Güç Sahiplerine Çağrı: Yoksullar Sizi Bekliyor

Bugünkü yazısında varlıklı insanlara, güç sahiplerine seslenen Mustafa Kutlu, onları ihtiyaç sahiplerine, yoksullara yardım etmeye çağırıyor.

Yoksullar Bekliyor

Mustafa Kutlu / Yeni Şafak

Yoksullar sizi bekliyor.

İzbelerde, harabelerde, barakalarda, küflü-nemli karanlık odalarda bekliyorlar.

Naylon çadırlarda, toprak damlı evlerde, kuş uçmaz-kervan geçmez yerlerde ve şehrin göbeğinde.

Kanlı gözlerini ufka dikmiş, bir heykel gibi hareketsiz, sessiz, dalgın bekliyorlar.

Bebeler açlıktan ağlıyor, anaların gözpınarlarından yaş yerine kan akıyor.

Çocukların dargın bakışlarından çelik parıltılar fışkırıyor.

Babalar yumruk sıkıyorlar ve askerdeki oğullar gökyüzünde bir turna katarı arıyor.

Dedelerin ağzı kapalı.

Nineler ses vermiyor.

Gelinler yaslı.

Ve çelimsiz genç kızları dengesiz beslenme, akrabaları borç, komşuları ağıt bekliyor.

Köşebaşlarında, çamurlu ıssız sokaklarda, karın, yağmurun ve gökdelenlerin arasında, dağ başlarında, tarlalarda, kapısına kilit vurulan atelyelerin önünde bekleşiyorlar.

İşsiz, umutsuz, aç, yorgun, hasta, küskün, sessiz ve kimsesiz.

Siz ey sağlıklı ve varlıklı olanlar.

Ey işleri tıkırında gidenler.

Ey karnı tok, sırtı pek, yüzü gülenler.

Ey seçim kazananlar ve koltuğa kurulanlar.

Ey dolar uçuranlar ve muslukların başını tutanlar.

Siz ey güç odakları, silah sahipleri, söz ustaları.

Beş vakit namazını cemaatla kılanlar. Gece teheccüte kalkanlar. Zikir ile coşup nara atanlar. Defalarca hacca gidenler.

Bir koyup beş kazanan tüccar, yağlı müşteriye yaltaklanan esnaf; aracılar, tefeciler, bankerler.

Ey mangalda kül bırakmayan siyasiler.

Bilim babaları, akademisyenler.

Emirle demiri kesebilenler.

Unutmayın.

Yoksullar sizi bekliyor.

Bir niyet, bir haber, bir adım.

Bir gülüş, bir kucak, baş yaslayıp ağlanacak bir omuz. Bir nefes, bir gölge, bir sığınak.

Evet bekliyorlar.

Sadece bekliyorlar.

Ezelden takdir edilen ateşten gömleği giymiş bekliyorlar.

Ağızlarını açsalar bir âh ile bulutları tutuşturabilirler.

Harekete geçseler yer yarılır, gök çöker.

Duaları da, bedduaları da makbuldür.

Kaderin eli onları bekletirken sizi yürütecek.

Bekleyebilmenin ve yürüyebilmenin sınavıdır bu.

Rahmete gark olmuş bir güzel yolun bir güzel yolcusu olacaksınız.

Elbette bu halis niyet, bu salih amel, bu temiz kalp, bu atılan ilk adım sizi menzile ulaştıracak.

O menzil ne kutlu bir menzildir.

Orada başınızı gökyüzüne kaldıracak ve hilali göreceksiniz.

“Aaa... Ramazan gelmiş” diyeceksiniz.

Ramazan sizi yoksullarla buluşturacak.

Şimdi, bugün, ertesi gün ve her zaman, bir ömür boyu.

İşte o zaman.

Bayram olacak.

Bayram.

Yorum Analiz Haberleri

Gazzeli kadınlardan öğreneceğimiz çok şey var!
Değerlerin erozyonu ve toplumsal çözülme
"Benzersizlik" Anlatısı ve Aynılaşma
Kurtuluşun tek çaresi Allah'a dönmektir
Mazlumlar için elimizden geleni yapıyor muyuz?