Gerçek normalleşme için Kemalizm'den arınmak şart!

Mehmed Göktaş, Devlet Bahçeli'nin olumlu adımlarına bir yana Türkiye'nin topyekun normalleşebilmesi için Kemalizm'den kurtulması gerektiğini hatırlatıyor.

Mehmed Göktaş / Doğruhaber

Türkiye Kemalizm’den arınmadıkça

Sayın Devlet Bahçeli’nin çıkışlarını ve özellikle son çıkışını önemsiyoruz. Birçok kimsenin söylediği gibi adeta herkesi şaşırtmıştır ve bu gidişle şaşırtmaya devam edecek.

Bu tespitimizin doğruluğunu şöyle de test edebiliriz; eğer bu sözleri Bahçeli’den başkası söyleseydi, bu çıkışı bir başka siyasi yapsaydı ortalık karışıverir, milliyetçi ve Kemalist kesim ayağa kalkar ülkeyi birbirine katardı.

Sayın Bahçeli ve birlikte adım attığı Sayın Cumhurbaşkanı bu çıkışla neyi hedeflemiş, bunu tartışmayalım; Kandil’i mi devre dışı bırakmak istemiş, Demirtaş’ı mı, DEM’i mi veya dış güçleri mi devre dışı bırakmak istemiş, şimdilik bunları bir tarafa bırakalım.

Belki doğrudan ifade edilmemiş olabilir ama sıkılan bu ellerle, atılan bu adımlarla ben diyeyim Türk ırkçılığından, siz deyin Kemalizm’den birazcık taviz verilmiş oluyor. Kemalistlerin ve Türk ırkçılarının feveranından bunu rahatlıkla anlayabiliyoruz. Öyle ya, Abdullah Öcalan’ın TBMM’ye gelip kürsüden konuşması ne demek oluyor?

Evet, Türk tarafından bu kadarcık taviz verilirken Kürt tarafından istenen sadece teröre son verilmesidir.

Bu sancılı ve pahalı adımlarla varılmak istenen hedef ise milletin birbiriyle kaynaşması, emperyalizmin çok somut ve yakın hedefindeki Türkiye’de halkın birbiriyle kucaklaşması ve gücünün toparlanmasıdır.

Bize göre bu işin zorluğu, yüz yıla yakın bir zaman içinde Türkiye’nin Kemalist ideolojiyle ne kadar kirlendiğinin görülmemesi, farkında olunmamasıdır.

Unutmayalım ki defalarca yazdığım gibi Türkiye Kemalist tapınmadan arınmadığı müddetçe her şeyden önce Allah (cc) ile barışamayacaktır. Bir millet için bundan daha büyük bir kâbus düşünebiliyor musunuz?

Ve yine unutmayalım ki bu milleti, bu coğrafyayı birbiriyle kucaklaştırmayan tek şey dayatılan Kemalist tapınmadır.

Şimdi siz coğrafyamızın yaşadığı şu sıcak günlerde bir yandan kucaklaşmaktan başka bir çaremizin olmadığını anlamış olacaksınız ama öbür taraftan hem anayasada hem bütün eğitim müfredatında ve devletin bütün yönetim kademelerinde Kemalist tapınmayı sürdüreceksiniz.

Uzatmayalım, Kemalist tapınma Cenabı Allah’ı en çok gazaba getiren bir durum olduğu gibi bu mübarek coğrafyayı kezzap gibi yakan, insanımızın birbiriyle kucaklaşmasını engelleyen dikenli bir teldir.

Bu duygu ve düşüncelerle herkesin cumasını tebrik ediyorum!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!