KENAN KIRAN ve MEHMET ÖZMEN’in haberi:
Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni basmak isteyen, Valide Sultan Camii’ni 3 gün boyunca işgal eden, başörtülü bir anneyi çocuğuyla darp eden, 589 aracı yakan, 409 binayı tahrip eden Divan Oteli’ni karargah olarak kullanmak isteyen provokatörleri kim koruyor?
Gezi Parkı olaylarını organize eden, özel ve kamuya ait 589 aracı yakan, aralarında işyeri, parti ve kamu binalarının da yer aldığı 409 binayı tahrip eden provokatörlerin; MOBESE kayıtlarından hâlâ çözülememesi dikkat çekiyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün, ilk günden itibaren sürekli olarak MOBESE’lerin kırıldığını iddia ederek, soruşturmayı derinleştirmemesi; MOBESE görüntülerinin savcılara ulaştırılmaması, “Gezicileri, Emniyet’te kimler koruyor?” şeklinde yorumlandı. Ayrıca yakalananların da yargı tarafından serbest bırakılması “vandalları kim koruyor” dedirtiyor.
49 GÜN GEÇTİ, PROVOKATÖRLER
HÂLÂ BULUNAMADI
Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi’ni basmak isteyen, Valide Sultan Camii’ni 3 gün boyunca işgal eden, başörtülü bir anneyi çocuğuyla darp eden, Divan Oteli’ni karargah olarak kullanmak isteyen provokatörlerin aradan 49 gün geçmesine rağmen bulunamaması kamuoyunda kuşkulara sebeb oldu. Provokatörlerin bazı MOBESE kameralarını kırmasına rağmen çok sayıda MOBESE kamerasının kayıt yaptığı belirlendi.
GÖRÜNTÜ SERVİSİ YAPILMIYOR
Adli kaynaklardan edinilen bilgilere göre; Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na getirilen şüpheliler hakkında, delil niteliğindeki kamera ve fotoğraflar, emniyetçe savcılığa teslim edilmiyor. Savcıların, şüphelilerin tutuklanmaları için polisten görüntü kaydı istediği ancak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün soruşturmayla ilgili görüntüleri savcılara iletmediği bildiriliyor. Görüntüleri verilenlerin de daha sonra serbest kaldığı ifade ediliyor.
BAŞBAKANLIK VE DDK EL KOYMALI
Uzmanlar; Gezi Parkı organizatörlerini ortaya çıkaracak MOBESE kayıtlarının İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden alınıp Başbakanlık ve Devlet Denetleme Kurulu’na devredilmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul’da kaybolduktan sonra cesedi bulunan ABD’li Sarai Sierra cinayetine karışan ‘Laz Ziya’ lakaplı Ziya T.’yi MOBESE kayıtlarından yakalayarak tutuklanmasını sağlayan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün; AK Parti Hükümeti’ni devirmeye teşebbüs eden şüphelilerin çok azını yakalaması eleştiriliyor.
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu üyesi ve Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, “Polisin MOBESE kayıtlarına göre çalışma yapılıp bugüne kadar olaylara karışanların çoktan tesbit etmesi gerekiyordu” dedi.
Gezi Parkı eylemlerinin müesses nizamı ve kamu düzenini yıkmak adına yapılan fiiller olduğunu hatırlatan Selçuk Özdağ, “Bu fiillere karşı mutlaka emniyette, gereke terörle mücadele, gerek asayiş birimleri hepsi koordineli bir şekilde çalışmalıdırlar. Burada en ufak bir hukuki boşluk bırakılmamalıdır. Çünkü hukuki boşluk bırakılırsa, eğer kanuni boşluk bırakılırsa Türkiye’de anarşistlerin alanı oluşur, anarşiye prim vermiş oluruz. O nedenle emniyet güçlerini daha dikkatli olmaya, daha hassas davranmaya davet ediyorum. Bu sıradan bir olay değildir. Gezi Parkı sıradandır ama Gezi Parkından sonra yapılanlar ise sıradışı bir olaydır. Bunlar provokasyondur, toplum mühendisliğidir, siyaseti dizayn etme adına, ülkenin geleceğini karartmak, demokrasimizi sekteye uğratmak, ekonomik gelişmişliğimizi inkıtaya uğratmak ya da durdurmak adına yapılmıştır” dedi.
“BU KAYITLAR SİLİNİRSE
YAPANLARA HESABI SORULUR”
AK Parti İstanbul Milletvekili Avukat Bülent Turan da, MOBESE kayıtlarının 30 gün içinde silindiğini hatırlatarak, “Bu kayıtlar silinirse yapanlara hesabı sorulur” dedi. Turan, “Taksim olayları özel bir durum teşkil ettiği için Mobese görüntülerinin silineceğini düşünmüyorum. İhtilaflı konularda kesinlikle görüntüler silinemez, silinmemeli. Eğer böyle bir işlem yapılır kayıtlar silinirse yapanlara hesabı sorulur” dedi.
YENİ AKİT