Yılmaz Bilgen / Yeni Şafak
Türkmen Dağı'nın büyük oranda Rejim ve Mihraç Ural tarafından yönetilen Mukaveme Suriye örgütü tarafından ele geçirildiği 2016 yılının ilk günlerinde, bölgenin işgalinde bilfiil bulunan Mihraç Ural sosyal paylaşım hesabından şunları söylüyordu: 'Türkmen Dağı'nda 550 yıllık işgal sona erdi. Şu an Türkiye sınırındayız; ancak şimdilik'. Nusayri Esed yönetimi Türkiye'ye karşı iki ismi uzun yıllar kullandı. PKK lideri Abdullah Öcalan, baba Hafız Esed tarafından 19 yıl boyunca himaye edilirken, yasadışı sol örgüt Acilciler'in liderlerinden Hatay nüfusuna kayıtlı Mihraç Ural ise Suriye Baas'ının elinde terör kozu olarak kullanılan ve halen Suriye'de ikamet eden ikinci isim oldu.
ÖNCE BANYAS SONRA REYHANLI
Mihraç Ural, adını ilk olarak 2013 Mayıs'ında Suriye'nin Tartus iline bağlı Banyas kasabasında 385 sivilin vahşice öldürüldüğü katliamla duyurdu. Katliam sonrası “Bölgenin temizlenmesi gerekiyordu” diyen Ural, daha sonra Reyhanlı'da 52 sivilin hayatını kaybettiği bombalı saldırıları organize etti. Örgüt için Esed'in, sahil kasabası El Basit'i tahsis ettiği Ural, burada kurduğu kampta Türkiye'den Lübnan hattıyla gelen 2 binden fazla militanı eğitti. Burada eğitilen militanlar, kaçak yoldan Türkiye'ye girmek için genellikle sınırdaki Güveçci bölgesini kullanıyor. Mihraç Ural ve adamlarının üzerinde en çok durduğu bu bölge, sık sık militanların ihlaline sahne oluyor. 14 Şubat gecesi Hatay-Yayladağı'ndaki Güveçci Üs Karakolu'nda görev yapan Uzman Erbaş Mustafa Uygun, sınırı kaçak geçmek isteyen kaçakçılar tarafından katledildi. Uygun'u, Acilciler lideri Ural'a bağlı militanların katlettiği belirtiliyor.
EN SORUNLU NOKTA
Savaş öncesi Hatay-Harbiye merkezli sınır kaçakçılığıyla gündeme gelen Güveçci, savaş sürecinde de adından sıkça söz ettiren nokta oldu. Reyhanlı katliamının Türkiye tarafında organizasyonunu üstlenen Nasır Eskiocak, eylem sonrası Güveçci'de gizlenmiş, 40 gün sonra Suriye'ye geçmek isterken yakalanmıştı. Aynı bölge, geçtiğimiz ay Mihraç Ural'ın, Türkmenlere karşı savaşırken yaralanan adamı Münir Sahilli'nin de geçiş güzergahı olmuş, Sahilli, Hatay'da yakalanmıştı. Ayrıca Özgür Suriye Ordusu kurucularından Albay Hüseyin Harmuş'u Suriye istihbaratına teslim eden Önder Sığırcıklıoğlu da, sözkonusu ihanete imza atarken Suriye'ye aynı bölgeden geçmişti. 2013 yılında Hatay'da ikamet eden Suriyeli muhalif isimlerden Avukat Musa Eymen'i kaçırma girişiminde bulunan 4 şahıs da aynı noktayı kullanmak istemiş, ancak güvenlik güçlerinin sıkı takibiyle bu girişim engellenmişti.
ÖNLEMLER YETERSİZ Mİ?
Rus bombardımanları sebebiyle Türkiye'ye geçmek isteyen binlerce sivilin akın ettiği Yayladağı sınır bölgesinde kaçak yollardan günlük 500 ila 1000 arasında kişinin Türkiye'ye giriş yaptığı sanılıyor. Geçiş konusunda alınan sıkı önlemler, kaçakçıların sığınmacılardan talep ettiği ücreti de yükseltiyor. Türkmen Dağı'ndan köylerini zorunlu olarak boşaltarak Yayladağı'na sığınan Türkmenler, Güveçci, Nisibin ve Arfalı hudut karakol bölgelerinde yaşanan sıkıntıların Yayladağı Kaymakamı ve Hatay Valisi'ne defalarca kendileri tarafından iletildiğini belirtiyorlar. Suriyeli Türkmenler, uyarıların dikkate alınmadığını ve yer yer sınırda mültecilere dönük şiddet uygulandığını belirtiyor.
Sevkiyat çetesi
Bazı muhalif isimlerin rejim tarafından Suriye'ye kaçırılması için de kullanılan Güveçci'yi militanlar silah sevkiyatı için de tercih ediyor. Alınan bilgiye göre Samandağ nüfusuna kayıtlı Kemal Kasanbayır, Mihraç Ural çetesinin bölgedeki sorumluluğunu üstlenen isim olarak bilinirken sahada kaçakçılık işlerini ise yaklaşık 40 kişilik ekibiyle 'Abdo Ezo' isimli şahıs yürütüyor. Aralarında bölgedeki bazı köy muhtarlarının da bulunduğu çete, silah sevkiyatında çobanları bile aktif olarak kullanıyor. Osman Kekeç ve Ahmet Kekeç sınır hattında teslim aldığı silahları hayvan ve yer yer araçlarla Meydan ve Kara Mağara köylerine ulaştırıyor. Sonrasında Samandağı, Armutlu, Hatay güzergahından İstanbul'a sevkiyatı gerçekleştirilen cephaneler, buradan Esed tarafından desteklenen gruplara dağıtılıyor. Silah ve cephane sevkiyatı, Mihraç Ural ile birlikte Reyhanlı katliamının planlayıcıları arasında yeralan ve Lazkiye'de yaşayan Ermeni asıllı Nişan isimli şahıs tarafından organize edilmekte. Sevkiyat boyunca mihmandarlık görevini ise Duran Durdu isimli bir şahıs üstlenmiş durumda.