Müslüman toplumların haklarına sahip çıkma ve kendi değerlerine dönme mücadelelerinin önünü kesmek amacıyla sahneye konan fitne tecrübelerinin her tarafa yayılması için yoğun çaba harcandığını görüyoruz. Mısır’da Körfez ülkelerinin finanse ettiği fitne savaşından yararlanarak askerî darbe gerçekleştiren Korg. Abdülfettah Sisi şimdi halkın askeri darbeyi tanımaması ve meşru yönetimin geri dönmesini istediği için meydanlara çıkması üzerine yine fitne savaşını devreye sokmak amacıyla darbe yanlılarının bugün (Cuma) meydanlara çıkmalarını istedi. Onun bu çağrısına ilk olumlu cevap veren de Kahire’deki Kıptî kilisesinin Ortodoks papazı oldu ve müntesiplerinden Sisi’nin çağrısına uyarak meydanlara çıkmalarını istedi.
Aslında birçokları Sisi’nin çağrısının ülkeyi iç savaşa sürükleme amacı taşıdığına dikkat çekerek böyle bir metoda başvurmanın tüm ülke halkı açısından ağır bedeli olacağını, ama bunun askeri şiddet metodunu ve silahın gücünü kullanarak siyasi hâkimiyeti ellerinde tutmaya çalışan ordu mensuplarının da yararına sonuç vermeyeceğini hatırlattılar. Böyle bir iç savaş; “İslâmi hareketin yönetimindeki istikrarlı bir Mısır’a nispetle istikrarsız bir Mısır bizim için daha iyidir” diyen siyonist işgalcilerin hesaplarına yarayabilir. Sisi’nin bunu bilerek ülkeyi böyle bir kargaşanın içine çekmeye çalışması da İslami hareketin ilerleyişinin önüne geçme ve işgalcilerin çıkarlarını koruma göreviyle darbe yaptığını gösteriyor.
Gazze’yi her yönden kıskaca alma çabalarını her geçen gün artırması ve bölgenin can damarları sayılan tünellerin yüzde seksenden fazlasını kapatması darbede öncelikli amacının ne olduğunu zaten gösteriyor.
Bu arada darbe şakşakçısı medya organlarının yönlendirmesiyle Sina’da yürüttüğü ve genellikle büyük şehirlerde gerçekleştirilen eylemlerin gölgesinde kalan karanlık savaşı Filistin’deki İslâmi direnişle irtibatlandırarak onu yıpratmaya çalışıyor.
Psikolojik ve medyatik savaşa, son dönemde yeniden Netanyahu hükûmetiyle sarmaş dolaş olan Mahmud Abbas’ın da katkıda bulunması dikkat çekiyor. Quds Press’in yayınladığı bir habere göre Abbas, Koruyucu Güvenlik Birimi müdürüyle birlikte Sisi cuntasının Ramallah’taki sefaretini ziyaret ederek güya Hamas’ın askeri kanadı olan İzzettin Kassam Birlikleri’nin Sina bölgesindeki askerî çalışmalarıyla ilgili istihbarat raporu sunmuşlarmış. Abbas’ın emniyet müdürü güya Sina’da faaliyet yürüten Kassam komutanlarının isimlerini de vermiş.
Abbas’ın haber ajansı niteliğindeki Maan, yalancılık ve sahtekârlıkta CNN International’ı epey geride bırakarak, Mısır’da her gün kitlesel eylemlerde boy gösteren ve basın açıklamaları yapan İhvan liderlerinin bazılarının Gazze’ye kaçtıklarını iddia eden bir haber yayınlamış.
Bütün bu çalışmaların ve ön hazırlıkların amacının ise Tahrir Meydanı’ndaki ve Gezi Parkı’ndaki fitne tecrübelerini şimdi Gazze’ye taşıma planıyla alakalı olduğu anlaşılıyor. Abbas’ın yönettiği Fetih örgütünün Gazze’deki siyasi liderlerinin ileri gelenlerinden İbrahim Ebu’n-Neca geçtiğimiz günlerde bu bölgedeki taraftarlarını Hamas yönetimine karşı “Gazze’deki hükümetin iktidarına son vermek için temerrüt devrimi” adını verdiği bir eylem başlatmaya çağırdı. Denemesini yapmak amacıyla da bir program düzenlediler. Şimdi yoğun bir şekilde yalan ve iftiralarla Filistin’deki İslâmi direnişi yıpratmaya çalışıyorlar. Mısır cuntasının Gazze’nin bütün can damarlarını kesmesi ve zorunlu ihtiyaç maddelerinin girmesini bile engellemesi sebebiyle halkın maruz kalacağı krizi de iyi istismar edebileceklerini düşünüyorlar. Çünkü bölgeye yakıt naklinin engellenmesi sebebiyle benzin ve mazot sıkıntıları başlamış durumda. Belediyelerin altyapı hizmetleri için başlattığı projeler ve asfaltlama çalışmaları büyük ölçüde durdu. İnsanlar hastalarını artık Mısır tarafına geçiremedikleri için işgalcilerin Erez sınır kapısından, 1948’de işgal edilmiş bölgedeki hastanelere götürmek zorunda kalıyorlar. O durumda hastaların refakatçileriyle birlikte “şüpheli” diye tutuklanması tehlikesiyle karşı karşıyalar.
Bütün bunlardan yararlanmak isteyen fitne lideri Ebu’n-Neca ise Mısır’daki fitnecilerin bir yıl boyunca sürdürdükleri “temerrüt savaşı”nın aynısını Gazze’ye taşımanın hesabını yapıyor.
YENİ AKİT