Haberi Manipüle Etmenin ‘Radikal’ Yöntemi

Editör, habercilik değil de siyasi hesap ve fırsatçılığı öne çıkarınca haber de raydan çıkabiliyor.

HAKSÖZ HABER

Haberde geçen hangi ifadenin ne şekilde başlığa çıkarılcağı elbette gazeteci ve editörün tercihidir. Ancak asgari düzeyde dikkat edilmesi gereken şey başlığın haberi nakzetmemesi veya boşa çıkartmaması olmalıdır. Fakat habercilik değil de siyasi hesaplar ve birilerini itibarsızlaştırma fırsatçılığı devreye girince maalesef başlık da haber de raydan çıkarılabiliyor.

Bugün Radikal gazetesinin sitesinde yayınlanan bir haber işte bu türden itibarsızlaştırma operasyonlarından birine daha şahit olmamız için karşıdan adeta pis pis sırıtıyor hepimize.

Malum, Enerji Bakanı Yıldız bir zamandır Erbil ve Bağdat arasında yaşanan petrol ihracatı sorununa üçüncü taraf olarak ortak çözüm üretmek maksadıyla Irak’ta temaslarda bulunuyor. Irak ve Türkiye arasında ciddi bir gerilime Erbil ve Türkiye arasında ise ciddi bir işbirliğine evrilen sürecin bazı sıkıntılar ve açmazları beraberinde getirdiği bir vasatta haliyle diplomatik temaslar da tam gaz sürüyor.

Kimi kamuoyuna yönelik beyanlar yanında gizli saklı görüşmeler, anlaşmalar veya anlaşmazlıklar üzerine bu kısa eleştiride bir şey söylemek değil niyetimiz.

Enerji Bakanı Yıldız, iddia edildiği gibi Erbil ve Irak’ta Kürdistan demekten imtina eden bir tutum mu takınmış acaba, bunu anlamak istiyoruz.

Basın toplantısında bir gazeteci Enerji Bakanı Taner Yıldız’a şöyle bir soru sormuş: "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'Kürdistan' ifadesini kullandı. Ama siz neden konuşmalarınızda Kuzey Irak ifadesini kullandınız?" Kürdistan’a giden, Kürdistan Bölgesel Yönetimiyle resmi anlaşmalar yapan bir kişinin Kürdistan dememesi nasıl mümkün olur, sorusu ayrı bir konu ama gerçekten de işin aslı astarı böyle mi acaba? Bakın isterseniz hiç başka bir yere bakmadan Radikal’in “Neden Kürdistan demiyorsunuz” başlıklı haberinden kısa bir pasaj alalım da manipülasyon derken neyi kast ettiğimizi sarahaten ortaya koyalım. Radikal’de yer alan haberin bir pasajı şöyle: “Yıldız, Türkçe, İngilizce ve Arapça okuduğu metinde "Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminden Türkiye'ye petrolün ticari ihracatı için Irak merkezi hükümetinin de rızasını almayı ve bütün tarafların yararına olacak üçlü bir işbirliği projesi başlatmayı arzuluyoruz.' Bizim ortak metnimiz budur" ifadelerini kullandı.”

Evet, ahmakça mı yoksa sinsice mi olduğuna okuyucunun karar vermesi gereken bir haber başlığı var orta yerde. Ancak Bakan Yıldız’ın cevabını da okuyunca Radikal’in göz göre göre Kürdistan duyarlılığı görüntüsü altında “Kürtlük gurur ve şuurunu okşamaya”, “Kürdistan petrolüne göz koymuş Kürdistan inkârcısı AKP Hükümeti” propagandası yapmaya soyunduğu anlaşılıyor.

Özellikle Radikal Dış Haberler “Kürt sorunu, Rojova Devrimi masalı, Suriye’deki İslamcı çeteler kâbusu, PYD ipoteğindeki Kürt örgütlerin Esed rejimiyle işbirliğini meşrulaştırma” gibi en çirkin yöntemleri kullanarak yol almaya çalıştığı bir vasatta bu haber devede kulak kalır, derseniz haksız da sayılmazsınız.

 İşte Haber Metni:

"Taner Yıldız'a 'neden Kürdistan demiyorsunuz?' sorusu

02/12/2013
Erbil'deki Petrol ve Doğalgaz Konferansı'nda konuşan Enerji Bakanı Taner Yıldız bölgesel yönetimden zaman zaman 'Kuzey Irak' diye bahsedince gazeteciler 'Başbakan Kürdistan diyor, siz neden demiyorsunuz diye sordu. Bakan Yıldız Irak anayasasını referans gösterdi.

ERBİL - Erbil'de düzenlenen Kürdistan - Irak Petrol ve Doğalgaz Konferansı'na katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, daha sonra Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Doğal Kaynaklar Bakanı Aşti Havrami ile ortak basın toplantısı düzenledi. 

Yıldız, Türkiye 'nin Kuzey Irak ve merkezi Irak hükümetiyle geliştirdiği çok fazla ilişkisi olduğunu belirterek, "Biz bir hukuk devletiyiz. Yaptığımız anlaşmaların ister özel, ister kamu kurumu olsun her birinin Irak'ın bütünlüğüne konan katkı olduğuna inanıyoruz. Irak'ın kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı fark etmez. Madem ki Irak bir bütündür, o zaman bizim bütün bölgelerle ilgili proje geliştiriyor olmamız lazım. Biz Kuzey Irak ile bir mutabakat sağladık ama bu devam eden bir süreç" diye konuştu. 

Bağdat'a gelmeden önce Irak Başbakan Yardımcısı Hüseyin Şehristani ve Neçirvan Barzani ile üçlü olarak, basın toplantısında açıklayacakları ortak metin üzerinde çalıştıklarını ifade eden Yıldız, bir yanlış anlaşılmaya yol açmaması için metni üç ayrı dilde okuyacağını belirtti. 

Yıldız, Türkçe, İngilizce ve Arapça okuduğu metinde "Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminden Türkiye'ye petrolün ticari ihracatı için Irak merkezi hükümetinin de rızasını almayı ve bütün tarafların yararına olacak üçlü bir işbirliği projesi başlatmayı arzuluyoruz.' Bizim ortak metnimiz budur" ifadelerini kullandı. 

"ERBİL, BAĞDAT YA DA ANKARA 'DA TOPLANABİLİRİZ" 
Çalışmaları nezaket içerisinde götürmeye gayret ettiklerini belirten Yıldız, "Üçlü mekanizmanın toplantılarını Erbil'de, Bağdat'ta ya da Ankara'da rahatlıkla başlatabiliriz. Bunun bir uzlaşı içerisinde götürülmesi, tabi ki arzumuzdur" dedi. 

Bakan Yıldız, "Kürdistan petrolü konusunda merkezi Irak hükümetinin rızasını aldınız mı" sorusuna, "Bağdat'a gitmeden önce Sayın Şehristani ki son derece şeffaf ve samimi bir görüşme yaptık. Biz Kuzey Irak ile yaptığımız mutabakatın tabi ki yanındayız ama bunun üçlü şekilde yürümesini arzulamaktayız. Bağdat'ta mı, Erbil'de mi toplanacağız. Buna Iraklı kardeşlerimiz karar versinler. Biz her ikisine de saygı duyuyoruz" cevabını verdi. 

Yıldız, bir gazetecinin "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'Kürdistan' ifadesini kullandı. Ama siz neden konuşmalarınızda Kuzey Irak ifadesini kullandınız?" sorusuna şu yanıtına verdi: 

"Nasıl hitap edileceğini Irak Anayasası belirliyor. Ben zaman zaman bu ifadeyi zaman zaman da diğer ifadeyi kullanıyorum. Buradaki ister kamu isterse özel şirketler olsun Irak Kürdistan Bölgesel hükümetiyle sözleşmelerini yapıyorlar. Bu ismi, biz değil Irak halkı seçti. O yüzden biz bunu saygıyla karşılarız ve bu şekilde de hitap ederiz, bizim için fark etmiyor." (aa)"

Medya Haberleri

Facebook, Filistinli haber kaynaklarını yüzde 77 kısıtladı
İsmail Saymaz sen tam bir yalan makinesisin!
Yeni Akit bu saçmalıklara yer vermek zorunda mı?
Milyonların katili Esed'in Halk Tv’de CHP’ye teşekkürünü unuttunuz mu?
Nagehan Alçı’nın başörtülü yayın performansı: Suriye Devrimi’ni DAEŞ’le aynı kefeye koyma çabası