Fetullah Gülen'in kara kutusu olduğu ileri sürülen Cevdet Türkyolu'nun, "30 milyon dolar mal varlığına sahip olduğundan" şikayet edilen bir mektup nedeniyle "molla" lakaplı Osman Şimşek'i darbedip Pensilvanya'daki çiftlikten attığı ve bunun örgüt içinde krize dönüştüğü iddia edildi. Olayın örtbas edilmeye çalışıldığı ve bunun ise örgüt tabanında tepkilere neden olduğu da iddialar arasında.
Yeni Şafak gazetesinin internet portalında yer verilen haberde şunlar kaydedildi:
FETÖ elebaşı Gülen'in yıllardır yanından ayırmadığı "sır küpü" Türkyolu'nun, Gülen'in sosyal medya sorumluluğunu üstlenen "mollası" Şimşek'i, bir mektup yüzünden darbetmesi ve Şimşek'in 14 Mart'ta Twitter'da konuyla ilgili 3 sayfalık bir açıklama yayımlayarak olayı doğrulaması örgüt tabanını ikiye böldü.
Türkyolu ile Şimşek arasındaki krizi kısa süre önce gündeme taşıyan isim eski Zaman gazetesi çalışanı firari Ahmet Dönmez oldu.
Dönmez, 10 Mart'taki yazısında, 45 yıldır yanında yer aldığı Gülen'in yeğeniyle de evli olan Türkyolu'nun, uzun yıllardır Gülen'in konuşma içeriklerinin yayımlandığı "herkul.org" sitesinin yöneticiliğini yapan Şimşek'i, 30 milyon doları aşan mal varlığından şikayetçi olunan ve örgüt içinden yazılan mektuptan sorumlu tuttuğu, bu nedenle Şimşek'i yumruklayarak darbettiği iddiasını paylaştı.
Yazıda, Gülen'in konunun araştırılması için 3 kişilik bir heyet oluşturduğu fakat heyette bulunan ve Türkyolu'nun mal varlığını elde etmesinde ona "birçok kapıyı açan" FETÖ'nün önemli isimlerinden Mustafa Özcan'ın etkisiyle heyetin Türkyolu'nu akladığı, ardından Türkyolu'nun Şimşek'i "münafıklık" yapmakla suçlayarak kamptan kovduğu yönünde detaylara yer verildi.
Dönmez, Türkyolu'nun paraya olan zaafından bahsederek "Ayrıca borsadan büyük paralar kazandığı da herkesçe bilinen 'sır'lar arasında, sadece Bank Asya'dan 15 milyon liranın üzerinde A kalite hisse senedinin olduğu öne sürülüyor. Cevdet Türkyolu'nun konumuna rağmen bu kadar parayla içli dışlı olması hep tepki çekti." ifadelerini kullandı.
Mektup ile ilgili yeni detaylar ortaya çıktı
Mektup krizine ilişkin bir video da paylaşan Dönmez, örgütün bazı ülke "yöneticilerinin", Türkyolu'nun "örgütparasıyla" servet sahibi olduğunu ve yardım paralarının nerede kullanıldığı konusundaki şüphelerini elebaşına aktarmaya karar verdiklerini anlattı.
Buna göre FETÖ'nün 10 ayrı ülke temsilcisi tarafından gönderildiği belirtilen mektup, "Gülen'e mutlaka iletilmesi" notuyla Şimşek'e ulaştırıldı.
Şimşek'in bu mektubu önce, örgüt içinde "Ali Heyet" diye bilinen üst istişare kuruluna sunduğu, orada oy birliğiyle konunun Gülen'e iletilmesi kararının alındığı ancak heyet içinde yer alan bir diğer FETÖ firarisi Özcan'ın, kararı Türkyolu'na duyurunca planın bozulduğu bildirildi.
Ayrıca Türkyolu ile "kimsenin bilmediği derin ilişkileri olduğu" dile getirilen Özcan'ın, örgüt içinde istemedikleri gelişmeleri ve problemlerin Gülen'e aktarılmasını engellediği ve böylece örgütü kendi kurdukları ekiple kontrol altında tuttuğuna değinildi.
Şimşek mektubu ve olayı doğruladı
Dönmez'in yazısının örgüt tabanında yoğun etkileşim alması üzerine Twitter hesabından bir açıklama yapan elebaşı Gülen'in en yakınlarından Şimşek, mektup olayını ve Türkyolu ile aralarındaki anlaşmazlıkları detaylarına girmeden doğruladı.
Türkyolu'nun mektup yüzünden darbettiği Şimşek, 3 sayfalık açıklamasında, "Sorulara cevap vermesi gerekenin ben olduğumu düşünmüyorum." ifadesini kullanarak içeriğine girmediği mektubu ısrarlı uğraşları sonunda bizzat Gülen'e okuduğunu, sonrasında Türkyolu ile aralarında "bir kısmı kamuoyuna yansıyan tatsız hadiselerin vuku bulduğunu" dile getirdi.
"Fakat sona ermeyen kavgalarımızdan dolayı oraya gidemez oldum." ifadesini kullanan Şimşek, daha sonra önce Amazon üzerinden kitap sattığını, sonra da bir hastanede "imam ve ruhani rehber" olarak çalışmaya başladığını aktardı.
Hem örgüt üyelerinin sosyal medyadaki ifşalarından hem de Şimşek'in bizzat yaptığı açıklamadan yola çıkarak hakkındaki iddiaların doğru olduğu anlaşılan Türkyolu ise tepkilere yanıt vermedi.
En yakınındaki iki ismin "30 milyon dolarlık mal varlığından" şikayetçi olunan bu mektup yüzünden kavga etmesi konusunda örgüt elebaşı Gülen'in sessiz kalması da dikkatlerden kaçmadı.
FETÖ'nün önemli isimlerinden örgüte ilk defa açık eleştiri
FETÖ'nün Pensilvanya'daki çiftliğinde onlarca kişinin şahit olduğu belirtilen olayla ilgili örgütte sevilen ve saygı duyulan Şimşek'in Türkyolu tarafından darbedilmesine önce inanmayan tabandan, Şimşek'in hadiseyi doğrulan 3 sayfalık açıklamasından sonra sesler yükselmeye başladı.
1997-2008 arasında FETÖ'nün Gazeteciler ve Yazarlar Birliği isimli kuruluşunun yöneticiliğini üstlenen ve en son "İsrail imamlığına" atandığı öğrenilen Harun Tokak, Şimşek'in kavgayı doğrulayan açıklamasını Twitter adresinden paylaşırken, "Susmak sadece soruları çoğaltıyor. Muhataplar cevap hakkını niye kullanmazlar anlamıyorum." ifadelerine yer verdi.
Yaklaşık 1000 civarında örgüt üyesinin kalp emojisiyle beğendiği ve 600'den fazla kişinin geri paylaşımda bulunduğu Tokak'ın açıklamasının altında, muhatapların suskunluğunu bozması, Türkyolu hakkında şikayet mektubu yazan 10 kişinin mektuplarına sahip çıkması gerektiğine dair yorumlar yapıldı.
Yorumlarda, örgüt elebaşı Gülen'in, "bütün yanlışlarına ve yolsuzluklarına rağmen" Türkyolu'nu yıllardır yanında tutması tenkit edildi; örgütün, öğretmenler gibi alt kademelerindeki üyelerinin, en ufak bir itiraz üzerine dünyanın en ücra köşesine sürgün gibi tayin edilmesi ve belirli kişilerin kayırılması gibi haksızlıklara dikkat çekildi.
FETÖ üyelerinden "Susma" paylaşımı
FETÖ ile iltisaklı akademisyen İsmail Sezgin de olay ile ilgili Twitter adresinde "Susma" başlığıyla etiket açtı. Örgüt içinde şeffaflığın olmasını talep eden birçok örgüt üyesi açılan etikete paylaşımlarıyla destek verdi.
Paylaşımına, "Haksızlık karşısında asla #SUSMA" ifadesini kullanan Sezgin, Osman Şimşek ile ilgili yayımladığı bir Youtube videosunda da örgüt adına özeleştiri yaparak sözde cemaatin başkalarından beklediği hak arayışını kendi içinde başarıp başaramayacağı konusunun önemine değindi.
Sezgin, "Bu mektup hadisesi Fetullah Gülen'e kendi örgütünde bilgi edinme konusunda da çeşitli bilgilerin önünün efektif bir şekilde kesildiği, dahası örgüte yönetim açısından ciddi bir zaafa, belki ihanete, hıyanete delalet edebilen bir meseledir diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Daha önce Türkiye'de 4 ayrı şehirdeki 39 gayrimenkulü bulunduğuna dair ayrıca resmi işi olmadığı halde ABD'de yaşadığı lüks hayat, FETÖ çiftliği civarında sahip olduğu evler ve ticari yatırımları nasıl edindiği konusundaki soruları cevapsız bırakan Türkyolu'nun, hakkında bizzat örgütün ülke imamlarından oluşan 10 kişilik bir grubun dillendirdiği "30 milyon dolarlık servet" soruları karşısında bir açıklama yapıp yapmayacağı merak konusu.
ABD'nin Pensilvanya ve Florida eyaletlerinde ailesi üzerine kayıtlı 7 konut bulunan Türkyolu'nun, "himmet" paralarından kişisel servet edindiği, bu durumun örgüt içinde rahatsızlık yarattığı daha önce de gündeme gelmişti.
Gülen'in kendisini öldürmeye çalıştığını iddia ederek 2000'li yılların başında örgütle bağını kesen ve televizyon programlarında birçok defa örgütün yasa dışı faaliyetlerini dile getiren gazeteci Nurettin Veren de Türkyolu için, "12 yaşından beri Gülen'in yanından ayrılmaz. En mahrem şeylerine bile o bakar. Gülen'in emri kadar geçerli emirleri vardır. Fetullah'tan sonra en karanlık adamı mı diyeyim ikinci adamı mı diyeyim, öyle birisidir." ifadelerini kullanmıştı.
Türkyolu hakkında, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" ve "anayasal düzeni ihlale teşebbüs" başta olmak üzere birçok suçtan yakalama kararı bulunuyor.
İçişleri Bakanlığının terörden arananlar listesinde 10 milyon lira ödülle kırmızı kategoride yer alan ve örgüt içinde "Uzun Cevdet" olarak bilinen Türkyolu, Gülen'in "Mebruke" isimli yeğeniyle evli.
1974'te İzmir Bozyaka'daki öğrenci yurdunda Gülen ile tanışan Türkyolu, 9 Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra örgütün çekirdek kadrosunda yer aldı.
ABD'de kamuya açık internet tarama sitelerinde yer alan gayrimenkul bilgilerine göre, Pensilvanya ve Florida eyaletlerinde Türkyolu ailesi üzerine kayıtlı toplam 7 konut bulunuyor. Bunlardan 4'ü Türkyolu ve eşi üzerine kayıtlı iken, kızı Büşra Türkyolu'nun mülkiyetinde 2, oğlu Esat Türkyolu'nun mülkiyetinde de bir ev kayıtlı bulunuyor.
Türkyolu'nun oğlu Esat Türkyolu'nun Pensilvanya'da "Ferrari" marka arabasıyla poz verdiği bir fotoğraf sosyal medyada paylaşılmıştı.