Guantanamo, Fethullah Gülen ve ABD'nin “Hukuk” Anlayışı!

Guantanamo Hapishanesi, ABD tarihinde hâlâ kara bir leke olarak dururken, Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iade edilmesi konusunda yapılan “hukuk” savunuculuğu, ABD’nin samimiyetsizliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

15-16 Temmuz gecesi yaşanan darbe kalkışmasının ardından Fethullah Gülen'i Türkiye’ye iade etmemek için elinden geleni yapan ABD, “Hukuk sistemimize aykırı.” şeklinde bir sebep öne sürerek Gülen’e ev sahipliği yapmaya devam ediyor.

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye ziyaretinde yaptığı temaslarda, “Gülen'in iadesine federal mahkeme karar verecek, Başkan Obama veya benim yapabileceğim bir şey yok.” mesajı verdi. Sürekli “hukuk” vurgusu yapan ABD'li yetkililerin bu tavrı, yıllardır kapanmayan ve akla hayale gelmeyecek insanlık dışı uygulamaların gerçekleştirildiği ABD'nin Guantanamo Hapishanesi'nde yaşanan hukuksuzlukları akıllara getirdi.

Küba'da yer alan ve ABD'nin askerî hapishane olarak kullandığı Guantanamo'da 2002 yılından bu yana, el-Kaide ya da Taliban’la bağlantısı olduğu düşünülen kişiler tutularak, akıl almaz işkencelere maruz bırakılıyor.

Obama “Kapatacağım” Dedi, Kapatmadı

ABD Başkanı Barack Obama'nın başkan olduktan kısa bir süre sonra 2008 yılında, “Guantanamo'yu kapatacağız.” sözü, aradan geçen 8 yıla rağmen uygulanmadı.

Bugün, Fethullah Gülen’i iade etmemek için direnen ABD yönetiminin, “hukuk” söylemi, Guantanamo'da yıllardır uygulanan hukuksuzluklar göz önüne alınınca, ABD'nin iade meselesinde yargıyı bahane olarak kullandığına dâir yorumlara yol açıyor.

ABD'nin Utanç Tarihi

Aralık 2014'te CIA'in Guantanamo'da uyguladığı işkence yöntemleri gecikmeli olarak rapor hâlinde yayımlamıştı. Raporda, ABD'nin uzun yıllar, aralarında hakkında hiçbir suçlama olmayan mahkûmların da yer aldığı tutuklulara yaptığı akıl almaz işkenceler anlatıldı. Aslında 6 bin sayfa olan ve sâdece 480 sayfası kamuoyuyla paylaşılan rapor, ABD'nin utanç raporu olarak tarihe geçti.

Uygulanan İşkencelerden Bazıları

Türkiye'ye demokrasi ve “hukuk” dersi vermeye çalışan ABD'nin uyguladığı işkenceler arasında en acımasız olanları raporlara şöyle yansımıştı:

* Aşırı sıcaklarda üstü açık kafeslere kapatılan esirler, bu kafeslerde akrep ve yılanlarla başbaşa bırakıldı.

* Esirlere ait Kur'an-ı Kerim’ler, tuvaletlere atıldı ve esirler sakallarını kesmeye zorlandı. Sorgucular da baskı ve aşağılama yöntemleriyle, esirlerin işlemedikleri suçları itiraf etmesine neden oldu.

* Çeşitli suçlarla itham edilen bazı mahkûmlara matkapla işkence edildi.

* Birçok vakada saldırgan sorgu tekniklerine başvuruldu. Esirlerden bazıları 180 saat uykudan mahrum bırakıldı. Bu kadar uzun saat uyutulmayan mahkûmların 180 saat sonunda acı içinde kıvrandıkları ve halüsinasyonlar gördükleri ortaya çıktı.

* Bazı esirler saatlerce elleri başlarının üzerinden zincirlenmiş şekilde acı verici pozisyonlarda bekletildi. Betona zincirlenen bir esir vücut ısısını kaybederek hayatını kaybetti.

* Başlarına örtü geçirilen bazı mahkûmlar çıplak hâlde koridorlarda sürüklendi, kırbaçlanıp dövüldü.

* Bazı tutuklular ise “waterboarding” denilen, suda boğulma hissi yaratan sorgu yöntemine uzun süre maruz kalınca tamamen tepkisizleşti. Ağzından köpükler çıkmaya başladı. Bazı mahkûmların 1 haftadan uzun bir süre tabut gibi küçük alanlarda bekletildiği de ortaya çıktı.

ABD yönetiminin 14 yıldır türlü işkenceler yaparak yüzlerce mahkûmun hukukunu ayaklar altına aldığı Guantanamo gibi bir utancı varken, Türkiye'ye Fethullah Gülen üzerinden “hukuk” savunması yapması, Türkiye'nin tepkisine yol açtı. ABD'nin samimiyetsiz olduğunu düşünen Türkiye hükûmeti ve Türkiye halkı, Gülen'in iade edilmesini istiyor.

Kaynak: Yeni Şafak

Gündem Haberleri

Suriyelilerin ülkelerine dönüşlerini kolaylaştıracak yeni adımlar devrede
Şanlıurfa’da cinsel sapkınlık programı tepki çekti
AK Parti'de yeni İstanbul İl Başkanı belli oldu
“Şam fehedildiyse Kudüs'ün de fethi yakındır"
Muğla'da Sağlık Bakanlığı'na ait ambulans helikopter düştü: 4 ölü