Gilad Atzmon: İsrail Karşıtları Artacak

Yahudi kökenli yazar, müzisyen ve aktivist Gilad Atzmon konser için İstanbul'a geldi. İsrail'in Filistin politikalarını eleştiren Atzmon, Al Jazeera'nin sorularını yanıtladı.

Gilad Atzmon Şubat ayında İstanbul'da bir konser verecek. Konserden önce İstanbul'a gelen Atzmon, Cemal Rey Konser Salonu'nda basınla bir araya geldi. Atzmon, İsrail'in Filistin politikaları, Yahudi kimliği ve Filistin halkı için neler yapılabileceğine dair fikirlerini Al Jazeera ile paylaştı.

Röportaj: Bedia Ceylan Güzelce / Al Jazeera

İsrail'in politikalarını eleştiriyorsunuz. Sizin için bu açıdan bakmanıza sebep olan bir dönüm noktası oldu mu?

Sadece İsrail'in politikalarını değil, Yahudilerin politikalarını da eleştiriyorum. İsrail bu her geçen gün daha da artan suça, Yahudi lobisine destek veriyor. Benim için bir dönüm noktası belirlemek zor. Ancak 17-18 yaşlarımda caz müziğiyle ilgilenmeye başladığımda, Yahudilerin belki de seçilmiş insanlar olmadıkları ihtimalini düşünmeye başladım. Mesela bazı Afro-Amerikalılar caz müziğini herkesten daha iyi çalıyor ve yorumluyordu. Çocukluğumdan beri Yahudilerin ve Yahudiliğin her şeyin üstünde, en iyi olduğunu dinleyerek büyüdüm. Oysa öyle değildi.

Fikirleriniz yüzünden hiç ailenizden ya da arkadaşlarınızdan tepki görüp dışlandınız mı?

Ailem sorun değildi. Çünkü sağ düşünceli bir geçmişten geliyorum, ancak dindar bir aileye mensup değilim. Hatta annemin bazı sözleri benim sözlerimden daha iddialıdır; tek fark o bunu kamuya açık bir şekilde söylemiyor. Babam askerdi, düşüncelerimi uygun bir üslupla ifade ettiğim takdirde paylaşmama asla karşı çıkmadı. Askeri bir kültüre sahip olduğumuz için, bizden askeriyede aklımızdan geçenleri söylememiz istenir. Bu yüzden en önemli eleştirmenler ya da felsefeciler de İsrail'den gelir. Ancak ailem de dahil olmak üzere geçmişimle bağlarımı kopararak 20 yıl önce İsrail'den ayrıldım. O günden beri de ziyaret etmedim. Bazı arkadaşlarım benimle konuşmuyor. İsrail'de İsrail'i eleştirmek çok sıradan bir şeydir. Hatta Al Jazeera ya da Guardian'dan daha muhalif gazetelere, yayın organlarına rastlayabilirsiniz.

Kendinize 'Yahudiliğimden gururla nefret ediyorum' diyorsunuz. Bu ne demek?

Ben artık Yahudi değilim. Artık başka bir dine mensubum. Eğer bir X-Yahudi'yseniz gurur duyacak bir şey kalmamıştır zaten. Benim içimde birçok Yahudi var. Zaten ben de genel olarak Yahudilerle ilgili konuşmuyorum. Eleştirilerimin çoğunu da özeleştirilerimden yola çıkarak yapıyorum.

Sakıncası yoksa hangi dini seçtiğinizi sorabilir miyim?

Hıristiyanlık. Çünkü onun içerisinde daha az Yahudilik var. Ancak Şii Müslümanlardan çok ilham alıyorum.

Yahudi soykırımı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Yahudiler soykırım öncesinin travmalarını yaşıyor. Bu çok tuhaf. Sonrasının değil. İsrail'de etrafımda Holocaust'tan kurtulmuş birçok insan vardı. O insanlar asla ve asla Holocaust ile ilgili konuşmazlar, çok nazik insanlardır. Benim için en ilginç tarafı budur. Holocaust travması başka bir şekilde atlatılamaz. Ancak ikinci, üçüncü ve dördüncü kuşaklar bunu çok konuşarak belki daha fazla onları üzdü.

İsrail'in politikalarının Filistin halkının kalbinde bir yara açtığını söylüyorsunuz. Bu yaranın iyileşmesi için çözüm öneriniz var mı?

Bana bu soruyu geçtiğimiz Mayıs ayında, bundan dört yıl önce sorsaydınız daha umutsuz bir yanıt verebilirdim. Çünkü Filistin halkının mücadeleden vazgeçtiğini düşünmüştüm. Filistin halkının direnişinde olgunlaşmamış bir taraf olduğuna inanıyorum. Bu söylediğimin sert bir şey olduğunu biliyorum. Ancak yıllardır bazen güçlü bazen zayıf bir şekilde direniş gerçekleşiyor; liderleri ölüyor, komutanları, vatandaşları, askerleri. BDS (Boycott, Divestments&Sanctions) Hareketi (Filistin için İsrail ürünlerini boykot etme girişimi) ile savaş kazanamazsınız. Avrupa'da çok popüler evet ama yeterli değil. İsrail bütün dünyaya pek çok şey satıyor, sadece BDS ile bir şey değişmez. BDS daha çok insanların sorunun merkezine inmeden, konuyla ilgileniyor gibi görünmelerini sağlıyor gibi geliyor bana. Bu yaranın kapanmasının tek yolu dünyanın  her yerinden insanların Filistin halkının direnişine destek vermesi olabilir bence.

Tek devletli çözüm söz konusu olursa, Müslümanların bölgeyi yönetmesinde sakınca görmediğinizi söylüyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız?

Şöyle ifade edeyim, İslamcı değil ama Müslüman yöneticileri kastettiğimi öncelikle belirtmeliyim. Çünkü İslam, tıpkı Yahudilik gibi sivil adalet düşüncesini onaylamıyor. İslam'da da tıpkı Yahudilik'te olduğu gibi toplumsal kanaat din ile engelleniyor. Öncelikle Filistin'in bir devlet olarak kabul edilmesi ve kendi seçeceği liderlerce yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tarihe baktığımızda Yahudiler, Müslümanların yönetimi altındayken Avrupa gibi ya da diğer Hıristiyan topluluklarda yaşadıklarından daha mutlu ve huzurlu bir ortama sahipti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sizin konuşmanıza atıfta bulunduğunda ne hissettiniz?

Mükemmeldi. Benim tüm dünyaya söylemek istediğim şeyi o söyledi. 'İsrail'in barbarlığı sıradan bir vahşetten çok daha ötededir' idi o cümle. Bence yakın gelecekte İsrail karşıtları artacak çünkü daha fazla insan görüyorum benimle aynı düşünceyi paylaşan.

Türkiye'ye yerleşmeyi düşünüyor musunuz?

Öyle bir planım var ve sanırım yakında gerçekleşecek.

Buraya bir müzik projesi için geldiniz, içeriği ne olacak?

Sahnede Türkiye'den müzisyenlerle birlikte olacağım. Yeni albümümden şarkılar çalacağız birlikte.

 

Röportaj Haberleri

Suudi Arabistan'da İslam, sekülerleşme ve Bin Selman reformları
“Filistin özgürleşmediği sürece, bu travma asla geçmeyecek”
Netflix abonelerine yalnızca eğlence değil "politik görüşlerini" de satıyor
Nazmul İslam: Bangladeş’te devrim bir süreç esas mesele şimdi başlıyor!
"Sinvar’ın yolunu sürdüreceğiz"