Haksöz’de Gençlik ve Üniversite Konulu Forum

Haksöz dergisinde gerçekleştirilen forumların bu dönemki son programı “Gençlik Politikaları, Üniversite ve Müslümanlar” başlığı altında gerçekleştirildi.

Müslümanların üniversite ile ilişkisinin ve gençliğin İslami Hareket açısından konumunun tartışıldığı forumda Kevser Çakır ve Habil Sağlam konunun farklı boyutlarını ele alan birer konuşma yaptı.

İlk olarak sözü alan Kevser Çakır, Müslümanların üniversitelerde geçmişte neler yaptıklarına ve içinde bulunduğumuz "liberal" atmosferde neler yapmaları gerektiğine yoğunlaşan bir konuşma gerçekleştirdi. 28 Şubat Darbesi'nden sonra Müslümanların okullardan tasfiye edildiklerine ve bu süreçle birlikte Müslümanların üniversitelerdeki etkinliği azalırken darbecilerin Kemalizm merkezinde yoğunlaşan sivil uzantılarını öğrenci hareketleri üzerinden oluşturmaya çalıştıklarına dikkat çeken Kevser Çakır yaşanan travmalardan dersler çıkarılması ve dönemin sağlıklı bir şekilde tahlil edilmesi gerektiğini ifade etti. Yasağın kısmi olarak ortadan kalkmasıyla üniversitelerde yoğun bir öğrenci akışının başladığını ve içinde bulunduğumuz dönemin hâkim görüşü olan liberalizmin Müslüman öğrenciler için ciddi anlamda çözülmelere yol açtığını vurgulayan Çakır, öğrencilere dönük politikaların bu durumları göz önünde bulundurarak belirlenmesi gerektiğini belirtti.

"Üniversiteye giden öğrenci profilini göz önüne alarak yaşanan değişime uygun bir iletişim dilimizin olması gerekir" diyen Kevser Çakır'a göre henüz gençlerin güncel dillerini tutturabilen bir tebliğ modeli oluşturulamadı ve gençlerin dikkatini çekmekte kullanılan "eski" araçların zamanla verimini yitirdi; bu bağlamda yeni duruma hitap edebilen eylem biçimlerinin ve araçların kullanılması gerekiyor. Üniversitelere yönelik etkinlikler düzenlenmesi noktasında gençliğin hareket etme kültürünün zamanla bir cemaat bilincine ulaşması gerektiğinin altını çizen Çakır, içinde bulunulan alanlarda edilgen değil etken olmanın önemli olduğunu belirtirken, siyasal söylemimizi üniversitelere taşıma noktasında örgütlü pratikler ortaya koymanın gerektiğine işaret etti.

Kevser Çakır'dan sonra sözü alan Habil Sağlam ise konuşmasına "öğrenci hareketi", "üniversite gençliği" gibi kavramlarla Müslümanların ilişkisi üzerinde durarak başladı. Gençlik hareketinin modernliği üzerinde duran Habil Sağlam, bu olgunun Avrupa'da ortaya çıkış süreçlerinin ve hangi bağlama ait olduğunun bilinmesi ve aynı "özgürlük" kavramı konusunda olduğu gibi kavramın içeriğinin "hududullah" çerçevesinde doldurulması gerektiğini belirtti. İçeriğin doldurulması noktasında alternatif bir model inşa etme sorununa değinen Sağlam, alternatif bir Kuran Nesli'nin ancak hayatın farklı alanlarında var olarak insanların gündemleriyle irtibat kuracak ve Allah'ın mesajlarını toplumsallaştıracak pratikler sonucunda ortaya çıkacağını söyledi.

Gençlik kavramının ve öğrencilerin protest damarının sadece duygusallıkla ve coşkuyla bağdaştırılmasının doğru olmadığını, mücadele azmini ifade eden bir dönem olan gençliğin biyolojik bir evre olarak değil dinamik bir sosyal dönem olarak anlaşılması gerektiğini belirten Sağlam, "Öğrencilerin dinamizmini bir imkân olarak algılamak; bu azmi ve coşkuyu sanatla, mücadele ruhunu müzikle ve edebiyatla beslemek gerekiyor" dedi. "İslamcı bir üniversite gençliği var mı?" sorusu çerçevesinde sarf ettiği sözlerini, iç çalışmaların olduğunu ancak bunların üniversite çalışması olarak kabul edilemeyeceğini söyleyerek sürdüren Sağlam, vahyin kılavuzluğunda oluşturmaya çalıştığımız kimliğin gerektirdiği siyaseti üniversitelerde gerçekleştirmek ve üniversitenin gündemine söylemlerimizi taşımak konusunda ciddi bir yöntem sorununun söz konusu olduğunu belirtti ve içe kapanık bir modelin değil farklı mücadele örnekleriyle irtibatlı, farklı entelektüel alanlara ilgili, kimliğini farklı sahalarda test eden, tazeleyen bir gençliğin hareket oluşturabileceğini vurguladı.

Habil Sağlam, "Üniversiteye dönük siyasal etkinliklerin ve pratiklerin öne çıkarılması gerekiyor. Sosyal ilişkileri işlevsel hale getirecek birlikte olma tecrübelerini üretecek öncü bir gençlik hareketi, bu tür faaliyetler de önemli olmakla birlikte sadece ders ortamları ve seminerlerle değil müşterek eylemlerle ortaya çıkar" diyerek bundan sonra üniversiteye yönelik olarak ortaya konacak pratiklerin önemine dikkat çekti. Yaklaşık 2 saat süren forum katılımcıların yaptıkları ekleme ve itirazlarla, karşılıklı tartışma biçiminde devam etti.

Fotoğraflar: Büşra BULUT

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Gazze nöbeti devam ediyor
Çocuklar "Hayat Namazla Güzeldir" sloganlarıyla yürüdü
Aksa Tufanı ve kazanımları
Özgür-Der Üniversite Gençliği programlarına başladı!
Diyarbakır Özgür-Der Gençlik Çalışmaları başladı