Gıybetin insan ilişkilerine etkisi

Mehmed Göktaş, insan ilişkilerinde başkalarının üstünü çizerek yükselmenin kısa yolu olan gıybeti inceliyor.

Mehmed Göktaş / Doğruhaber

Başkalarının üstünü çizerek…

Unutmayalım ki başkalarının üzerine kırmızı çarpı çekenler sadece kendi gözlerine çekerler o çizgiyi, böylece bir müddet o kişiyi yok ettiğini zannederek bununla avunurlar, güya bir an için olsa da kendileri öne çıkmış olurlar.

Fakat gözlerini açtıklarında yani enaniyetleri ve kabaran öfkeleri azıcık dindiğinde görürler ki üzerini çizdikleri kişiler karşılarında dimdik duruyorlar.

Birilerinden bahsederken çektikleri çizgiye güvenerek “o artık bitmiştir, bugünden sonra bir daha ayağa kalkamaz…” diyenlere hepimiz rastlarız, ama bitenler sadece kendileri olur.

Her insanda az veya çok öne çıkma, yükselme, dikkat çekme, fark edilme arzusu vardır.

Aslında tamamen kötü bir şey değildir. Yoksa insanlık ilerleyemez, yerinde sayar, insanlığa katkıda da bulunamaz. Yarışın ve kıpırdamanın olmadığı bir yerde hayat yoktur.

Fakat hiç adım atmadan, hiçbir şey yapmadan, hiçbir bilgi, hikmet ve erdem elde etmeden sadece başkalarının üzerine basarak yükselmeye çalışmak nedense çoklarının kolayına gider.

Bunu çoğu zaman gıybet yoluyla yapar.

Dikkat ederseniz gıybet, orada olmayan bir kişinin manevi şahsiyetini, erdem ve faziletini diğer insanlar arasında düşürmek, kesip budamak ve kendinden geri duruma düşürmektir. Yani başkalarını çiğneyerek, üzerlerine basarak yükselmeye çalışmaktır.

Çoğu zaman gıybet yoluyla yapıldığı gibi bazen de yüz yüze insanların üstünlüklerine saldırıp yok etme yoluyla da yapılır. Yani kendileri hiçbir erdem ve fazilet ortaya koymadan sadece başkalarını kesip budama yoluyla varlıklarını ispat etme yolunu seçerler.

Fakat bu köpüklerin üzerine binerek yükselmeye benzer, bu yolla yukarı doğru hiç mesafe alamadıkları gibi kendilerinin daha da düştüklerini görürler.

Aslında İslam insandaki bu yükselme, öne çıkma arzusunu müspet anlamda değerlendirmiş, teşvik etmiş “genişliği yerler ve gökler kadar olan cennet ” için düzenlemiştir bu yarışı.

Bu yarışta başkalarının üzerine çarpı çekme, üzerine basıp yükselme, çelme takıp öne geçme olmadığı gibi tam aksine, yarışa katılanlardan yolda düşenler varsa onların ellerinden tutup kaldıranlar, kucaklayanlar, sırtlarına alıp yürüyenler bu yarışı daha önde bitirirler.

Dualarımız hayırlarda yarışanlar için olsun.

İslam Düşüncesi Haberleri

Felah; fıtrat ve vahiyle yeniden buluşmamızda!...
Diyanetten hatırlatma: Tüm kumarlar haramdır!
Kemalistlerin cehaleti uçsuz bucaksız saçmalama özgürlüğü sunuyor!
İ’tizâl ile itidal arasında Allah nerededir?
Mutlak kötüye karşı el-Kassam’ın özgürleştirici ribatı ve cihadı