Ha Viktor Orban, Ha Tanju Özcan

Bolu Beyi'nin ırkçı uygulamasına tepkiler sürüyor. Evrensel gazetesi yazarı Ercüment Akdeniz solculuk iddiasındaki CHP'li Tanju Özcan ile Macaristan Başbakanı ırkçı Viktor Orban arasında fark olmadığını söylüyor.

Ercüment Akdeniz'in Evrensel’de yayımlanan yazısını (13 Nisan 2019) ilginize sunuyoruz:

Ha Viktor Orban, Ha Tanju Özcan

Viktor Orban...

10 yıldır Macaristan’ın başbakanı.

“Mülteci düşmanı” denince, akla ilk onun adı gelir. (Yanına bir de Donald Trump’ı ekleyin).

Ne mi yaptı Orban? 

- Mültecilere yardım veren kuruluşlara yüzde 25 ek vergi talep etti. Halka bu kuruluşları şikayet ederek; “Sizin paranızı mültecilere veriyorlar, biz de onlara ek vergi yükümlülüğü getiriyoruz” mealinde sözler söyledi. Yani hem mültecileri hem de mültecilere yardım edenleri hedef gösterdi.

- Yetmedi, Avrupa’nın mülteciler tarafından istilaya uğradığı söyledi. Sırbistan-Hırvatistan sınırına dikenli teller çekti. Karadağ-Arnavutluk sınırına 25 kilometrelik dikenli tel göndereceğini söyledi. Çekya, Slovenya ve Polonya sınırına asker ve polis yığınağı yaptı.

- İtalya’nın sağcı İçişleri Bakanı Matteo Salvini ile el sıkışarak AB’ye göç karşıtı ittifak önerdi.

Tanju Özcan...

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 3 dönem milletvekilliği yaptı.

31 Mart seçimlerinde CHP’nin Bolu Belediye Başkanı seçildi.

“Mülteci karşıtı kararlar” denince, bizim memlekette şimdi onun adı akla geliyor.

Ne mi yaptı Özcan?

- Seçimden hemen önce “Suriyelilere belediye bütçesinden 1 tek kuruş yardım vermeyeceğim. Bu misafirlik fazla bile uzadı” dedi.

- Mazbatayı alır almaz Kültür ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne “Bolu’da yaşayan yabancı uyruklulara ayni ve nakdi yardımların yapılmaması” talimatını verdi.

- Konuyu daha önce TBMM’de de gündeme getirdiğini söyledi. Üstüne bir de “Bu çağrı daha önce ülke genelinde yankı bulmuştu. Ülkemizde herkes artık bu durumdan rahatsız. Katlanılmaz bir boyuta geldi” dedi.

Ha Orban ha Özcan!

İkisi de aynı yolun yolcusu. Birisi sağda, ‘sol’da diğeri. Tanju Özcan belediye seçimini kazandı ama; onun asıl yarışı şimdi Avrupa sağıyla. Ekmeği, suyu hatta bebekler için sütü, mamayı kesmekle (hepsi ayni yardım kapsamına girer) Orban’la mesafeyi epey kapattı doğrusu. Ama bu yarışta ipi göğüslemesi için, işi dikenli teller mevzusuna kadar götürmesi gerekecek(!)

Gelinen yerde....

Özcan (ya da Orban) meselesi, “Abartmayalım aman, bir laf etmiş geçelim gitsin” denecek türden değildir. Çünkü bu hamle (yerli ve milli mülteci düşmanlarımız yetmezmiş gibi) ‘sosyal demokrasimiz’in de bağrına dikilmiş bir nefret fidanıdır.

O nedenle...

Seçimden hemen önce, Bilim Platformu raporu ile mültecilerin sorunlarına dikkat çeken ve AKP’yi mültecilere sahip çıkmamakla eleştiren CHP, “Tanju Özcan sessizliği”ni daha fazla sürdüremez, sürdürmemelidir.  

Hatırlarsak...

31 Mart seçimlerinden önce İzmir’de bir araya gelen 17 kurum, mülteciler konusunda yerel yönetimlere görevlerini hatırlatmış, bir dizi öneride bulunmuştu. Aldığım bilgiye göre; bu kurumlar Tanju Özcan’ın mülteci karşıtı uygulamasına karşı da bir imza kampanyası başlatmış durumda. Üstelik kampanyaya İzmir dışından katılan kurumlar da söz konusu. Hafta başında ise bir de basın toplantısı yapacaklar.

Ekonomik krizin, yoksulluğun ve amansız sömürüsünün karşısına mülteci işçilerle birlikte çıkması gereken sendikalar, mülteci dostu kurumlar ve mültecilerle bir arada, eşit ama refah içinde yaşamak isteyen emekçiler bu tür kampanyalara güç vermeli. Zira işçilerin birliğini, halkların kardeşliğini savunan emekçilerin dünyasında ‘Orbanizme’ geçit yok!

Yorum Analiz Haberleri

"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye