Murat Kurt / Haksöz Haber
Çoğumuz fotoğraf okuma tekniklerini bilmediğimizden bize çok basit gelir bazı fotoğraflar. Bazen “arka plan bulanık olmuş deriz”, bazen de “bu kareyi neden çektin ki?“ diye homurdanılır. Hele hele bu siyah-beyaz bir fotoğrafsa daha da basit görmemize neden olur. Sanatsal bir çalışma ile minimal bir görüntü versek “bu mu yani“ olur. Görülecek “çok az şey” vardır bazen karede; doğrudur bu. Ondandır ki uğraş bile gösterilmeden bakıp geçeriz. Oysa kocaman “boşluklar” bizim için önemlidir.
Fotoğraf okumalarına hakim olanlar ise‚ çok az şeyle ne kadar çok söylendiği için beğenirler. Gördüğünüz fotoğrafta da birkaç deve ve daha dikkatli bakanlar bir kuş görebilirler. Daha ne var fotoğrafta diye soracak olursam, kocaman bir boşluğu fark etmeyebilirsiniz belki de ya da farketseniz de dillendirmezsiniz. Aslında önemli olan o “boş”luklardır. Aslında boşluk demekte doğru değildir. Bir yaşam alanı vardır orada. Gökyüzü vardır, toprak vardır, hayatsal önem taşıyan bir çok element vardır, gözle görülmez elbet bunlar. Bunlar bizim için belki hiç bir şey ifade etmiyor olabilir ilk etapta ama çok önemli şeyler hatta olmazsa olmazlar olduğunu iddia edebilirim. İnanın gözyüzümüzün önüne çok şey koyduk, toprağın üstünü kapattık. Onları göremez hale geldik. Nedir bunlar? Ne ile örttük bunları? Düşünelim biraz...