Almanya Başbakanı Angela Merkel, son üç günde iki “güvenli bölge” açıklaması yaptı. İlki, Suriyeli mültecilerin kaldığı Nizip Kampı’nı ziyareti sonrasında Gaziantep’teydi. Halep bölgesindeki çatışmalardan dolayı yeni bir mülteci akınından endişe eden Merkel, “güvenli bölge” demeden yerinden edilmiş Suriyelilerin ülke içinde kalabileceği bir yer ihtiyacından söz etti:
“Ateşkesin özellikle uygulanacağı ve önemli derecede bir güvenliğin garanti edilebileceği bölgelerin olması isteğimi tekrarladım.”.
“Klasik Anlamda Güvenli Bölgeyle İlgisi Yok”
Merkel, oluşturulmasını istediği bu bölgeyle ilgili detay vermedi. Güvenlikli bölge, güvenli alan gibi tanımlar kullanmaktan da kaçındı.
Bir gün sonra Almanya’da ABD Başkanı Barack Obama ile görüşen Merkel, ortak basın toplantısında konunun detaylarının sorulması üzerine ‘klasik bir güvenli bölge’den bahsetmediğini söyledi:
“Dün Türkiye’de söylediklerimi takip ettiyseniz, bu Cenevre’deki barış konuşmalarının sonucu olacak bir şey; klasik anlamdaki güvenli bölgeyle ilgisi yok. Müzakereyi yürüten taraflar arasında süren konuşmalarda, insanların kendilerini özellikle güvende hissedebileceği bölgeleri tanımlayıp ateşkesten söz edilebilir. Dışarıdan bir etki değil, görüşmelerden çıkacak bir sonuç…”.
“Uçuşa Yasak Bölge Gibi…”
Merkel, daha önce de Türkiye’nin uçuşa yasak ve güvenli bölge taleplerini destekleyen açıklamalarda bulundu ancak bunlar şimdilik söylemde kalıyor. Son olarak şubat ayında Almanya menşeli Stuttgarter Zeitung gazetesine verdiği röportajda uçuşa yasak bölge sorusuna şu yanıtı vermişti:
“Şu anki durumda eğer tarafların hava saldırısı yapma izninin olmadığı böyle bir alan oluşturabilirsek, yani bir çeşit uçuşa yasak bölge gibi, faydası olurdu.”.
Merkel’in, Türkiye’nin talebi olan bölge konusundaki söylemi son iki ay içerisinde “bir çeşit uçuşa yasak bölge” iken, “tarafların aralarında uzlaştığı ve Suriyelilerin kendilerini güvende hissedebileceği bir bölge” oldu.
“Hangi Ülke Kara Gücü Gönderecek?”
Merkel’in kendiliğinden ve taraflar arası anlaşmadan çıkmasını umduğu, “Suriyelilerin kendilerini güvende hissedeceği” bir bölgeye Obama da destek verdi. Ancak Obama da Merkel gibi, uluslararası mutabakatları ve müdahaleleri gerektirecek bir güvenli bölge fikrine sıcak bakmadığını tekrarladı. Bunun birçok sorunu beraberinde getireceğini söyledi:
“Benim tarafımdan Suriye topraklarında oluşturulacak bir güvenli bölge, ideolojik bir sorun değil. Bir sürü insana yardım edip korumak istememem değil sorun. Bunu nasıl sağlayacağınızla ilgili pratik bir sorun. Örneğin hangi ülke Suriye içine kara gücü gönderecek?”.
ABD, uluslararası anlaşmaları gerektirmeyecek bir bölgenin oluşturulması fikrini uzun bir süredir destekliyor. Ancak bununla ilgili adımın, sahadaki gelişmelerden dolayı atılamadığı söyleniyor.
Türkiye, Temmuz 2015’te İncirlik Hava Üssü’nü ABD’nin başını çektiği koalisyon güçlerinin IŞİD’e yönelik operasyonlarında kullanmaları maksadıyla açmadan önce, Suriye’nin kuzeyinde uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge ilan edilmesini talep ediyordu. Ancak ABD bu fikre sıcak bakmıyor. Mülteci krizi öncesi Almanya da Türkiye’nin talebine “uygulaması zor” olduğu gerekçesiyle destek vermemişti. Fransa’nın da söylemde kalan “Suriyeli mültecilerin güven içinde kalabileceği bir bölge” oluşturmaya yönelik verdiği destek dışında, Türkiye’nin talebi gerçekleştirilmedi.
İncirlik Üssü’nün Şartlarından Biriydi
İncirlik Üssü açılırken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, hava operasyonları sayesinde “IŞİD unsurlarından temizlenen bölgeler doğal olarak güvenli bölge olacak.” demiş; Suriyeli mültecilerin bu bölgelere yerleştirileceğini söylemişti.
Aynı sıralarda Washington Post gazetesi ve AFP’ye konuşan ismini vermek istemeyen üst düzey ABD’li yetkililer de, Türkiye ile ABD’nin “IŞİD’den arındırılmış bölgeler” konusunda anlaştığını söylemişti.
Ancak aradan bir yıla yakın zaman geçmesine rağmen Suriye’nin kuzeyinde IŞİD varlığını sürdürüyor. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde, sınıra birkaç kilometre yakınlıkta kurduğu ve Suriyeli mültecileri sınırdan geçirmeyerek yerleştirdiği 10 mülteci kampı da son haftalarda IŞİD saldırılarının hedefi oldu.
Obama: Kara Gücü Göndererek Esed Rejimini Devirmek Hata Olur
Uçuşa yasak bölge için Suriye’deki savaşta taraf olan ülkelerin mutabakata varması gerekiyor. Bu, Esed rejimini ve ona destek veren Rusya’yı da kapsıyor. Mutabakatın ihlâli durumunda müdahale gerekeceği için sıcak çatışma riski de var.
Güvenli bölge için de kara gücü desteğine ihtiyaç var. Ancak ABD Başkanı Barack Obama bu fikre de karşı.
Obama, hafta sonu BBC’ye verdiği röportajda kara gücü gönderip Esed’in devrilmeye çalışılmasının da hata olacağını söyledi:
“ABD, İngiltere ve diğer Batılı devletler için Suriye’ye kara gücü göndererek Esed rejimini devirmek hata olur. Ancak ben Rusya, Esed’i destekleyen İran, Suriye içinde savaşan muhalif gruplar dâhil tüm taraflara masaya oturmaları ve geçiş süreci konusunda anlaşmaları için uluslararası baskı uygulayabileceğimize inanıyorum.”.
Kaynak: Al Jazeera, Reuters, BBC, AFP, Washington Post