Sivil yerleşimlerin yerle bir edildiği Suriye’nin İdlib kentinde, hastane, okul, cami ve pazar yerleri günlük hedefler arasında yer alıyor.
Astana Anlaşmaları ve Soçi Mutabakatına uymayan rejim ve Rusya İdlib’i insansızlaştırmaya çalışırken, katliamdan korkan 4 milyon sivil göçe zorlanıyor.
Hayalet kente dönen İdlib, benzeri bir drama tam bin yıl önce de şahit olmuştu.
1098 yılının son günlerinde İslam dünyasını istilaya başlayan Haçlı Seferleri, İdlib’e tarihinin en korkunç kıyımlarından birini yaşatmıştı.
Arap ve Frenk vakanüvislerin anlatılarına göre, İdlib’teki insanları üç gün boyunca kılıçtan geçiren Haçlı ordusu Müslümanların cesetlerini yemişti.
Frenk komutanların ertesi yıl Papaya gönderdiği mektuplarda da doğrulanan kıyımdan sonra, haçlılar, Arap destan edebiyatında sıklıkla yamyamlar olarak betimlenmeye başlandı.
Bugün de İdlib'in kent ve köyleri acımasızca hedef alınıyor. Eylül 2018’deki Soçi Mutabakatından bu yana, İdlib'te yaklaşık 2000 sivil öldü. Ocak 2019'dan bu yana ise şehirden kaçanların sayısı 2 milyona ulaştı.
İdliblilerin mezar taşları dahi rejim güçlerince tarumar ediliyor. Yaşananlar, İdlib’in haçlı istilasındaki dehşetini hatırlatıyor.
Sığınacak yer arayan binlerce aile, temel yaşam malzemelerinden mahrum. İnsani yardım kuruluşları da bölgede faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor.
Dondurucu soğuk ve kar, çadırlarda yaşamı zorlaştırırken, çocuklarını ısıtmak isteyen aileler çareyi kıyafetleri yakmakta buluyor.
Hayalet kente dönen İdlib, bin yıl önceki haçlı kıyımının bir benzeriyle karşı karşıya. (AA)