Gezi Ruhlu Kart Gerillalar

Propaganda yeteneklerine çok güvenen aydın ve sanatçıların milleti keriz yerine koymaktaki ısrarına yerinde bir cevap vermek için pek çok yol denenebilir.

Ancak aydınlanma-ilerleme düzeyleri kurmay subay düzeyinde seyreden “Gezi Ruhlu Kart Gerillalar”ın bilimsel tezlerini anlamak için Yıldıray Oğur gibi kalemini sıkı bir ironi örgüsüyle oynatanlara daha çok ihtiyacımız var. 

Seçim atmosferinin iyiden iyiye gerginleştirildiği bir vasatta ortaya atılan felaket senaryolarının ve senaristlerinin ne derece yerlerde süründüğünü buyurun birlikte okuyalım: 

hukumetdustumu.com
Yıldıray Oğur/Türkiye

Kullanımı oldukça basit bir site. Girdiğinizde karşınıza başlıktaki sorunun o saat itibarıyla cevabı çıkıyor. Son baktığımda cevap “Hayır”dı. Yine de şansınızı denemek için alttaki “Tekrar dene” tuşuna basıp, 5 saniye kadar bekleyebilirsiniz. Cevap yine “hayır” ama merak etmeyin sonları geldi artık.
Tartışılan sadece şekli; Helikopterle mi kaçacak, Malezya’ya mı sığınacak? İhtimaller üçe düştü: Tutuklanacak mı kaçacak mı diktatör mü olacak? Yoksa her şey tamam. Merak edilen tek şey idam edilirken darbe karşıtı Troçkist şairin ne diyeceği? Jetlerin parçaladığı Kürt gençler için katırlı-eşekli aşağılık yazılar yazan adamın dediği gibi “mezarının taşına tükürülmesin diye TOMA dikilip dikilmeyeceği?”
Mağazalarında direnişçiler için erzak depolayan Cem Boyner “Allah utandırmasın” diye yola çıktı bile. Parfüm şişelerinden Molotoflar yapmasına, “Gazanız mübarek olsun” deyip dünyanın her yerinde masum hayvanları zevkine vurduğu silahlarıyla milis güçleri kurmasına bir adım var.
Kesinlikle Burak’ı öldürmüş olamayacak olan Kuvva-i Milliye’nin Gezi’ye reenkarne olmuş hali DHKP-C de halklar için dövüşüyor zaten. “Faşist köpeklerin leşlerini yere seriyor” yoksa öldürmüyor tabii ki, kavgada ölüyor belki onlar.
Cezaevinde ölüm orucuna yatmış gençlerin katledilmesini Sahte Oruç, Kanlı İftar manşetleriyle duyurmuş gazetecilerin Berkin’in arkasından yazdığı vicdan yazılarıyla mı idare edeceksiniz yoksa?
Berkin’i, Burak’ı yolda görseler arabalarını kitleyecek, sitelerinin alarmlarını çalıştıracak TÜSİAD’çılar hazır. Persli düşmanlığından, Yargıda Alevi Kadrolaşması çığlıklarından, içinde Alevi geçen taziyelere, haberlere ani bir aydınlanma yaşayan Cemaat’e ise hepsi uyar. Olmadı heybedeki turbun büyüğü çıkarılır: Suikast emri kasedi mi istersiniz, bastırılmış bir cinsel fanteziye doğru giden muta kasedi mi?
Bu arada şu saat itibariyle siteye göre hükümet hâlâ düşmedi. Ama helikopterle kaçtı kaçacaklar?
Peki dün Mersin’de, Aksaray’da meydanları hıncahınç dolduran büyük kalabalıkları da kabul eder mi Malezya? O kadar büyük helikopter var mı?
Ne yapmayı düşünüyorsunuz bu insanları? Selam örgütü, Aleykümselam örgütü? Ve aleykümselam örgütü? Kaç dalgada tutuklayabilirsiniz bu kalabalıkları?
İstanbul’da yürüyen bir kişi, Aksaray’da meydanı dolduran kaç kişiye denk? O demokrasi hesabını hangi matematikle yapacaksınız? Aksaray’da kar altında meydanı dolduran kalabalığın bizi kimi yöneteceği üzerine söz söyleme hakkı, Twitter’da kaç TT’ye denk?
Siyaseti bu kadar ağırlaştırdığınızda, iktidarı sokaktan çıkarmaya çalıştığınızda, barikatları sandıklara tercih ettiğinizde daha kaç Berkin, daha kaç Burak ölecek?
Diren Türkiye, Diren Taksim, Diren Dolmabahçe! Diren Okmeydanı! Diye tutamayacağınız vaatlerle, kursağınızda kalmış pörsümüş devrimci ütopyalarla, şeytanlaştırdığınız iktidara karşı gencecik çocukların bedenleri üzerinden daha ne kadar yukarı taşıyacaksınız bayrağınızı? Ne kadar orada tutabilirsiniz? Barikatlardan çıkıp siyaseti ne zaman deneyeceksiniz, şiddetin tarihin ebesi olmasından ne zaman vazgeçeceksiniz?
Bu arada şu saat itibariyle hükümet hâlâ düşmedi. Tekrar dene, tekrar dene…

Yorum Analiz Haberleri

Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm