Yılmaz Bilgen / Haksöz-Haber
Dünyada 3 Mayıs günü kutlanan “Basın Bayramı”na ek olarak ülkemizde her 24 Temmuz günü “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanmakta.
Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kapsamda düzenlediği basın toplantısında "Sayın Başbakan ülkeyi yarı açık cezaevine döndürdü, gazeteciler açısından da Türkiye'yi yaşanamaz bir ülke haline getirdi" ifadelerini kullandı.
Ebedi Şef M. Kemal ve Milli Şef İsmet İnönü dönemlerinde basın kuruluşları ve gazetecilere yönelik uygulamalara bakılmadan Türkiye’de basın özgürlüğünün dünü ve bugününü anlamak hayli güç gözükmekte…
Biz de Sayın Kılıçdaroğlu’na kurucu genel başkanları M. Kemal ve ikinci adam İsmet İnönü dönemindeki basın yayın özgürlüğüne dair rakamlar ve isimlerle örnekler sunmak istedik.
Sadece gazetecilik mesleğini icra edip kitap yazdığı için idam edilen, hapislerde çürüyen, fikir işçilerine Mustafa Kemal ve İ. İnönü tarafından reva görülen idamları, sürgünleri, zindanları görmezden gelen Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’a yönelttiği iddiaların kendi partisinin geçmişindeki karşılığını bilmeden konuştuğu ortada.
***
1925 Takriri Sükun Kanunuyla ülkede tam bir basın özgürlüğü terörü yaşanmış, kanunun yürürlüğe girdikten sonraki birkaç ay içinde günlük gazetelerden sadece hükümetin yayın organı olarak görev ifa eden Hakimiyet-i Milliye ve Cumhuriyet gazetelerinin yayınına izin verilmiştir. Dünya basın tarihinde eşine az rastlanılan bu sansür dönemi 1923-1946 tek parti döneminin keyfiyetini de yeterince açıklayan bir tablo sunmaktadır.
O günün koşullarında onlarca yayın kuruluşunun kapısına CHP’nin kurucu şefi Mustafa Kemal tarafından kilit vurulmuştur.
Takrir-i Sükun yasasını takip eden süreçte kapatılan gazete ve dergilerden bazıları şunlardır: Tevhid-i Efkar, İkdam, Halkın Sesi, Vakit, İstiklal, Tanin, Vatan, Tok Söz, Yeni Asır, Son Telgraf, Muhit, Sebillürreşat, Aydınlık, Resimli Ay, Yoldaş, Türk Yurdu, Yarın, Orak Çekiç, Ses, Son Posta, Hizmet..
Gazeteleri kapatılanlar ve yazarları arasında İstiklal Mahkemelerinde yargılanan ve idam edilenlerin de yer aldığı bazı isimler ise şunlardır: Ahmet Emin Yalman, Ahmet Şükrü Esmer, Velid Ebuzziya, Sadri Edhem, İsmail Müştak, Selim Ragıp, Cevat Şakir, Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu, Abdulkadir Kemali, Suphi Nuri İleri, Eşref Edip, Zekeriya Sertel, Nadir Gündüz. Sol Kemalist çevrelerin edebiyat abidesi olarak kutsadığı Nazım Hikmet, Şevket Süreyya Aydemir, Hasan Ali ve Hikmet Kıvılcımlı da tutuklananlar arasındadır.
Kapanan gazete ve dergilerle birlikte yargılanan gazeteci listesini daha uzatmak mümkün. Gazeteci Cavit Bey ve Frenk Mukallitliği risalesinin yazarı İskilipli Atıf Hoca bu mahkemelerin ve olağanüstü despotizmin İdam edilen kurbanlarından idi.
Erken dönemde Cumhuriyet idaresinin doktrinleşmesine kendilerini adayan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Vedat Nedim Tör ve Burhan Asaf Belge gibi isimlerin Kadro dergisi de adandıkları Kemalist idare tarafından kapatılan yayın kuruluşları arasında yer aldı..
Hayatı boyunca sofradan ve M. Kemal övücülüğünden taviz vermeyen Ahmet Ağaoğlu’nun Akın gazetesi de yine Atatürk’ün hışmından payını alarak kapatılan gazetelerdendir.
Mustafa Kemal’in iktidarı döneminde kapatılan-yasaklanan gazete, dergi ve kitap sayısı 130 iken İsmet Paşa döneminde 108 matbuat yasak listesine alındı…
24 Temmuz’u 1946 yılından bu yana 1908 İttihat Terakki darbesi , Abdulhamid istibdadının bitişi ve basından sansürün kaldırılışı şerefine kutlayan “özgürlükçü” Kemalistlere ithaf olunur!