Memur-Sen’de düzenlenen basın açıklamasına 28 STK temsilcisi ve üyeleri katıldı. Burada basın açıklamasını okuyan HAKADA Platformu yönetim kurulu üyesi Sefer Özatak, OHAL kapsamında yayımlanan 686 sayılı KHK ile PKK iltisakları bahanesi ile görevinden ihraç edilen Eğitim Bir-Sen Hakkari Şube Başkanı, Memur-Sen Hakkari İl Temsilcisi ve 28 İslami STK’dan oluşan HAKDA Platformunun kurucusu ve dönem sözcüsü Nihat Gür ve Şemdinli Eski İlçe Milli Eğitim Müdürü Fahrettin Çelik’in ihraçları toplum nezdinde derin bir kırılma ve infiale sebep olduğunu söyledi.
PKK tarafından bir bayram günü evinin önünde çocuğunun gözleri önünde kalleşçe şehit edilen Ak Parti Hakkari Milletvekili Adayı Şehit Ahmet Budak’ın akın dostları ve çalışma arkadaşları olan Nihat Gür ve Fahrettin Çelik, terörün her türlüsünü her zaman en şiddetli bir şekilde lanetlediğini ifade eden Özatak, Nihat Gür ve Fahrettin Çelik, tüm yaşamlarında ve bulundukları konumlarda hak ve adaletten yana dik ve onurlu bir duruş sergileyen kardeşlerimizdir dedi.
Özatak açıklamasının devamında,”Sahip oldukları İslami kişilik ve kimlikleri herkesçe bilinen ve bundan dolayı sayısız kere PKK tarafından ve FETÖ çetelerince tehditler alan bu kardeşlerimiz, bulundukları zor ortamlara rağmen bulunduğu ortama uyan değil, bulunduğu ortamı inandığı değerler doğrultusuna yaşayan olmuşlardır.
Nihat Gür ve Fahrettin Çelik, pek çok şer odakları ve işbirlikçileri tarafından suistimal edilen Kürt Sorunu karşısında “mazlum kimden olursa olsun ondan yana” şiarıyla göstermiş olduğu hassasiyetlerden ötürü PKK’lı olarak lanse edilmek istenmişlerdir. Oysa ki, Nihat Gür, geçmişte Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız tarafından Kürt sorununa dair müspet olan düşüncelerinden dolayı istişare edilmek üzere “kanaat önderi ve STK temsilcisi” sıfatıyla, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine ve Başbakanlığa davet edilerek istişarelerde bulunulmuştur. Bunlar kayıtlarda mevcuttur.
Aralık 2011’de, daha sonra FETÖ tarafından tezgahlandığı alenileşen Roboski olayında, bölgenin bir STK temsilcisi olarak heyet halinde Roboski’ye “yaşanan dramatik hadise karşısında İslami ve insani sorumluluğunu ifaen giden” Nihat Gür’ün, Roboski köy mezarlığında Fatiha okurken çekilen bir fotoğrafı ve çözüm sürecinin ruhuna uygun bazı söylemleri, şer odakları tarafından çarpıtılarak gündeme “bize buradan bir şey çıkar mı” mantığıyla PKK mezarlığında çekilmiş gibi servis edilmiştir.
Aynı mezarlığı dönemin Başbakan Yardımcısı Sayın Beşir Atalay, Emine Erdoğan ve daha birçok devlet yetkilisi, STK temsilcisi, siyasi ve kanaat önderi de ziyaret etmiştir.
PKK ve FETÖ’nün ilde İslami yapılara yönelik yaptıkları karşısında uğradıkları mağduriyetleri dönemin il valisi olan ve sonradan FETÖ’den tutuklanan Necmettin KALKAN tarafından bilinmesine rağmen, ortaya koyduğu dik duruştan dolayı, vali tarafından “sen ortalığı çok karıştırıyorsun seni piyasaya PKK’lı olarak lanse edeceğim” dediği Nihat Gür, hakkında, FETÖ’den tutuklu bulunan Vali Necmettin Kalkan, dönemin il emniyet müdürü Tufan Ergüder ve ilin üst düzey 6 rütbeli askeri yetkili tarafından dosyalar tutulmuştur.
Ne acıdır ki, Nihat Gür bu gün bu FETÖ’cü hainlerin o zaman tutukları mesnetsiz dosyalar üzerinden itham edilmektedir. Bu durum FETÖ’cü hücrelerin aktif olarak varlığını kanıtlamaktadır.
Ak Parti kimliği altına sığınan ama gerek ahlak gerek kişilik gerekse misyon olarak bu değer ve temsiliyetle hiçbir ilişkisi olmayan Hakkari’deki bir gurubun eskisi gibi meydanda at koşturamaması, menfaat devşirememesi, herkesi kötü kendini tek iyi yalanının inandırıcılığını kaybetmesi karşısında son bir umut, halkın nezdinde kabul gören, sevilen, sayılan tanınan kişilik ve temsiliyetleriyle halktan takdir alan Nihat Gür ve Fahrettin Çelik‘i itibarsızlaştırmaya yönelik saldırılarda bulunulmaktadır. Ama bizler biliyor ve inanıyoruz ki, korkunun ecele faydası olmadığı gibi içine düştükleri korku ve panikle herkese iftira ve çamur atan bu kişiler aklanmak yerine bulundukları bataklığa daha fazla gömüleceklerdir.
En son yayınlanan KHK ile şer amaçlı olarak suçsuz bazı insanların ihraç edildiğini üzüntüyle görüyoruz. “Vatanına, milletine ve bayrağına ihanet eden babam bile olsa af etmeyin” anlayışının sahipleri olarak suçlu ve suça bulaşmış kişilerin yargı önüne çıkmasını desteklemekteyiz.
Ancak, gündemde olan referandum sürecini sabote etmeye yönelik “bürokratik ve referandum darbesi” olarak tanımladığımız bu durum karşısında Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve Milli Eğitim Bakanımız ve Hakkari Valimizi masumluğuna şahitlik ettiğimiz bu Müslüman şahsiyetli kardeşlerimize sahip çıkmaya ve acilen görevlerine iade edilmelerini sağlamaya davet ediyoruz.
Hakkari’deki İslami sivil toplum kuruluşları olarak kardeşlerimize atılan bu iftiraların sahipleri olan iftiracıların tespit edilip hukuk önüne çıkarılana kadar mücadelemiz devam edecektir” dedi.
ORTAK BASIN AÇIKLAMASINA KATILAN STK'LAR
Hakkari Hak ve Dayanışma (HAKDA) Platformu (Hakkari Din Görevlileri Derneği, İHH, Yeşilay, Genç İşadamları Derneği, ÇEV-KO Der, Toplumsal Kalkınma ve Eğitim Derneği, Hakkari Öze Dönüş Derneği, Anadolu Platformu, Kızılay, Sağlık Sen, Büro Memur Sen, Toç Bir Sen, Kültür Memur Sen, Bayındır Memur Sen, Genç Memur Sen, Diyanet Sen, Enerji Bir Sen, Bem Bir Sen, Aile Danışmanlığı ve Eğitimi Derneği, İlim Yayma Cemiyeti Hakkari Şube Başkanlığı, İmam Hatipliler Platformu Hakkari Koordinatörlüğü ENSAR Vakfı Hakkari Şube Başkanlığı, ÖNDER Hakkari Temsilciliği)