Giresun'da Rusya, İran ve Esed'in Katliamları Protesto Edildi

Eynesil Özgür-Der'in çağrısıyla Giresun Atapark'ta yapılan basın açıklamasına İHH, İlim Yayma Cemiyeti ve Giresun'da ikamet eden Suriyeli öğrenciler destek verdi.

“Bir haksızlık gördüğünüzde elinizle, buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle, buna da gücünüz yetmiyorsa kalbinizle buğz ediniz” hadisini hatırlatarak basın açıklamasını okuyan Şükrü Uzun, “Dünyanın farklı bölgelerinde sırf Rabbimiz Allah dedikleri için, özgürlük talep ettikleri için Müslümanlar katledilmeye, yurtlarından sürülmeye, yoksulluğa, türlü zulümlere maruz kalmaya devam ediyorlar. Bizler de zulme razı olmadığımızı, Suriye’den Doğu Türkistan’a, Filistin’den Libya’ya dek kardeşlerimizin yalnız olmadıklarını göstermek için bugün burada bir araya geldik. Rabbim şahitliğimizi kabul etsin.” dedi.

Suriye'de, İdlip'te yaşanan katliamların yanında destansı direnişe de şahitlik edildiğini söyleyen Uzun, "Ey aziz Suriye halkı, alçakça ve şerefsizce bombardımanlara ve dünyanın ikiyüzlü tutumuna rağmen şehadet kefenini kuşanarak mevzii terk etmeyen onurlu halk ve siz ey kararlılıkları, fedakârlıkları ve adanmışlıklarıyla göz dolduran Allah yolunun adanmış erleri; müsterih olun, sabredin; Allah’a and olsun ki cennet sizi bekliyor, düşmanlarınızı cehennem!

Selam olsun; Halep’e, Şam’a, Dera’ya, Hama’ya, Cerablusa ve İdlib’e!

Selam olsun izzetiyle direnip cennete talip olan Bilad-ı Şam’ın yiğitlerine!" dedi.

“Rus, İran ve Esed Barbarlığının Karşısında İdlib Halkının Yanındayız" pankartının açıldığı eylemde "Zalim Esed Hesap Verecek", "İdlib Halkı Yalnız Değildir", "Müslüman Uyuma Kardeşine Sahip Çık" ve “Zulme Karşı Direneceğiz!” gibi sloganlarla İdlib’deki vahşi saldırılar protesto edildi.

Basın açıklaması Giresun'da üniversite okuyan Suriyeli Yasir kardeşimizin duası ile son buldu.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

İdlib Halkı Yalnız Değildir

Son günlerde gittikçe yoğunlaşan Suriye rejimi ve Rusya’ya ait savaş uçakları tarafından bombalanan “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi”nden yükselen feryatlara şahitlik ediyoruz.

İsmi “gerginliği azaltma” olan bir bölge, şu anda dünyanın en çok vurulan, yakılan ve yıkılan alanına dönüşmüş durumda. İran destekli Beşşar Esed rejimi ve Rusya, hedef gözetmeden sivil yerleşim alanlarını, pazar yerlerini, hastaneleri, kadınların ve çocukların sığındığı derme-çatma barınakları vurmaya devam ediyor.

Bölgeden gelen haberlere göre, bombardıman nedeniyle yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kalan sivillerin sayısı, geçtiğimiz aydan bu yana 180 bini aştı, sivil ölü sayısı ise 1300’ü çoktan geride bıraktı.

İdlib neden çatışmasızlık mutabakatına rağmen ateş topu gibi yanıp kavruluyor? İdlib’i yakıp yıkan Astana ve Soçi Zirveleri’nin asli ortağı, Esed rejimin garantörü Rusya değil mi? Evet, Rusya ve Esed rejimi Türkiye’nin 12 askeri gözlem noktası bulunan İdlib’te fırın, hastane, okul, mescid, mülteci kampı gibi sivil yerleşim yerlerinde çoluk çocuk demeden önüne geleni katlediyor. Fakat bu kör, amaçsız ve askeri stratejiden bağımsız bir barbarlık değil elbette. Orada muhalif Müslümanların yok olması, bölgede büyük bir üs noktası oluşturması, sıcak denizler politikası, Esad gibi zalimi çıkarları için ülkenin başında tutma çabası net bir şekilde görünmektedir. Ayrıca Libya’yla Doğu Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölge üzerine zapt edilen muhtıranın bu barbarlığı hızlandıran, daha bir korkunçlaştıran faktörlerden biri olduğunu vurgulamamız gerekiyor. Rusya hem Türkiye’nin Avrupa ve Amerika’yla yaşadığı çelişkiden yararlanıyor hem de Suriye’den milyonluk göç dalgasını tetiklemek üzere İdlib’e vahşice saldırıyor. Türkiye’ye yönelik emperyalist kuşatma Amerika’dan Avrupa’dan önce İran ve Rusya’dan geliyor.

Bununla birlikte savaşın başından beri Suriye'deki mazlumlara sahip çıkan Türkiye'nin düne kadar izlemiş olduğu olumlu politikalar ehli vicdan sahibi olan herkes tarafından görüldü ve desteklendi. Türkiye'nin bu tavrı devam ettiği müddetçe bizler tarafından da desteklenmeye devam edecektir. Umarız Türkiye mazlum kardeşlerine sırtını dönmez ve onları sahipsiz bırakmaz ve uluslararası arenada gücünü ortaya koyarak bu katliamlara engel olur. Çünkü bu Türkiye için insani bir sorumluluktur ve bu sorumluluktan kaçmamalıdır. İfade ettiğimiz bu sorumluluk gereği Türkiye derhal Birleşmiş Milletler nezdinde harekete geçmeli ve bu katliamların son bulması için bütün gücünü ortaya koymalıdır.

Rusya, aynı şekilde Çin’in Uygur Müslümanlarına yönelik asimilasyon politikalarına açıktan destek vermekte, PKK-PYD’nin de ilk olarak Moskova’da ofis açmalarına müsaade etti. Rusya, PKK-PYD’yi Türkiye’ye karşı kullanışlı örgüt olarak kullanabilmek için Amerika gibi her türlü dirsek temasına da, desteklerine de devam ediyor.

Tam bu noktada, hepimize düşen sorumluluklar var. Bunca hüsn-ü zanna ve bizden beklenenlere lâyık olmak için bu kardeşlerimize sahip çıkmaz zorundayız…

Biz biliyoruz ki; zalimler, katiller, ikiyüzlüler eninde sonunda yenilecektir! Elbette bir gün Esed despotu da tarihin lanetli çöplüğündeki yerini alacaktır. Esed ve avenesi İran, Hizbullah, Rusya ve bilumum işbirlikçileri bugün olmasa bile yarın mutlaka ama mutlaka ateşi boylayacaktır ve güzel akıbet elbette her koşulda hakkı ve adaleti ayakta tutmaya azmeden şehitlerin; Rabbe, insanlığa ve eşyaya karşı sorumluluk bilincini kuşanan muttakilerin olacaktır!

Ey aziz Suriye halkı, alçakça ve şerefsizce bombardımanlara ve dünyanın ikiyüzlü tutumuna rağmen şahadet kefenini kuşanarak mevzii terk etmeyen onurlu halk ve siz ey kararlılıkları, fedakârlıkları ve adanmışlıklarıyla göz dolduran Allah yolunun adanmış erleri; müsterih olun, sabredin; Allah’a and olsun ki cennet sizi bekliyor, düşmanlarınızı cehennem!

Selam olsun; Halep’e, Şam’a, Dera’ya, Hama’ya, Cerablusa ve İdlib’e!

Selam olsun izzetiyle direnip cennete talip olan Bilad-ı Şam’ın yiğitlerine!

Eylemde okunan dua:

Rabbenâ, yâ Rabbenâ teqabbel minnâ inneke ente's-Semî'u'l-Alîm.

Rabbenâ, lâ tüzığ qulûbena, ba'de iz-hedeytenâ ve heb lenâ min ledünke rahmeh;

inneke ente'l-Vehhâb.

Rabbenâ efrığ aleynâ sabran ve sebbit eqdâmenâ, f'ensurnâ ale'l-qavmi'l-kâfirîn.

Rabbenâ lâ tüâhiznâ in-nesînâ ev ahta'nâ;

Rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehû ale'llezîne min qablinâ;

Rabenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâqate lenâ bih; va'fu annâ, v'ağfir lenâ, v'erhamnâ,

ente Mevlâ-nâ; f'ensurnâ ale'l-qavmi'l-kâfirîn.

Ey Âlemlerin Rabbi,

Ey Erhamü'r-Râhimîn,

Ey Ahkamü'l-Hâkimîn!

Ey, 'Rabbimiz Allah'tır' dediği için ezâ ve cefâ gören; zulmedilen, yurtlarından sürülen, katliama uğrayan mazlumların, mutaz'afların Rabbi!

Yalnız Sana sığınıyor ve yalnız Senden yardım diliyoruz.

Ey Hayr'ün-Nasirîn; Yardım edenlerin en hayırlısı!

Ey Müste'ân; Yalnız kendisinden yardım istenilen!

Ey Hâfiz; Koruyan!

Ey Kadîr!

Ey Muktedir!

Ey Kavî!

Ey mazlumların Rabbi!

Zalimler gürûhuna karşı, mazlum Idlipli kardeşlerimize ve yüreği onlarla birlikte çarpan, onlarla birlikte ağlayan, onlarla birlikte kanayan şu Müslüman ümmete yardım et!

Ey Allah'ım, bozguncular gürûhuna karşı bize yardım et!

Kâfirler gürûhuna karşı bize yardım et!

Küresel istikbâra karşı bize yardım et!

Ümmet-i Muhammed'i ve kahraman intifâda erlerini sahipsiz bırakma Allah'ım!

Bedir ve Uhud'da gönderdiğin gibi, onlara da katından koruyucu ve yardımcılar gönder!

Bizi zâlimlerin elinde rezil ve rüsvâ eyleme Allah'ım!

Bizi inkârcıların elinde oyuncak eyleme Allah'ım!

Başta Idlipli kardeşlerimiz olmak üzere, ezilen, horlanan, zulmedilen, katledilen Müslümanların üzerinden, inkârcı zâlimlerin baskısını, zulmünü kaldır Allah'ım!

Ey Hayr'ül-Mâkirîn; Planı/tuzağı en üstün/en hayırlı/en iyi olan!

Katil Esed ve Katil Iran zalimlerin ve onların hâmisi ve en az onlar kadar zalim olan Rusyalı emperyalistlerin, insanlar ve inananlar için hazırladığı tüm tuzakları boşa çıkar!

Onların tuzaklarını kendi başlarına geçir Allah'ım!

Ey Azîzün Züntikâm; Daima galip ve yüce intikam sahibi!

Ey Cebrail'in, İsrafil'in, Mikail'in ve Azrail'in Rabbi!

Zalimlere, yaptıklarının karşılığını öbür dünyada vereceğin gibi bu dünyada da ver!

Allah ve Resûlüyle savaşanları, Allah'ın diniyle, kitabıyla savaşanları, "Rabbim Allah'tır" diyenlerle savaşanları bu dünyada da rezil ve rüsvâ eyle!

Ey Şedîd'ül – Azâb; Azâbı en şiddetli olan!

Ey Şedîd'ül – İkâb; Cezâsı en şiddetli olan!

Ey Şedîd'ül – Mihâl; Tuzağı en şiddetli olan!

İnkârcı ve işgalci zâlimlere, Katil Esed ve destekçilerine çetin ve şiddetli azâbını, gazâbını ve yakalamanı göster!

Kâbe'yi yıkmaya gelen Ebrehe'nin ordularını yerle bir ettiğin gibi; Idlibi yıkmaya çalışan Katil Esed ordularının üzerine de gönder Ebâbil kuşlarını!

Ya Rabbi! Buyuruyorsun ki;"Onlar acıklı azabı görmeden iman etmezler"; O halde, acıklı azabınla inkarcıların, zalimlerin, hainlerin kalplerine korku sal!

Yâ Rabbi, Nuh Peygamber'in yalvardığı gibi Sana yalvarıyoruz:

"İnsanları Allah'ın yolundan saptıranların saltanatlarını silip süpür" Allah'ım! Ve "Yeryüzünde inkârcılardan hiç kimseyi bırakma! Çünkü onları bırakırsan, sana kulluk edenleri saptırırlar ve yalnızca fesatçı ve inatçı nankörlere hayat verirler!"

Ey Allah'ım! "Zulüm işleyenleri ise her zaman helâke uğrat!"

Ey gücü her şeye yeten, kudreti her şeye kâdir olan Allah'ım!

Ey Mâlik'ül Mülk; egemenliğin gerçek sahibi!

Sen, egemenliği dilediğine verir, dilediğinden alırsın!

Dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın!

Ey Serî'ül – Hisâb; Hesabı çabucak gören!

Ey Vâhid'ül-Kahhâr; Kahr u perîşân eden yegâne güç!

Ey Cebbâr; İstediğini zorla yaptıran!

Zâlim inkârcıları, Katil Esed'i ve küresel zorbaları kahr-u perişan eyle! Onların azabını erteleme Allah'ım; onların azabını çabuklaştır Allah'ım!

Ve yâ Rabbi, Biz inananları bağışla!

Rahmetini esirgeme üzerimizden…

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi