“Güvenlik Tedbirleriyle İlgili Kapsamlı Değişimlere Gidiyoruz”

Başbakan Davutoğlu, "Türkiye genelinde alınacak güvenlik tedbirleriyle ilgili çok önemli, kapsamlı değişimlere ve ek tedbirlere gidiyoruz" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Valiliğinde aldığı il brifinginin ardından, ele alınan konulara ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Davutoğlu, Türkiye’nin çevresinde yaşanan krizler sebebiyle ortaya çıkan çok ciddi bir terör ve güvenlik riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Alınacak tedbirlerle ilgili bilgi veren Başbakan Davutoğlu,  "Bu çerçevede son dönemlerde tertip ettiğimiz birçok güvenlik toplantısında bu değişen şartlara intibak edecek bir güvenlik konseptinin yerleşmesi ve Türkiye genelinde alınacak tedbirlerle ilgili çok önemli, kapsamlı değişimlere ve ek tedbirlere gidiyoruz. Türkiye geneliyle ilgili yaptığımız güvenlik değerlendirmelerine şimdi il bazında, her ilimizde ele alarak, her ilimizin hassasiyet kesbeden güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya dönük çalışmalar yürütüyoruz" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, "Her bir ilimiz bundan sonra valimizin koordinasyonunda bu değişen güvenlik şartlarıyla ilgili olarak, o ilde münhasıran alınması gereken tedbirleri görüşecekleri bir mekanizma oluşturmuştur, güvenlik toplantıları her hafta yapılmaktadır" şeklinde konuştu.

'Yeni bir güvenlik anlayışıyla meseleyi ele alacağız'

"Bugün ele aldığımız en temel husus, Ankara'ya has, Başkent güvenlik anlayışı ve konsepti bağlamında bir çalışmayı en kısa zamanda, bugün ele aldığımız prensipler etrafında şekillendireceğiz ve Başkente has ve Başkentin özelliklerini gözeten yeni bir güvenlik anlayışıyla meseleyi ele alacağız" diyen Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: 

"Türkiye geneliyle ilgili güvenlik tedbirleri dışında özel bir güvenlik mekanizması ve Ankara'nın, Başkentin hususiyetlerini de gözeten bir eylem planı hazırlanacak. Bunda hem yaşadığımız münferit terör eylemleri, yani bir terör eyleminin gerçekleşmesi, Gar gibi, Merasim Sokak'ta olan gibi, hem de kitlesel eylemler üzerinden bazı provokasyonların olması ihtimallerine karşı alınacak tedbirler, güvenlik birimlerimizin bütün çabalarıyla bir eylem planına dönüşecek ve önce Sayın İçişleri Bakanımıza sonra da bizzat bana tevdi edilecek. Ve bu bir genelge halinde bütün Ankara'daki kurumlara tevdi edilecek."

'Personel takviyesi gerekiyorsa personel takviyesi yapacağız'

Emniyet birimlerinden ve jandarmadan Ankara'da ihtiyaç olan personel ve ekipman değerlendirmesi aldığını dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi:

Davutoğlu, "Güvenlik birimlerimize net olarak şu talimatı verdim; hiçbir şekilde mazeretle gelinmemeli. Ne ihtiyaç varsa, ne teçhizat takviyesi yapılması gerekiyorsa bunu en süratle yapacağız ve personel takviyesi gerekiyorsa personel takviyesi yapacağız. Ankara'nın özelliklerinden kaynaklanan özel bazı eğitilmiş uzman güvenlik alanları söz konusu ise bunların eğitimi yapılacak."

'PKK-YPG bağlantısı ortaya çıkartılmıştır'

Milli İstihbarat Teşkilatı, Emniyet Teşkilatının İstihbarat Dairesi, emniyet birimlerinin bütün temsilcileri ve jandarmanın çok iyi bir koordinasyonla ve ekip anlayışıyla çalıştığını görmekten büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden Davutoğlu, "İlk tespit ettiğimiz bilgilerle bugün ulaştığımız daha kapsamlı bilgiler arasında da herhangi bir çelişki söz konusu değildir. Birilerinin algı operasyonuna bu anlamda izin vermemek lazım. Evet çok açık bir şekilde PKK-YPG bağlantısı ortaya çıkartılmıştır. Bütün örgütsel irtibatlar tespit edilmiştir" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimse bu olayı saptırmaya kalkışmamalıdır, bu irtibatlar nettir, kişiler çok açıktır. Bu kişilerden ifadeler alınmıştır. Bu kişilerin Türkiye'deki ve Suriye içindeki bağlantıları da açık bir şekilde ortaya konmuştur. Karşımızda PKK-YPG işbirliği ile gerçekleştirilen bir terör eylemi vardır. Zaten YPG'nin PKK ile olan irtibatını da cümle alem açık bir şekilde, Kandil, Sincar, Haseki bağlantısını bilmektedir. Bu konuda hiç kimsenin zihinleri bulandıran bir algı operasyonu yürütmemesi gerekir."

Ankara'daki saldırının failinin kimliğinin kısa süre içinde tespit edilmesi konusunda Davutoğlu, "Çok iyi bir kayıt sistemimiz var ki iki sene sonra bir olay olduğu anda bir küçük parmak parçasından ve o parmak izinin alınması suretiyle daha 24 saat geçmeden, kayıt işlemi üzerinden bu parmak izinin kime ait olduğu tespit edildi. Yani 2 milyon 600 bin mülteci barındıran bir ülkede eğer böylesine iyi işleyen bir kayıt sistemi olmasaydı muhtemelen ya biz bu sonuca hiç ulaşamazdık, ya da çok uzun bir sürede ulaşabilirdik" dedi.

'TAK dediğiniz de PKK'nın uzantısı bir örgüt'

Saldırıyı TAK'ın üstlendiği iddiasına ilişkin Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Önce şunu sormak lazım; daha önce de zannediyorum Kumrular olayında TAK üstlendi ama anında üstlendi. Niye bu açıklamayı yapmak için 3 gün bekleme ihtiyacı hissettiler. TAK dediğiniz de ayrı bir örgüt değil, PKK'nın uzantısı bir örgüt. YPG'de PKK'nın uzantısı bir örgüt. Yani TAK üstlenmiş olsa da bu YPG bağlantısını ortadan kaldırmaz."

"YPG'nin de Suriye rejimi ile ilişkisi çok açık"

Saldırıyı gerçekleştiren Salih Neccar'a ilişkin bir soru üzerine de Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Salih Neccar ismi etrafında yapılan çalışmalar itibarıyla söylüyorum, çok açık bir şekilde terör olayının olduğu yerde bu parçalanan araçta elde edilen parmak ve o parmak izi üzerinden ulaşılan kişinin Türkiye'ye girişi esnasında verdiği kimlikle ilgilidir, bu açık kimlik bilgileriyle ilgili. Bu yapının nihayetinde YPG ile ilişkileri de tespit edildi. YPG'nin de Suriye rejimi ile ilişkisi çok açıktır. Nitekim Suriye rejimi tarafından yapılan açıklamada, 'YPG bizim bir birimimizdir' ifadesi açık bir şekilde söyleniyor. Yine Suriye rejiminin Birleşmiş Milletler Temsilcisi açık şekilde 'YPG bizim yetiştirdiğimiz, bizim desteklediğimiz bir örgüttür' diyor. Yani bugün YPG kanlı bir terör örgütü olarak kanlı bir rejimin piyonu, uzantısı mahiyetinde faaliyet yapan bir örgüttür."

AA

Gündem Haberleri

Tunceli ve Ovacık belediye başkanlıklarına kayyum atandı
Hakan Fidan: BRICS’e ortaklıkla ilgili bir teklif aldık
ABD'den Türkiye'ye "Hamas'a ev sahipliği yapmayın" uyarısı
10 Kasım dayatmasında yeni dönem: Törene katılmayan öğrenci için veliden savunma istediler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: UCM'nin kararı "umut verici"