Güçlü Olmakla Adalet Sağlanmaz; Adaleti Sağlamakla Güçlü Olunur

​​​​​​​Güçlü olmakla adalet sağlanmaz; adaleti sağlamakla güçlü olunur. İşte onun için zulm ile abad olunmaz, adaletle abad olunur. Zulm ile devlet korunmaz, adalet ile korunur. Zulm ile medeniyet inşa edilmez, adaletle edilir.

Aydın Ünal, Yeni Şafak gazetesinde yayınlanan “Adalet Mülkün Temelidir” başlıklı yazısında Adalet konusunu yorumlamış:

Adalet mülkün temelidir. Çokları “mülk” kavramının “eşya, mal, sahip olunan şeyler” manasına geldiğini zanneder. Öyle değildir.

 “Mülk”, hükümranlık, egemenlik demektir. Mülk, saltanat, krallık demektir. Mülk güç, iktidar demektir. Mülk, devlet demektir.

Adalet, hükümranlığın, egemenliğin, iktidarın, devletin temelidir.

Güçlü olmakla adalet sağlanmaz; adaleti sağlamakla güçlü olunur. İşte onun için zulm ile abad olunmaz, adaletle abad olunur. Zulm ile devlet korunmaz, adalet ile korunur. Zulm ile medeniyet inşa edilmez, adaletle edilir.

Devlet, yani mülk, genel kanının aksine, silahla, sopayla, askerle, polisle, zorbalıkla yani kaba güçle değil, adaletle ayakta kalır. “güç adalettedir”.

Tarihte adaleti gözeten ne kadar melik varsa, devletinin temelini sağlamlaştırmıştır. Adaletten şaşan melik, mülkünü, memleketini, devletini yitirmiştir.

Yargı adaletin sadece bir yüzüdür. Adalet sadece yargı değildir.

Bir memlekette imtiyaz alıp yürürse, adamı olan, tanıdığı olan, “dayısı” olan işini halledip, adamı olmayan mağdur olursa adalet sarsılır, mülk sarsılır.

Bir memlekette her kademedeki idareci işini yapmak yerine, işini adaletle yapmak yerine, kendisine ulaşanın, tehdit edenin, rüşvet verenin işini yaparsa, sorumluluklarını aksatırsa adalet sarsılır, mülk sarsılır.

Bir memlekette nüfuz kullanma yaygınlaşırsa, gücü olan imkanlardan yararlanıp, zayıf olan mahrum bırakılırsa adalet sarsılır, mülk sarsılır.

Bir memlekette anlaşmazlıklar vicdan sahibi hakimler tarafından değil, zorbalar, çeteler, mafyalar tarafından çözülür; para ile, rüşvet ile çözülürse adalet sarsılır, mülk sarsılır.

Bir memlekette belli fertler, belli kesimler kayırılır, “bizden olan” el üstünde tutulup gayrısı horlanırsa adalet sarsılır, mülk sarsılır.

Bir memlekette liyakat değil de, ilişkiler, irtibatlar, çıkar ortaklıkları gözetilir hale gelirse, adalet sarsılır, mülk sarsılır.

Dicle’nin kenarında kuzular kayboldukça “aman bir şey olmaz” denildikçe adalet sarsılır, mülk sarsılır, hükümranlık sarsılır.

Terazinin kefesi bir tarafa ağdıkça adalet sarsılır, o zaman mülk sarsılır, egemenlik sarsılır.

Hakikat gizlenirse, Hak konuşulmaz olursa, yalan gerçeği ezerse, helal harama karışırsa, alnı secdeden kalkmayanlar devlet ihaleleriyle Karunlaşırsa, imar planları “Allah’ın takdiri işte” değişirse, kanun yapılır-kanun bozulursa, mücrim affolunur mazlum mahkum edilirse, kaytaran kazanır çalışan kaybederse, hırsızlık değer kazanır alın teri kıymetten düşerse, ayaklar baş, başlar sürgün olursa, cahillik baş tacı edilip ilim gözden düşerse, sadık hain sayılıp hain muteber olursa, ahlak tahkir olunur ahlaksızlık itibar görürse, hırs kifayeti ezerse, çirkinlik güzelliği, çürük sağlamı, kalitesizlik kaliteyi yenerse… İşte o zaman adalet sarsılır, mülk sarsılır, memleket sarsılır.

Mazlumun ahı Arş’ı inletirse adalet sarsılır, mülk sarsılır, devlet sarsılır.

Ne PKK, ne FETÖ, ne de başka saldırılar yıkamaz bizi. Devletimizi, yani mülkümüzü kimse elimizden alamaz. Yeter ki adalet olsun. Adalet oldukça memleketin, devletin temelini hiç kimse sarsamaz; adalet olmazsa da, temelin sarsılması için düşmana bile gerek kalmaz.

 

Hukuk Haberleri

Gazze eylemlerine hakaret eden Fatih Altaylı hapis cezası aldı
Sinan Ateş cinayeti davasında gerekçeli karar açıklandı
Mülakat sistemi yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor: Yazılıda rekor kırdı, mülakatta yok sayıldı!
Bu ne acele! Suriyeli muhacirlere aile hekimliği uygulaması sonlandırılıyor
Cumaya giden işçisini ekmeğinden eden işveren müstehakını buldu