Libya’da uluslararası tanınırlığa sahip Ulusal Mutabakat (UMH) hükümeti kontrolündeki başkent Trablus'un Tacura bölgesinde göçmenlerin barındığı bir merkeze düzenlenen saldırı sonucu 44 göçmen hayatını kaybetti, onlarca göçmen ise yaralandı.
Saldırı başta Birleşmiş Milletler (BM) ve insan hakları örgütleri olmak üzere birçok kurum ve devlet tarafından kınandı.
Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) saldırının kınanması ise ABD’nin koyduğu veto ile engellendi. Ancak Uluslararası kurumlar, Libya’nın doğusundaki milislerin liderliğini yapan Halife Hafter'i saldırının arkasında olmakla suçluyor.
Bu suçlamanın en büyük dayanağı ise Hafter’in sözcüsü Ahmed el-Mismari’nin Trablus’un güneyindeki Giryan kentinin UMH’ye bağlı birliklerce alınmasının ardından yaptığı “Trablus’un yoğun şekilde bombalanacağı” açıklaması.
Mismari bu açıklama ile de yetinmedi. BM’nin "göçmenlerin bulunduğu merkezin koordinatlarının taraflara verildiği" açıklamasına rağmen, saldırıyı kabul ederek, göçmenlerin UMH tarafından cephe hattına sürüldüğünü iddia etti.
Ancak tek suçlanan Hafter değil.
BM ve UMH yetkililerinin savaş suçu olarak nitelendirdikleri olay sonrasında Hafter’e destek verdikleri bilinen Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) de göçmenlerin barındığı merkezin vurulmasında rol oynamış olabilecekleri iddia ediliyor.
Bu tartışmaya son olarak Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Meşri de katıldı. Meşri sosyal medya sitesi Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada, “Bugün Afrika Birliği’ne hangi ülke başkanlık ediyorsa, dün gece Tacura’da Afrikalı göçmenleri bombalayan da o ülkedir. Bu suçun faillerini bulmak ve bu ihlallere son vermek için uluslararası gerçekleri araştırma komisyonu gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Afrika Birliği'nin her yıl başka bir ülkeye devrettiği, simgesel öneme sahip dönem başkanlığını şuan Mısır yürütüyor.
Kaynak: Al Jazeera