HAKSÖZ HABER
Demirören Holding, Ziraat Bankası’ndan geçen yıllarda 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon TL’lik krediler almıştı. Demirören devlet bankasına olan borcunu ödemeyerek bütün Türkiye’yi dolandırmış oldu.
Yıllar geçmesine rağmen borcunun küçük bir meblağsını dahi karşılamayan Demirören’in çeşitli arsaları açılan davalar sonucunda Ziraat Bankası’na devredilmeye başlandı. Demirören’in açık yolsuzluğuna göz yumulması zaten başlı başına bir rezalet! Bu rezalet yetmiyormuş gibi bir de devredilen arsalarla alakalı oldukça trajikomik bir hadise yaşandı.
Kredi borçlarından dolayı şirket, sahibi olduğu İstanbul Göktürk’teki Kemer Country’nin golf sahalarını ipotek ettirdi. Borçları ödenmediği için Ziraat Bankası’na devredilen 224 bin metrekarelik araziye ise Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş lüks konut ve apartmanlar yapmak istiyor.
Kamu bankası olan Ziraat göz göre dolandırılırken elinde kala kala konutlardan elde edeceği gelir kaldı anlaşılan. İstanbul’un orta yerinde oldukça büyük bir arsa olması ise işin yükünü bir miktar hafifletiyor. Ancak iş bununla sınırlı kalmadı.
Demirören Holding’in borcuna karşılık verdiği arsa “beyaz Türklerin” golf sahası çıkınca ortalık karıştı. “Yeşilimize dokunma” diyerek iş makinalarının golf sahasına girmesini engellemek isteyen "Kemerköy Sitesi sakinleri" ile polis arasında arbede yaşandı. Gerginlik sürerken İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nden yürütmeyi durdurma kararı gelince kepçeler çalışması kesti. Ancak, kaymakamlığın karara itiraz etmesi üzerine çalışmalar tekrar başladı.
Netice olarak Ziraat Bankası’nın mağdur edilmesi üzerine golf sahasını kullanıma açma hakkı söz konusu. Demirören Medya Grubu’na ait olan bina ve arazi de aynı borçlar sebebiyle Ziraat Bankası’na devredildi.
Ziraat Bankası’nın Demirören tarafından mağdur edilmesi ve bu mağduriyetin sebep olduğu sorunlar ise birilerinin umurunda değil. Onlar “yeşil alan” diyerek golf sahalarının ellerinden alınmasına tepki gösteriyor. Kamu organizasyonu olarak Ziraat Bankası şimdi bir de Demirören’in “beyaz Türkleri” ile uğraşıyor. Bu saçmalıklar dizisine ise kimse sesini çıkartmıyor. Zira Demirören, iktidar için devasa bir medya ağı oluşturdu!
İşin komik tarafı ise aynı medya ağı yapıp ettiği işlerle iktidara zarar vermekten başka bir şeye yaramıyor. Borcunu ödemekten “imtina” ederken hiç kimse ona bu yüzden hesap sormuyor. Golf sahasının elinden alınmasına öfkelenen seküler elitlerle uğraşmak zorunda kalan da aynı iktidar. Vaziyet buyken bu bağımlılık ilişkileri acaba kimin elini kolunu bağlıyor?