Hakan Albayrak, Reyhanlı Utancını Anlattı

A Haber'de konuşan Hakan Albayrak, Reyhanlı'daki gözlemlerini ve duyumlarını paylaştı. İddialar tüyler ürpertici.

Reyhanlı’da geçen Cumartesi günü yaşanan bombalı saldırıların ardından, ilçeye giden gazeteci-yazar Hakan Albayrak'ın izlenimleri yaşananlarla ilgili ciddi bulgular içeriyor.

Albayrak, A Haber’de yayınlanan ve Selin Ongun’un sunduğu Bi Sormak Lazım programında şimdiye dek yayınlanan Reyhanlı saldırısı haberlerini yalanlayacak şeyler söyledi.

TÜYLER ÜRPERTEN İDDİALAR!

“Bombalı saldırıda öldüğü söylenen kişilerin bazısının linç edilerek öldürüldüğü” anlatan Albayrak, “Bombalı saldırıdan hemen sonra Suriyeliler kafaları ezilerek öldürüldü, doktorlar otopside bunu saklamaya zorlandı” dedi. Reyhanlı’da yaşananların Neonazi faşist teröründen farksız olduğunu söyleyen Albayrak, “Bu insanlar maazallah Ermeni olsaydı acaba ne yapardık! Reyhanlı onlara ne yapardı! Kafasına taş vurarak öldürüyorsun Reyhanlı’da, sen kime ne yapmazsın! Bu müthiş bir utanç! Bunun acısıyla konuşuyorum” ifadesini kullandı.

Albayrak, Reyhanlı’da sıkıyönetim ilan edilmesi gerektiğini söyledi.

Bu hükümet, bu ülkeye iki numara büyük. Bu hükümetin Suriye siyasetinin asaleti, şerefi, şanı bu ülkeye beş numara büyük!” diyen Albayrak, “İnsanlar öleceksek Suriye’de ölelim diyor, bu nasıl bir rezalet! Ve buna sevinen vatandaşlarımız var, onlarla aynı ülkenin çocuğu olmaktan utanç duyuyorum. Yazıklar olsun” ifadesini kullandı.

Hakan Albayrak’ın Selin Ongun’un sorularına verdiği dikkat çeken yanıtlar şöyle:

BOMBALI SALDIRIDA ÖLDÜĞÜ SÖYLENENLERİN BİRÇOĞUNU SOKAKTAKİLER ÖLDÜRDÜ

Maalesef Reyhanlı halkı bu vahşete göstermemesi gereken tepkiyi gösterdi. Katillerin, provokatörlerin arzu ettiği şekilde davrandı ve davranmaya devam ediyor. Kan gövdeyi götürüyor böyle bir ortamda birileri ölüleri yaralıları bırakıp, gördükleri Suriyeli mültecilere saldırıyorlar. Koca koca taşlarla kafalarına vurabiliyorlar. Bombalı saldırılarda öldüğü söylenen kişilerin birçoğu maalesef Reyhanlı’daki sokak teröristleri tarafından öldürülmüştür.

REYHANLI SOKAKLARINDA NEONAZİ TERÖRÜ VAR

Bildiğiniz neonazi terörü bu, Berlin 1933. Sokakta o zaman sosyalist neonazi gençleri gördükleri Çingene ve Yahudilere saldırıyorlardı, onların kafalarını asfalta vurarak öldürüyorlardı, maalesef Reyhanlı’daki birtakım neonaziler sokaklarda faşist bir terör estiriyorlar. Bu terör devam ediyor. Bu memlekette en çok sevdiğim yerlerden biri idi Reyhanlı, dehşet içindeyim.

REYHANLI BARBARLIĞA GÖZ YUMUYOR

Sokaklarda insanlar toplanmış hükümete sövüyor, hiç kimse bu cinayeti işleyen Esed rejimine bir şey demiyor. Hükümete sövüyorlar ve Suriyelilere saldırıyorlar, tam olarak provokatörlerin yaptığı şeyi yapıyorlar. Ana avrat sövüyorlar, kelli felli adamlar bunun şakşakçılığını yapıyor. Oradan bakan geçiyor, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bir meczup el kol hareketleri ile hareketlerde bulunuyor. Hep birlikte herkes alkışlıyor. Elbette bütün Reyhanlı değil bunu yapan ama bütün Reyhanlı bu vahşet, barbarlığa göz yumuyor, ya alkışlıyor ya da sessizliğiyle destekliyor.

BOMBALI SALDIRIDAN HEMEN SONRA SURİYELİLER KAFALARI EZİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ!

Tekrar ediyorum insanlar öldürülmüştür! Bombalı eylemlerden hemen sonra beş on dakika içinde birçok Suriyeliye saldırıldı, kafaları ezilerek öldürüldüler! Bir tanesini ben kesin olarak biliyorum. Bombalı saldırıda öldüğü ileri sürülen üç kişinin sokak çetesi tarafından öldürüldüğü söyleniyor, ben en az bir tanesinin öldürüldüğünü biliyorum.

FIRIN SURİYELİYE EKMEK VERMİYOR, ECZACI İLAÇ VERMİYOR

Sunucu Selin Ongun’un “Bunu yapanlar kim” sorusu üzerine Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü:

Reyhanlılı gençler, Reyhanlılı adamlar… Bu bombalı saldırıdan üç gün önce zaten Reyhanlı’da bir provokasyon yapılmıştı... Şu anda hiçbir Suriyeli doktora gitmesi gerekse bile sokağa çıkmıyor. Ben oradayken yaşananı anlatayım. Bir Suriyeli bir eczaneye gidip ilaç alması gerektiğini söylüyor. Eczacı bu ilaç yok diyor. Eczacının açıklaması şöyle alışveriş bir iki dakika sürerdi, birileri burada Suriyeli biri olduğunu görüp, dükkâna saldırırdı diye korktum diyor. Az önce bir telefon geldi, bir Suriyeli kardeşimiz bakkala gidiyor, kendisine sen Suriyelisin sana ekmek yok deniliyor. Neonazi terörü diyorum ırkçı bir şiddetten bahsediyorum ama zannedilmesin ki, bunu sadece oranın Türkmenleri yapıyor. Araplar, Arap kökenli vatandaşlarımız da bunu yapıyor. İnanılır gibi değil, koca bir şehir Baas ve neonazi terörüne teslim olmuş durumda.

ESED’İN YERİNDE OLSAM SEVİNÇTEN GÖBEK ATARDIM

Esed’in yerinde olsam sevinçten göbek atardım, Türkiye bu kadar kolay manipüle edilebilir bir yermiş diye, bombayı koyan istihbaratçılara aferin derdim.

LİDERLER ÖYLE KONUŞURSA, SOKAKTAKİ CAHİL HALK DA BEN BU ÜLKENİN ANASINI…

MHP ve CHP liderlerinin açıklamalarına da işaret eden Albayrak şunları kaydetti:

 “Koskoca siyasetçiler bunu yaparsa sokaktaki cahil adam, altını çiziyorum cahil adam ben bu hükümetinin anasını bilmem ne yapayım… orada ölenler var, ölenlerle ilgili bir acıyı gözlerde okuyamadım. Buna inanamıyorum!

BÖYLE ÜLKENİN CANI CEHENNEME

Yahu sen Müslüman değil misin, sen insan değil misin, bu insanlara kucak açmasaydık kendimizden şerefli bir ülke olarak bahsedebilecek miydik? Bana dokunmayan yılan bin sene yaşasın diyen bir ülkenin canı cehenneme… Reyhanlı ahalisi bir avuç sokak serserisinin arkasından gidebiliyorsa Reyhanlı’ya yazıklar olsun… Suriyeli mülteciler başımızın tacıdır deyip onlara zulmedenlerin karşısına dikilmezlerse bütün Reyhanlı zan altında kalır…

LİNÇ EDİLEN SURİYELİLERİN OTOPSİSİNDE DOKTORLAR BUNU SAKLAMAYA ZORLANDI

Selin Ongun’un “Merkez medyada çok yerel almıyor. Ancak Time Türk gibi haber sitelerinde bombalama esnasında üç Suriyelinin linç edilerek öldürüldüğü ancak otopsilerde bombalama esnasında ölmüş gibi kayda geçirildiği haberleşti. Siz Reyhanlı’da gördükleriniz bunu yalanlayabilir mi?” sorusu üzerine şu yanıtı verdi:

Bir tanesini çok yakından biliyorum. Doktorlar dediğiniz şekilde rapor tutmaya zorlandılar polis tarafından. Kötü niyetle yapılmış bir şey değil bu. Bu utancı biz kaldıramayız demiş olmalı ki böyle bir karar verildi. Fakat biz bu utançla yüzleşmek zorundayız. Yoksa yeni cinayetler işlenir. Facebook’ta twitter’da birileri haydi Reyhanlı’da toplanalım Reyhanlıların hanımlarına bilmem ne yapalım gibi böyle şeyler yazılıyor.

ARKADAŞIM SURİYELİ KADINI ÖLÜMDEN KURTARIRKEN, SATIRLA BACAĞI KESİLDİ

Böyle bir linç iddiası var, cesetler taze, otopsi tekrar edilecek, hukukçuların gözetiminde yapılmalıydı… Bakın benim arkadaşım bir Suriyeli kadını öldürülmekten korumaya çalışırken satırla yaralandı, adamın bacağı gidiyordu. Şu anda Gaziantep’te bir hastanede yatıyor, Reyhanlı’da yatamıyor. Bu da ayrı bir utanç.

DOKTORLAR, ASKERLER, HEMŞİRELER YARALILAR SÜNNİ DİYE KÖTÜ DAVRANIYOR

Eski doktorlar oradaki öteden beri hastalara kötü davranıyorlar mezhebi, ideolojik bir düşmanlık yüzünden. Hastalara kötü davranan doktorlar hala görevde, Suriyeli mültecilere kötü davranan askerler hala görevde, listede isimler burada önümde. Ama şimdi söylemeyeceğim, bir sıkıntı olabilir diye. Ama bunları açıklayabilirim, doktorların, askerlerin, hemşirelerin isimleri hepsi mevcut, durum rezalet!

ŞİMDİ BEN DE HÜKÜMETİ SUÇLUYORUM…

Bunları iki yıldır rapor ediyoruz. Daha Başbakan’la görüşemedik, randevu istedik alamadık! Daha şu ambulans sayısının artırılması konusunda konuşamadık hükümetle! Şimdi ben de hükümeti suçluyorum evet! İki yıldır bir savaş var orada. Açıktan açığa söylüyorum, yaralılar Sünni diye eziyet eden doktorlar, hemşireler, tercümanlar var. Hatay Devlet Hastanesine mi Antep’e mi götürsek yaralıyı diye tereddüt içindeyiz, acaba birileri öldürür mü diye. Rezalet! Bükülmez Karakolu kaç tane şikayet aldık, hala orada bir başçavuş beyefendi millete eziyet ediyor… Neden Kürt meselesindeki akil adamlar gibi bir uygulama burada yapılmıyor.

NEONAZİLERİ TÜRKLERE KARŞI BU KADAR AZ SUÇ İŞLEDİĞİ İÇİN TEBRİK EDERİM!

Asaletsizlikten ölüyor Reyhanlı ve Hatay… Hükümet niye mazlumlara sahip çıkılması gerektiğini anlatamadı. Almanlardan neonazilerden böyle zulüm görülmedi. 3 milyon Müslüman Türk Almanya’da, giyimi, felsefesi, tipi, kıyafeti farklı 3 milyon Türk orada yaşıyor.

Almanlar ne mübarek adamlarmış gibi 40 yıldır bunlara tahammül ediyorlar. İki sene şurada kamplara sıkışmış 200 bin mülteciyi bu memleket kaldıramadı. 500 liralık eve bin beş yüz liraya kiraya verirken iyiydi. Suriyeli garibim elindeki altını Hatay’ın kuyumcularında bedavaya bozdururken iyiydi Suriyeliler! 40 yıldır Almanya’da Türklere tahammül eden Alman hükümetine, Almanya’ya hatta Neo–Nazilere Türklere karşı bu kadar az suç işledikleri için tebrik ediyorum. Hatta onlara teşekkür ediyorum!

REYHANLI BU UTANCIN ALTINDA EZİLMELİ, YAZIKLAR OLSUN!

Bu insanlar senin dayının oğlu, akraban, komşun, din kardeşin… Bu mazlumların yaşadıklarını onlara hak gören Reyhanlılar hepsini demiyorum, ama bu suçlara sesini yükseltmediği için bütün Reyhanlı bu utancın altında ezilmelidir. Yazıklar olsun!

BOMBALAMAYA SEVİNENLER BİLE VAR

Benim Reyhanlı’da bulduğum ahalinin katillerle hiçbir derdi yok. Katiller yakalanmış mı yakalanmamış mı umurlarında değil. Birçok insan sanki kardeşlerinin, akrabalarının yakalanmasına sevinmiş gibiler. Ateş düştüğü yeri yakıyor, cenaze evlerinde acı hüzün vardı. Ama sokakta gördüğüm adamlar, böyle bir şeyin olduğu iyi oldu, biz bu ölüleri kullanarak Suriyelilere ve hükümete yüklenelim havasında.

MÜLTECİLER ACABA ERMENİ OLSALARDI, NE YAPARDIK!

Bakın bu mülteciler Arap, tamamına yakını Müslüman, içlerinde Türkmenler de var. Bunlar bizim kardeşlerimiz, akrabalarımız, komşularımız. Onlara bunu yapıyoruz. Bu insanlar maazallah Ermeni olsaydı acaba ne yapardık! Reyhanlı onlara ne yapardı!

KAFASINA TAŞ VURARAK ÖLDÜRÜYORSUN, SEN KİMLERE NELER YAPMAZSIN!

1915’i konuşuyoruz, bizim halkımızdan Ermenilere kötülük eden kimse yoktur deniliyor, yahu onu oradaki kendi amcanın oğluna yapıyorsun bunu. Kafasına taş vurarak öldürüyorsun Reyhanlı’da, sen kime ne yapmazsın! Bu müthiş bir utanç! Bunun acısıyla konuşuyorum.

REYHANLI’DA SIKIYÖNETİM OLMALI, MOBESE BİLE YOK

Bundan sonra daha korkunç hadiselerin tekrarlanmaması için şu anda Reyhanlı’da sıkıyönetim olmalı. Elimi kolumu sallayarak girdim Reyhanlı’ya ve öyle çıktım. Arabamda silah olabilirdi, sabotajcı olabilirdim… Kilometrelerce arabamla gittim, hiçbir yerde hiçbir barikatla ve güvenlik birimiyle karşılaşmadım. 350 mülteci bir spor salonundaydı, kapısında onları koruyacak bir kişi yok, 350 kişi içeride titriyordu. Yine orada bombalı saldırıda yaralanan bir Suriyeliyle konuştuğumda, tedavi olmaya gitmeye korkuyorum dedi. Birkaç arkadaşımız yaralanan Suriyelileri hastaneye götürdüğünde, başhekim bunları buraya neden getiriyorsunuz demiş. Şehrin giriş ve çıkışında Mobese kamerası olmadığı söyleniyor.

BU HÜKÜMET BU ÜLKEYE İKİ NUMARA BÜYÜK!

İnsanlar öleceksek Suriye’de ölelim diyor, bu nasıl bir rezalet! Ve buna sevinen vatandaşlarımız var, onlarla aynı ülkenin çocuğu olmaktan utanç duyuyorum. Bu hükümet bu ülkeye iki numara büyük. Bu hükümetin Suriye siyasetenin asaleti, şerefi, şanı bu ülkeye beş numara büyük! Bu ülkenin değerini bilene değil, ama bu anlattığım vatandaşa!

 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu