Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, Taraf gazetesi tarafından belgelenen 'Bilgi Destek Planı' ve 'Bilgi Destek Planı Faaliyet Çizelgesi' konusunda ne söyleyeceğini merak eden gazetecileri yanına çağırıp “O gazetenin finansörünü araştırın” demiş olabilir mi gerçekten?
Demiş olmalı. Çünkü kendisinin yanına çağırdıkları gazetelerinde dediğini yazdılar; Taraf gazetesi de manşetinden “Finansörümüzü açıklayın” meydan okumasında bulundu. Org. Büyükanıt'ın çıkışını 'işaret' kabul eden bazı kalemler, Taraf hakkında fısıltıyla yaydıklarını köşelerine de taşımaya başladılar.
Koskoca Genelkurmay Başkanı kulaktan dolma bilgilerle veya dedikodularla hüküm yürütecek değil ya, üstelik merakını gidermeye hazır bekleyen örgütü de var. Bu sebeple, yalnız yanına çağırıp “Bakın” dedikleri değil, Org. Büyükanıt'ın kendisi ve emrindeki istihbarat örgütü de merakı giderecek bir araştırma yapıp sonucunu kamuoyuyla paylaşmalıdır.
Kendisi gazeteyle ilgili merakını gidermeye çalışırken, yayınlanan 'belge' ile ilgili merak edilen noktalara da açıklık getirse iyi olacak. Üstelik Genelkurmay Başkanlığı 'onaylanmak üzere komuta katına çıkmadığı' bilgisini verebildiğine göre, bu konuda, hiç değilse bir ön araştırma yapmış olmalı.
Taraf gazetesinin yayınladığı belge birilerinin toplumu dizayn etme niyetinde olduklarını açığa vuruyor. Üniversiteler ve yargı mensuplarını, işadamlarını, sivil toplum örgütü temsilcilerini ve gazetecileri komutanlarla yemek masalarında buluşturacaklarmış... Buluşmanın amacını “Bu kişilerin TSK ile aynı paralelde hareket etmelerinin sağlanması” olarak bildiriyor belge.
Belge sivil toplum örgütlerini ikiye ayırıyor; 'etki edilen ve harekete geçirilebilenler' ile kullanma zeminli bir ilişki kurulmasını amaçlıyor. Kanaat önderlerinin de 'ordunun topluma öncü olma konumunu sürdürdüğü' ve 'anayasa paketinin milli devlete karşı olduğu' gibi güncel konuları işlemeleri sağlanacakmış. Kanaat önderlerinin 'dolaylı olarak ve uygun yöntemlerle' desteklenmesinden söz eden belge, 'etki edilebilen sivil toplum örgütleri' için ise 'faaliyetlerinin karşılanmasına ihtiyaç' olabileceğini kayda geçiriyor.
Faaliyetler yalnızca güncel konularda görüş açıklamak ve kamuoyunu belli bir istikamete yönlendirmekle de sınırlı değil; sanatçı ve yazarları birbirine düşürmeyi de bir faaliyet yöntemi olarak görüyor belgeyi hazırlayanlar. 'Uygun sanatçı ve yazarlara eserler hazırlatılması' ve bazı bilgilerin 'uygun medya kanalları kullanılarak kamuoyuna yansıtılması' da öngörülüyor. Herhalde bir gölge haber merkezi de kurulmuş bir yerlerde ki, “Haberleri hazırlamak, medya organları ile sürekli iletişim halinde olmak ve medyada amacı gerçekleştirecek şekilde yer almasını sağlamak' da düşünülebilmiş...
Aslında bazı belirtilere bakarak bir süreden beri medyada işlerin gölgelerin gücü adına yürütüldüğü belli oluyordu. Belgeye göre, desteklenen yazarlar ve sanatçıların muhalif yazar ve sanatçılara karşı 'yıpratma amaçlı' hedef yapılması da öngörülüyor. Hatta “Muhaliflerin içine adamlarımızı sokalım, var olan unsurlardan yararlanalım” gibi sivri niyetleri akla düşüren yöntemler bile unutulmamış.
Belgenin hazırlanma tarihinin 2007 yılı Eylül ayı olduğu anlaşılıyor.
Org. Büyükanıt Taraf gazetesinin finansörünü ne kadar merak ediyorsa, ben de o kadar Org. Büyükanıt'ın bu belgeden haberdar olduğunda ne düşündüğünü merak ediyorum. “Bu belgeyi kim(ler) hazırlamış?” sorusu aklından geçmiş midir sözgelimi? “Bunlar kimdir, ne amaçla bu belgeyi hazırlamışlar?” düşüncesi? Bir de şu soru: “2007 Eylül ayından buyana ülkede meydana gelen gelişmeler ile komuta katınca onaylanmamış belgede öngörülenler arasında bir ilişki olabilir mi?”
Bu soruların hepsi benim aklımdan geçiyor; eminim, bu ülkede yaşayan milyonlarca insanın da aklından geçiyordur aynı sorular... O milyonlarca insandan biri olan Org. Büyükanıt'ın da aklından aynı sorular neden geçmesin?
Katılacağı bir sonraki davette, gazetecilere, “Taraf gazetesinin finansörü” ile ilgili bulguları aktarırken, yukarıdaki sorulara da cevap verse Org. Büyükanıt, iyi olacak.
Yeni Şafak gazetesi