’ten dumanlar yükseliyor. Havan topları ile yapılan saldırılar sonucunda, şehrin birçok yerinde çöküntüler oluşmuş. Halep'in merkezinde yol boyunca yanmış tanklar, otobüsler ve otomobiller görülüyor. Sokakların girişleri yanmış araçlarla veya molozla kapatılmış.
Hayalet şehri andıran şehirde top sesleri ve kurşun sesleri hiç eksik olmuyor. Beydin mahallesinin ardından, Şukkari mahallesine ve son olarak da çatışmaların en yoğun yaşandığı Selahaddin mahallesine girdik.
EL FENERİ IŞIĞINDA İFTAR EDİYOR
Selahaddin mahallesinde de elektrik kesik. Karanlıkta ilerlerken yakılan el feneri ışığında iftar açan direnişçileri görüyoruz. Fotoğraf çekerken, yerlerinin belli olmaması için flaş patlatmamıza izin vermiyorlar. Direnişçiler, çok sıcak bir tavırla bizi karşılarken, yiyeceklerinden ve içeceklerinden ikram ediyorlar. Direnişçilerin, bombaların ve silah seslerinin altında iftar açtığını görünce, Suriye’deki özgürlük ateşinin nelere kadir olduğuna kanaat getiriyoruz. Hafif silahlara sahip oldukları görülen direnişçiler, bazı evleri karargah gibi kullanıyor. Her sokakta gruplar halinde nöbet tutan direnişçiler, her fırsatta Esed'in askerlerine karşı sonuna kadar direneceklerini kararlılıkla vurguluyorlar.