“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınına devam eden Haksöz dergisi, Nisan-Mayıs 2020 tarihli 349-350. sayısında “Koronavirüs ve İnsanın Anlam Arayışı” manşetiyle çıktı.
Gündem’de virüs sağınıyla mücadele ve syasi yansımaları değerlendiriliyor. Türkiye’nin bu süreçteki başarı grafiğinin Batı kompleksinin aşılmasına katkı sağlayabileceğinin ifade edildiği değerlendirmede, otoriter tutumun ise perspektif daralması getirdiğine dikkat çekiliyor.
Koronavirüs ve insanın anlam arayışına ilişkin hazırlanana soruşturmada Ramazan Yazçiçek, Ali Bulaç, Dr. Mevlit Yurtseven, Hasan Eker ve Dr. Murat Koç derginin konuyla ilgili sorularına cevap veriyorlar. Bu noktada ismi zikredilen yazarlar koronavirüsü bir tabiat olayı olarak mı yoksa ilahi bir işaret/uyarı olarak mı okumak gerektiğini; sürecin bir şeyler değiştirip değiştirmeyeceğini; insanın anlam arayışına bir katkı sağlayıp sağmayacağını; küresel ölçekte daha otoriter yönetim süreçlerine yol açıp açmayacağını tartışıyorlar.
Rıdvan Kaya, koronavirüs süreci farklı bir açıdan değerlendiriyor gerek duyarlılık gerek tedbirler bazında ortaya çıkan ikiyüzlülüğü sorguluyor: Ölümün bir duyarlılık oluşturması için ancak Batılı ülkelerde yaşanması ya da virüs ve benzeri tıbbi bir sorun neticesinde gerçekleşmesi mi gerekiyor?
İsmail Ceyran, ontolojik olarak insanın ölümle ilişkisi ve ahiret bilincini merkeze alan yazısında dünyaya nasıl bir anlam yüklemek gerektiğine dair çıkarımlarda bulunuyor: Nihai esenliğe doğru nefeslenilen bir gölge yeri.
Fevzi Zülaloğlu, Kur’an’daki ilahi uyarı ve cezalandırmalarla ilgili kıssa ve ayetler üzerinden koronavirüsün “ilahi bir musibet” olarak okunup okunamayacağını tartışıyor ve yazısını sürece dair bir dua ile tamamlıyor.
Salih Orhan, koronavirüsün düşündürdüklerine değindiği yazısında her şeyi egemenliği altına aldığını, her şeye güç yetirebileceğini, her şeyi bilebileceğini vehmeden insanoğlunun bu musibet karşısındaki çaresizliğini gözler önüne seriyor.
Hamza Türkmen, cemaat ve sivil toplum modellerini kıyasladığı yazısında kavramsal analizlerin yanı sıra İslam tarihinden ve çağdaş İslami hareketlerden örneklere de yer veriyor. Türkmen, sivil toplumu öncelemenin risklerine dikkat çekerken cemaatleri İslami mücadele ve hareketin temel taşları olarak nitelendiriyor.
Kenan Alpay, şehadet ve şehitlik kavramlarını incelediği yazısında Kur’an ve sünnetteki karşılıkları üzerinden bu kavramları doğru şekilde anlamaya ilişkin alternatif bir yaklaşım sunuyor.
Musa Üzer, Rusya ile Suriye konusunda mutabakata varılmasının ardından Erdoğan’ın da dilinden dökülen “Müslümanın Müslümanla savaşı” ifadesinin doğruluğunu etraflıca analiz ediyor. Kur’an ve İslam tarihinden örneklerin yanı sıra kelami tartışmalara da yer veren Üzer, zalim birine/gruba/örgüte/devlete Müslüman denip denemeyeceğini ve Müslüman bile olsa zulmeden bir topluluğun hükmünü tartışıyor.
Av. Ömer Faruk Karagüzel, ‘af yasası’ olarak da bilinen infaz düzenlemesini inceliyor. Geçmişteki af örneklerini de değerlendiren Karagüzel, devletin yaklaşım biçimiyle “suç ve suçlu” kavramlarının toplumsal olarak kabul gören meşruiyetinin sorgulanır hale getirildiğini açıklıyor. Karagüzel’e göre kapsadıkları ve kapsamadıkları göz ününde bulundurulduğunda bu infaz düzenlemesi de adaleti getirmekten bir hayli uzak.
Çeviri yazılarda Hindistan’daki gelişmelere özellikle genişçe yer verilmiş. Müslümanlara yönelik saldırıların koronavirüs sürecinde tırmandığına dikkat çeken tanıklıklara yer veriliyor. Manash Firaq Bhattacharjee, Azad Essa ve Apoorvanand imzalı yazılarda Müslümanların vatandaşlık yasasına tepkileri ve nasıl hedef haline getirilerek kanlı saldırılara maruz kaldıkları gözler önüne seriliyor. David Hearst, Mısır’daki korku diktatörlüğünün koronavirüs politikasının nasıl bir felakete yol açtığını irdelerken, David D. Kirkpatrick Libya’daki savaşı ABD ve Rusya açısından değerlendiriyor. Lisa Hajjar, dikkat çekici bir konuyu; 11 Eylül’den yargılanan Müslüman mahkûmların davasını inceliyor. Guantanamo’daki işkencelerin açığa çıkmasıyla davanın seyrinin değiştiğine işaret eden yazar, FBI-CIA arasındaki işkence dayanışmasına ve ABD yargısının hukuk serencamına dikkat çekiyor.
Mustafa Özdemir, Mukaddime eseri üzerinden bir İbn Haldun incelemesi yaptığı yazısında Mukaddime’nin, hem sosyoloji hem iktisat hem de tarih felsefesi açısından neden İslam klasikleri arasında yer aldığını gözler önüne seriyor.
Erdal Eker, toplumsal ilişkilerde ölçüyü konu edindiği yazısında doğru ilişki kurmada niçin ve nasıl gibi sorularına verilecek cevapların önemine dikkat çekiyor.
Dergide bir öğrenci iyilik hareketine ilişkin yapılmış bir röportajı da okuyabilirsiniz. Muş Alparslan Üniversitesinde Hayırda Buluşanlar Öğrenci Topluluğunun akademik danışmanı olan Hatip Erdoğmuş ile yapılan röportajda bir güzel topluluğun imrendirici çalışmalarına şahit olacaksınız.
Dergide son olarak Bünyamin Doğruer’in ‘Mülteci Çocuk’ başlıklı şiirine yer verilmiş.
İRTİBAT: 0212 524 10 28
haksozdergisi@gmail.com