Gülen’in Siyasetin Seyrini Değiştirmek İçin Servis Ettiği Kasetler

Deniz Baykal'ı koltuğundan eden, bazı MHP milletvekillerinin ise vekilliklerini sona erdiren FETÖ'nün kaset komplosuyla Türkiye'de siyasetin seyri değişti.

Türkiye'de siyasetin seyrini değiştiren, Deniz Baykal'ı koltuğundan eden, MHP'nin "A takımı" denilen yöneticilerinin siyaset hayatını bitiren kaset komplosunun altından da FETÖ çıktı. Kaset soruşturmasında gelinen son noktada, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında yakalama kararı çıkarılması istendi.

Deniz Baykal'a ait olduğu iddia edilen görüntüler, 6 Mayıs 2010'da "metacafe.com" adlı internet sitesinde, ardından "habervaktim.com" sitesinde yayımlandı. CHP'nin talebi ve savcılık kanalıyla Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından siteye erişim yasaklandı.

Türk siyasi hayatına damga vuran kaset skandalının ardından Baykal, 10 Mayıs 2010'da düzenlediği basın toplantısında, olayın komplo olduğunu belirterek, 2002'den bu yana yürüttüğü genel başkanlık görevinden istifa ettiğini açıkladı. Deniz Baykal, ''Benim CHP Genel Başkanlığından istifa etmem hiçbir şekilde bu komploya teslim olmak ya da kaçmak anlamına gelmez. Tam tersine bu bir meydan okumadır. Bu anlayışla bugün CHP Genel Başkanlığından istifa ediyorum." dedi.

Parti Meclisi, Cevdet Selvi'yi genel başkan vekilliğine getirdi. Partinin 33. kurultayına kısa süre kala CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlığa aday olacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu, 22 Mayıs 2010'da Baykal'ın yerine, CHP Genel Başkanlığına seçildi.

MHP'lilere yönelik kasetler

Kaset skandalının ardından Türkiye 12 Haziran 2011'de yapılacak milletvekili genel seçimine hazırlanırken, bu kez MHP'lilerle ilgili kaset komplosu ortaya atıldı.

MHP'de Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici'nin görüntüleri, 21 Mayıs 2011'de "farklıülkücülük.com" sitesinde yayımlandı. MHP'li başka bazı milletvekillerine ait görüntülerin de daha sonra yayınlanacağı iddia edildi. Ardından, MHP'nin o dönemdeki genel başkan yardımcıları Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu'na ait olduğu iddia edilen görüntüler medyaya yansıdı.

MHP Genel Başkan Yardımcıları ve milletvekilleri Ümit Şafak, Recai Yıldırım, Metin Çobanoğlu, Osman Çakır, İhsan Barutçu, Ahmet Deniz Bölükbaşı, Bekir Aksoy, Mehmet Ekici ve Bülent Dinmez'e ait olduğu iddia edilen görüntülerin ardından istifalar geldi.

12 Haziran seçimine hazırlanan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, genel başkan yardımcıları ve milletvekillerinden oluşan ve "A Takımı" olarak nitelendirilen 10 yöneticisini kaybetti.

İki dosya birleştirildi

Baykal'a ait olduğu öne sürülen görüntülerin medyada yer alması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2010'da "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "konut dokunulmazlığını ihlal" suçlarından soruşturma başlattı.

MHP'nin o dönemdeki genel başkan yardımcıları Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu'na ait olduğu iddia edilen görüntülerin 2011'de medyaya yansıması üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı ancak dosya bir süre sonra yetkisizlik kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Dosya tekrar yetkisizlik kararıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına geldi.

Görevlendirilen savcı değişti

Baykal'a ait olduğu iddia edilen görüntülerle ilgili soruşturma 2010'da, o dönemde Bilişim Suçları Bürosunda görev yapan Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk'te bulunuyordu.

Ancak dosya, örgüt bağlantısı olabileceği gerekçesiyle özel yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine gönderildi. Dosya için, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından HSYK tarafından açığa alınan Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin görevlendirildi.

Önce Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250'nci, ardından Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesiyle görevli cumhuriyet savcılıkları ve mahkemelerin kaldırılmasının ardından soruşturma dosyası, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma bürosuna verildi.

Bu sırada, MHP'lilere kaset komplosu kurulmasına ilişkin dosya, bu defa İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından, yetkisizlik kararıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

Ankara'daki soruşturma savcılığınca, Baykal ve MHP'lilerle ilgili olduğu savunulan dosyalar, 29 Ocak 2016'da, "özel hayatın gizliliğine" yönelik eylemlerin FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin şüpheler üzerine birleştirildi. Birleştirme kararında, "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "konut dokunulmazlığını ihlal"e yönelik eylemlerin, "aynı örgüt" tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin şüphelere yer verildi. Dosyadaki belgelerde, söz konusu örgütün adı "FETÖ/PDY" olarak geçti.

38 tutuklama

HTS kayıtları, arama kararları ve diğer belge ve bilgilerin toplanmasıyla derinleşen soruşturmada şüpheler, geçmişte istihbaratta görev yapan polisler üzerinde yoğunlaştı.

Bu sırada, komplo amacıyla girilen evleri açan birkaç çilingirin "bilgi sahibi" sıfatıyla gizli olarak ifadesi alındı.

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından ise söz konusu soruşturmada tutuklama kararları geldi. Bazı şüphelilerde FETÖ mensuplarının haberleşmekte kullandıkları "ByLock" isimli programın bulunduğu da ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen 38 şüpheli, 21 Ağustos 2016'da tutuklandı. Tutuklanan şüpheliler şunlar:

"Ömer Altıparmak, Ertan Arslan, Yücel Bilgiç, Özgür Öztürk, Nurullah Karataş, İsmail Mehdi Temiz, Okan Aytekin, Selim Yasdıbaş, Türkay Aydın, Ahmet Kabaağaç, Mehmet Koçak, Şaban Albayrak, İzzet Yılmaz, Hakan Kırdağ, Akif Buyrukoğlu, Temur Çıyrak, İsa Eker, Ahmet Yılmaz Ekiz, Abdullah Bayrak, Ahmet Arif Atak, İbrahim Nuhoğlu, Osman Oktay Ilıcan, Muhittin Kantemiz, Ahmet Uyguç, Bekir Tezol, Sinan Altıparmak, Davut Ersoy, Hikmet Necioğlu, Yasin Akgün, Yusuf Dağdelen, Emrah Kanmaz, Ersin Erdin, Mustafa Tokmak, Aslan Fakıoğlu, Yener Dönmez, Abdulvahit Tunçay, Muammer Acar ve Yiğit Uyar."

Şüphelilerden Ömer Altıparmak, geçmişte Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevindeydi. Altıparmak hakkında, FETÖ ile bağlantılı birçok soruşturma açıldı.

Şüphelilerden daha önce Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğünde emniyet amiri olan Ertan Arslan ile Selim Yasdıbaş, Ahmet Kabaağaç, Nurullah Karataş, Özgür Öztürk, İzzet Yılmaz, Davut Ersoy, Hikmet Necioğlu, Yasin Akgün, Yusuf Dağdelen ve Abdulvahit Tunçay, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden ve "VIP dinleme davası" olarak bilinen davanın sanıkları arasında bulunuyor.

Yener Dönmez ise Baykal'a ait olduğu öne sürülen görüntülerin yayınlandığı internet sitesinde sorumluydu.

Tutuklananlardan Ömer Altıparmak ve emniyet mensubu Okan Aytekin'in isimleri, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Gürsel Aktepe'nin ifadesinde de geçmişti. Aktepe, bu şüphelileri, "örgütle bağlantılı olduklarını bildiği isimler" arasında saymıştı.

"Kaset" soruşturması kapsamında gözaltına alınan 9 şüpheli ise adli kontrolle serbest bırakılmıştı.

"Böcek" sanıkları, soruşturmada şüpheli

Öte yandan, "kaset" soruşturmasının bazı şüphelileri, Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofislerine dinleme cihazı konulmasına ilişkin "Böcek" davasında da yargılanıyor.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden "Böcek" davası sanıklarından Ali Özdoğan, Sedat Zavar, Enes Çiğci, İlker Usta ile eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Ömer Altıparmak, bu soruşturmanın "şüphelileri" arasında yer alıyor. Bunlardan Zavar, Usta ve Altıparmak cezaevinde bulunuyor. Özdoğan, Demir ve Çiğci ise halen firarda.

AA

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!