Hacı Murat İbrahim: İslâm’a Muhalif Kanun Olmayacak

Moro İslami Kurtuluş Cephesi Lideri Hacı Murat İbrahim, Filipin’de Bangsamoro otonom bölgesi kuracaklarını söyledi.

Moro’da 40 yıldır Filipin merkezi hükümetine karşı cihad eden Moro İslami Kurtuluş Cephesi lideri Hacı Murat İbrahim Akit’e konuştu. Filipin hükümeti ile yaptıkları barış antlaşmasını ve yeni bir otonom bölgesi kurulmasını anlatan İbrahim, otonom bölgesi sayesinde birçok avantajlarının olduğunu ve dezavantaj olarak ise bağımsızlık fikrinden vazgeçmek zorunda kaldıklarını belirtti. Sizleri, Moro İslami Kurtuluş Cephesi Lideri Hacı Murat İbrahim ile baş başa bırakıyorum.

- Öncelikle Moro İslami Kurtuluş Cephesi olarak uzun yıllardır Filipinler ile olan mücadelenizden bahseder misiniz?

- Biz, 40 yıldır Filipin merkezi hükümeti ile savaştaydık. Bu savaşta 120 binden fazla insanımızı kaybettik. Filipin hükümeti ilk başta halkımızı misyonerler göndererek, zorla Hıristiyan yapmaya çalıştı. Halkımızı Hıristiyanlaştıramayınca etnik bir temizlik operasyonu başlattı. Bizim savaşımız da bu yüzden aslında Bangsamoro Müslümanlarını savunma savaşı olarak başladı. Bundan dolayı hem kendi halkımızı hem de kendi topraklarımızı savunmak için 1972 yılında Filipin hükümetine cihat ilan ettik. O gün itibariyle bu süreci başlattığımız zaman amacımız Bangsamoro Müslümanlarına ait bağımsız bir devlet kurmaktı. 1973’te başladığımız bu savaş, 2012 yılında Filipin hükümeti ile imzaladığımız anlaşmaya kadar devam etti. Bu antlaşma bize Bangsamoro’da bir hükümet kurma hakkını verdi.

İSLAM ÜLKELERİ BİZİ DOĞRUDAN DESTEKLEMEDİ

- Barışa giden bu süreçte ne tür zorluklarla karşılaştınız?
- 1968’den bu tarafa sürekli cihad içerisinde olduk ama birçok zorluğumuz vardı. Doğrudan, direkt olarak, dışarıdan bir desteğimiz yoktu. Dolayısıyla kendi imkanlarımızla ayakta kalmak zorunda olduk. Ekonomik ve diğer birçok zorlukla karşı karşıya kaldık. Cihadımız esnasında hiçbir ülke bizi doğrudan desteklemedi.

- İslam ülkeleri ile ilişkileriniz ne düzeydeydi?

- İslam ülkeleri bize sempatik olarak yaklaşsa da, bu ülkelerin bizi tam olarak desteklediklerini görmedik. Siyasi olarak destekleyenler vardı ama direkt olarak finansal yardımda bulunmadılar.

- Arap Birliği veya İslam İşbirliği Teşkilatı ile ilişkiye girdiniz mi?

- Arap Birliği bağlamında, Araplar Arap ülkeleri dışında dışarıdaki Müslümanlarla özellikle bizimle fazla ilgili değillerdi. İslam İşbirliği Teşkilatı ise 1974’ten başlayarak, bizi tanıdı ve aynı şekilde Bangsamoro halkına İİT’de de gözlemci statüsü verildi.

BANGSAMORO HÜKÜMETİ, BAKANLIK TİPİ OLACAKTIR

- Moro’da farklı gruplar var. Otonom bölgesini ne şekilde kuracaksınız?
- Bangsamoro hükümeti, bakanlık tipi bir yapıya sahip olacaktır. Öncelikle bir temel kanun oluşturulacak. Bundan sonra da geçici hükümet gibi yapı geliştirilecek ve bu süreç Moro İslami Kurtuluş Cephesi tarafından yürütülecek. 2016 yılında genel seçimler yapılacak ve bu seçimlerde diğer gruplar isterlerse siyasi parti kurup, seçimlere girebilirler. Şu anda bu çerçeve antlaşması için halkın büyük çoğunluğunun bir desteği var ve küçük gruplar da bu süreçle ilgili desteklerini şu ana kadar ortaya koydular. Burada asıl önemli gruplardan bir tanesi Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi’dir. Bu cephenin bir tavrı vardı ama onlar da dört gruba bölündüler. Bu dört gruptan üçü süreci destekliyor, biri ise muhalif.

- Bangsamoro’da nasıl bir devlet sistemi olacak? İslami, demokrasi, laik?..

- Anayasa yapılacak ve temel olarak demokratik bir süreç olacak. Biz şunun teminatını vereceğiz: Yapılacak kanunlar İslam’a muhalif kanunlar olmayacak.

- Silahları bırakacak mısınız?

- Biz aslında zorla silahlanmak zorunda kaldık. Etnik temizlikle karşı karşıyaydık. Yeni hükümet kurulduğunda güvenlik sağlanır ve halk endişeye düşmezse silahlara ihtiyacımız kalmayacak. Eski tecrübelerimiz gereğince silahlı güçlerimiz konusunda hassas ve yavaş davranıyoruz. Henüz bu konu net değil. Bu konuda dünyadaki çeşitli ülkelerde silahlı mücadele veren bölgeleri yakından takip ediyoruz. Bu bölgelerdeki anlaşmalarla kendimize dersler çıkarıp, bir yol çizeceğiz.

- Bağımsızlık fikrinden vazgeçecek misiniz?
- Bangsamoro mücadelesinin başından beri ortaya koymuş olduğu hedefi tabii ki bağımsızlık ama bunun yolu kendi geleceklerini tayin etmekten geçiyor. Bu aşamadan sonra tam bağımsızlık olabilir. Biz çok şiddetli bir şekilde etnik temizlikle karşı karşıya olduğumuz dönemlerde doğal olarak bağımsız bir devlet kurma amacıyla yola çıkmıştık. 40 yıllık süreçte bağımsızlık yolunda pek ilerlediğimiz görülemezdi. Halkımızın lehine başka bir karar almak gerekiyordu. Bu yüzden halkın kendi kendini yönetmesi kararına “evet” dedik ve bu şekilde karar aldık... İlerleyen yıllarda halk bağımsızlık isterse bunu ellerinden alma hakkımız yok.

- Ülkemize bir ziyaret gerçekleştirdiniz. Peki bu ziyaretiniz kapsamında bir soru sormak istiyorum. Özelde Türkiye’den, genelde ise İslam ülkelerinden neler istiyorsunuz? Sizler için ne yapabilirler?

- Öncelikle bu ziyaret benim Türkiye’ye yaptığım ilk ziyaret değil. Cihad döneminde de Türkiye’ye defalarca geldim. Bizim asıl amacımız Türkiye halkı ile çok iyi ilişkilere girmektir. Çünkü Türkiye halkının özellikle İslami azınlıklara karşı oldukça büyük sempatisi var. Bunu biliyoruz... Diğer taraftan biz Filipinler hükümeti ile bir antlaşma imzaladık. Bu çerçevede İslam ülkelerinin ve İslam ümmetinin desteğine ihtiyacımız var.

- Ne tür bir desteğe ihtiyacınız var?

- Bizim önceliğimiz aslında eğitim alanındadır. Bununla beraber sağlık alanında da yardım bekliyoruz. İnsanlarımızın geçimi ile ilgili onlara bir şeyler verme ve kendi hükümetimizi oluşturma noktasında destek beklentilerimiz vardır.

İSLAM’A UYGUN DAVRANDIK... ASLA TERÖRİST OLMADIK

Moro İslami Kurtuluş Cephesi Lideri Hacı Murat İbrahim, dün İHH İnsani Yardım Vakfı’nda basın toplantısı düzenledi. İbrahim yaptığı açıklamada, Filipinlilere karşı mücadele ederken, sivil insanlara karşı hehangi bir saldırı gerçekleştirmediklerini söyledi. İbrahim; “Biz mücadelemize başladığımız günden itibaren bütün mücahitlere şunu söyledik: Kesinlikle sivilllere, yaşlılara ve çocuklara saldırmayacaksınız. Mallarını ve evlerini yakıp, yıkmayacaksınız. Çünkü bu İslam’ın temel ilkelerindendir. Bu durum bize çok iyi bir imaj kazandırdı. Çünkü biz terörist değildik. Kendi halkımızı savunduk. İslami bir şekilde davranmamız bize iyi bir imaj kazandırdı” dedi.

İbrahim, “Etnik temizliğe maruz kaldığımız süreçte bağımsızlık bize tek çözüm yolu olarak görünüyordu. Ancak mücadeleyle geçen yıllar içinde bunun pratik bir amaç olmadığını anladık. Bizi yıllarca terörist diye nitelediği için Filipin hükümeti de şimdi kendi halkına karşı zor durumda” diye konuştu.

“İbrahim, “Moro’daki sorun sadece Filipinler’in değil, tüm bölgenin sorunuydu... Moro’da asimetrik hükümet kurulacak” dedi. (akit-hüseyin kulaoğlu)

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"