Güner Paşanın Kulaklarına Soruşturma!

Genelkurmay 2. Başkanı Org. Aslan Güner'in, 2007'de 'PKK'lıları dinleyeceğiz' gerekçesiyle İsrail'den aldırdığı cihazla iki bin kişiyi yasadışı dinletmesi iddiasına idari soruşturma açıldı.

Orgeneral Işık Koşaner'in Genelkurmay Başkanlığı görevini üstlenmesiyle birlikte yeni dönemle ilgili 'kodlar ve mesajlar' da ortaya çıkmaya başladı. Genelkurmay Başkanlığı, Taraf gazetesinde çıkan iddialar üzerine 'anında idari soruşturma' başlattı. Daha önce hakkındaki bazı iddialara kayıtsız kalan, açıklama yapmaktan kaçınan ve kafalarda istifham oluşmasına neden olan Genelkurmay Başkanlığı, dünkü iddia üzerine sabah saatlerinde soruşturma başlattığını duyurdu.

ORAN, TUNCEL, ERGİL VE SAĞLAR DİNLENMİŞ

Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner'in 2007 yılında korgeneral rütbesiyle istihbarat başkanlığı görevini yürütürken dinleme cihazlarını askeri görev dışında kullandığı iddiası ortaya atıldı. 'PKK'yı dinleyeceğiz" diye alınan araçlarla, "Baskın Oran, Doğu Ergil, Fikri Sağlar, Kenan Işık, Ziya Halis, Orhan Miroğlu, Sırrı Sakık, Leyla Zana ve Sebahat Tuncel" gibi isimlerin dinlendiği iddiasına yer verilen haberde, dinleme cihazları ile ilgili İsrail'den yapılan alımlar yasaya aykırı olduğu Milli Savunma Bakanlığı'ndan gizlendiği öne sürüldü. Gazete haberini dikkate alan Genelkurmay Başkanlığı, internet sitesinden sabah saat 09.50'de bilgi notu adı altında bir açıklama yaptı. Bu açıklamada iddianın araştırılacağı ve soruşturulucağı belirtildi. Orgeneral Koşaner'in görevi devralmasından üç gün sonra yaşanan bu olay, önümüzdeki günlerde kurum bu tür konularla ilgili olarak hassasiyet göstereceği izlenimi uyandırdı. Bilgi notunda şu ifadeler yer verildi:

"1. Bugünkü bir gazetede bölücü terör örgütüne yönelik olarak temin edilen bir teknik cihazın başka maksatlarla da kullanıldığı şeklinde bir haber yer almıştır.

2. Konu ile ilgili idari soruşturma başlatılmıştır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

HERON'DA SESSİZ KALMIŞTI

Genelkurmay Başkanlığı daha önce benzer olaylarda uzun süre sessiz kalmıştı. Son dönemde bu konudaki en önemli örnek insansız hava aracı Heron'un görüntülerle belirlemesine rağmen Hanpete baskınında yardım kuvvetlerinin zamanında gitmediği yönündeki iddialara yaklaşık 1 ay cevap verilmemişti. İlker Başbuğ'un Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e veda ziyaretinde konu gündeme gelmiş ve Gül de 'Yarın bu konuda Genelkurmay Başkanlığı'ndan açıklama yapılacak' diyerek bir açıklama yapılması gerekliliğini dile getirmişti. Ardından da açıklama yapılmıştı. Ayrıca irticayla mücadele eylem planı, kazılarda çıkan silahlar gibi konularda da uzun süre sessizliğin korunduğu da hafızalarda yer almıştı.

Soruşturmayı ben istedim suçlular hesap versin

Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Aslan Güner, dinleme yapılması için talimat vermediğini belirterek, soruşturma açılmasını kendisinin istediğini açıkladı. Orgeneral Güner, Merkez Orduevi'nde düzenlenen 30 Ağustos Resepsiyonu'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Güner, Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı'na alınan cihazlarla aralarında bazı siyaset ve aydıncılarında bulunduğu 2 bin kişinin dinlendiği yönündeki haberlere açıklık getirdi. Güner, şöyle dedi:

CİHAZLAR YURTDIŞINI DİNLEMEK İÇİN ALINDI

"Soruşturma açılmasını ben talep ettim. Türk Silahlı Kuvvetleri yurt içinde dinleme yapmaz. Bu cihazlar Savunma Sanayi İcra Komitesi kararı ile alınmıştır. O komitede sayın Başbakan, sayın Milli Savunma Bakanı sayın Genelkurmay Başkanı da var. Terörle mücadele maksadıyla alınmıştır. Terör örgütünü dinlemek üzere alınmıştır. 3. ülkelerin ismini vermiyorum, sorun olmasın diye ama dışarıyı dinlemek üzere alınmıştır. Zaten Türk Silahlı Kuvvetleri, içeride dinleme yapmaz. Ama birileri içeride dinleme yaptıysa o cihazın başında ben durmuyorum. Bu soruşturmada oda ortaya çıkar. Her kimin hatası varsa hesabını versin."

Bunu yapanların hemen görevden alınması gerekir

Meclis İdare Amiri BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık: "Bu, bu ülkenin ayıbıdır. Korku imparatorluğu ile bu ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Şu anda sizinle konuşurken bile beni dinliyorlar. Bırakın milletvekillerini burada demokratik ülkelerde hiç kimsenin küçük bir kuşkusu bile olamaz. Bu ülkede Başbakandan Cumhurbaşkanına kadar herkese dinliyorlar. Bu hem hükümetin ayıbıdır. Burada muhatap hükümettir. Bunlar güçlerini hukuktan demokrasiden değil karanlıktan alıyorlar. Ne kadar karanlık olursa o kadar daha çok kendilerini ayakta tutabilirler. Bu konuda hükümet bu konuda hukuk mücadelesi verebiliyorsa. Bunu yapanlar derhal görevden almalıdır. Hükümet toplanmalı derhal görevden almalıdır. Eğer bunu yaparsa hükümet olabilir. Bunu yapabilirse 72 milyonu kucaklayabilir."

Bu iddialar doğruysa dava açacağım

Eski Bakan Fikri Sağlar: "Bu iddia doğruysa bu benim kişilik haklarımın özel yaşamımın ihlali demektir. Bu konuyla ilgili hukuki haklarımı kullanacağım ve dava açacağım. Asıl önemlisi bu ülkenin hukukun üstünlüğünü yok etmeye çalışan hukuk devleti olmaktan çıkaran, terör bahanesi ile devleti sömüren, yönlendiren bir yapıya karşı duran aydınlık insanların baskı altına alınarak, korkutan bir düzen yaratıldığı açık bu düzene karşı duruyoruz. Dün de bugün de karşı duruyoruz. Dün de bugün de karşı duruyoruz. Dün askerler bugün Hanefi Avcı'nın kitabında anlatıldığı gibi kiminin bu yapının içinde yer aldığını görmek Türkiye'ye yakışmıyor. Herkesin buna karşı durması gerekir ve tepki göstermesi gerekir."

Dilerim bu uygulamalara son bir verilir

BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel: "Tabiî ki bu Türkiye'de yasadışı dinlemeler ilk değil. Bu Türkiye'deki demokrasinin durumunu ortaya koyuyor. Maalesef Türkiye'de vatandaşları potansiyel tehlike gören bir zihniyet var. Bu yolla dinlenip fişlenebiliyor. Sistem kimini kendisine karşı muhalif gördüyse komünist, sosyalist, dinci diyerek onları dinlemiştir. Dilerim bir konu araştırılarak bunlara son verilir failler ortaya çıkartılarak bir daha böyle bir şey olması engellenir. Bu dinlemeler aynı zamanda özel hayata bir müdahaledir. Böyle bir durum varsa gereği yapılacaktır. Bu iddialar doğruysa ki bu kişisel bir durum değildir dava açacağım. İnsanların dinlenmesine karşı çıkmak lazım."

Somut bilgi olursa AİHM'e kadar giderim

Gazeteci -Yazar Orhan Miroğlu: "Bu kurumların uzun yıllardır bu aydınları dinlemeye aldıkları biliniyordu. Bu tabiî ki normal ülkede bu tür şeyler hakkında soruşturma açılması lazım. Ben adı geçen kişiler olarak sessiz kalmayacağımz. Hukuki haklarımızı kullanacağız. Bu hukuk süreç başlarken hükümetin ilgili kurumların seyirci kalmaması lazım vazifelerini yerine getirmesi lazım. Somut bilgilere ulaştığımızda dava açacağız. Dava açmak için böyle bilgilere ihtiyaç var. Biz bu bilgileri herhangi bir kurumdan da alamayız. Bizimle paylaşmazlar. Adalet ya da İçişleri Bakanlığı kolaylaştırıcı rol oynaması gerekir. Hukuki süreci başlatmamız için kolaylıklar tanıması lazım. Eğer somut bilgilere ulaşırsam bu davanın sonunu bırakmak gerekirse AİHM'e bile giderim."

(Abdulkadir Selvi - Erhan Seven - Behçet Güngör / Yeni Şafak)

Haber Haberleri

DEM Partili Kızıltepe Belediye Başkanı Zeyni İpek istifa etti
Emevi Camii halılarının yenilenmesine Gaziantep talip oldu
"Çarşı"ın Gezi davasında tüm sanıklar beraat etti
Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı