Darbe girişimin ardından darbe istihbaratı alındıktan darbecilerin harekete geçtiği ana kadar atılan adımlara ilişkin tartışma sürüyor. Tartışmanın bir boyutu istihbarat zafiyeti bir boyutu ise istihbarat alındıktan sonra Kuvvet Komutanları’nın özellikle de İstanbul’da bir düğünde derdest edilen Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ın neden zamanında bilgilendirilmediği...
Tartışmalar sürerken Türk Silahlı Kuvvetleri 15 Temmuz gecesine ilişkin özellikle Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın operasyonlarına ilişkin yeni bilgiler içeren yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada MİT’ten istihbarat geldikten sonra Genelkurmay Başkanı’nın Silahlı Kuvvetler Komuta Harekât Merkezi’ni telefonla arayarak Türk hava sahasında ikinci bir emre kadar hiçbir askeri hava aracının havalanmaması ve havada bulunanların derhâl üslerine dönmesi talimatı verdi. Akar ayrıca, Kara Havacılık Komutanlığı’na gidilerek orada bulunan personel konuları ve hava araçlarının uçmaması için gerekli önlemlerin alınması, Etimesgut’taki Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı'na gidilerek tank ve zırhlı araçlar başta olmak üzere tüm araçların hareketlerinin durdurulması ve hiçbir şekilde dışarı çıkmamaları yönünde gereken tedbirlerin alınması için emir verdi.
Açıklamaya göre Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Merkezi’ni Org. Yaşar Güler aradı, Türk Hava Kuvvetleri’ne ait tüm hava araçlarının uçuşlarının durdurulması talimatını verdi.
İlk uçak 21:45’te havalandı
Genelkurmay açıklamasına göre, verilen talimatlara rağmen darbecilerin kontrolündeki uçak ve helikopterlerin havalanması engellenemedi.
"Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ayrılmaz bir parçası olan ve milleti için var olan Hava Kuvvetlerine sızmış olan illegal çete mensubu terörist hâinlerin (FETÖ) girişimlerine yönelik olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulûsi Akar’ın talimatları doğrultusunda büyük çoğunluktaki mensupları ile mücadele edilmiş ve durum kontrol altına alınmıştır. Genelkurmay Başkanlığının, uçuşların durdurulması ve havadaki görevli uçakların indirilmesine ilişkin talimatı Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’ne iletilmiş, bu direktif Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi tarafından tüm birliklere tebliğ edilmiş, uçuşların durdurulmasına ilişkin işlemler saat 19:26 itibariyle tamamlanmıştır. Direktif, 19:56 ve 20:31 itibariyle tüm birliklere teyyiden tekrar iletilmiştir. Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi ve Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi’nde görevli ekiplerce direktifin gereği yakından takip edilmiştir. Tüm bu ikaz ve uyarılara rağmen 21:45’ten itibaren bir kısım meydanlardan değişik tanıtıcı kodlar ve çağrı isimleri kullanılarak kalkış yapıldığı tespit edilmiştir."
Ünal devreye ne zaman girdi?
Açıklamaya göre İstanbul’da bir düğünde olan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, bu aşamada devreye girdi. O günden bu yana darbe istihbaratının Ünal ile paylaşılıp paylaşılmadığı tartışma konusuydu. Açıklamada Ünal’ın ne zaman bu girişimden haberdar edildiği, neden bu olağanüstü durum devam ederken devreye sokulmadığına değinilmiyor.
Orgeneral Akın Öztürk’ün ifadesinden anlaşıldığı üzere Hava Kuvvetleri Komutanı’nın katıldığı düğünün sahibi olan Korgeneral Mehmet Şanver de uzun süre yaşananlardan habersizdi, tâ ki televizyonlar yayına geçene kadar. Öztürk bu bilgiyi ifadesinin satır aralarında şu sözlerle verdi.
"Akıncı Üssü'nde mutat uçak iniş ve kalkışları oluyordu. Devamlı hareketlilik olduğu için önce bir şey fark etmedim, düğün sahibi Mehmet Şanver'i aradım, tebrik ettim. Bir süre sonra o da beni tekrar aradı. Uçakların alçak uçuş yaptığını, ne olduğunu sordu. Televizyonda alt yazı geçtiğini söyledi. Ben de bu sırada televizyonda gelişmeleri izliyordum."
TSK açıklamasında Ünal’ın ne zaman devreye girdiği saat olarak paylaşılmadı. Ancak bir ipucu verildi; "Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’nin kontrol altına alınmak istenmesi üzerine".
"İllegal çete mensubu hain teröristlerce (FETÖ) öncelikle Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’nin kontrol altına alınmasının istenmesi üzerine İstanbul’da bulunan Hv. K. Komutanı Org. Abidin Ünal tarafından Ankara’da Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Vekiline Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’nin teröristlerden temizlenmesi ve tüm bağlantıların kesilmesi talimatı verilmiştir. Talimatın gereği yapılarak Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi işlevsiz hâle getirilmiştir. Aynı anda tüm yetkilerin Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi’nde olduğu, Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi’nin hiçbir talimatının yerine getirilmemesi, Hv. K. Komutanı talimatı olmadan hiçbir uçuşa izin verilmemesine ilişkin direktif, mesaj ile tüm birliklere yayımlanmıştır."
Yeni soru işareti: Akın Öztürk’ün durumu
Tüm bunların sonunda ise önemli bir bilgi daha paylaşıldı. Darbe girişiminde önemli rol oynadığı, hatta girişimin koordinasyonunu yaptığı gerekçesiyle tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk’ü bizzat Abidin Ünal’ın aradığı belirtildi.
"Ayrıca Hv. K. Komutanı Ankara’da Akıncı Üssü lojmanları bölgesinde bulunan Orgeneral Akın Öztürk’ü arayarak kendisine 4’üncü Ana Jet Üssü Akıncı’dan kalkan uçakların yasa dışı olduğunu, ivedilikle Akıncı’ya giderek oradaki kalkışmada bulunanları ikna etmesini istemiştir."
Açıklamadaki bu ifadeler Akın Öztürk’ün ifadesinde yer alan bilgilerle örtüşüyor ancak açıklamada Öztürk’ün bu girişiminin nasıl sonuçlandığı konusunda bir bilgi yok.
Kalkışma 3 meydanla sınırlıydı
O gece üs komutanları ile yapılan temaslar sonrasında kalkışmanın 3 meydan ile sınırlı olduğu da belirlendi. Eskişehir Hava Harekât Merkezi’nde bulunan personeli takviye amacıyla üst rütbeli generaller görevlendirildi. Orgeneral Abidin Ünal ile Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver’in İstanbul’da düğünde gözaltına alınması ise bu tespitlerden sonra oldu. TSK’nın açıklamasında bu “gözaltı” saati belirtilmiyor. Ancak düğünde sahne alan şarkıcı Özgün daha önce basın mensuplarına saat 23:22’de olayın gerçekleştiğini söylemişti. Korgeneral Şanver daha sonra gözaltına alınan isimler arasına yer aldı.
TSK açıklamasına göre derdest edilen Ünal devreden çıkınca Başbakan ve Milli Savunma Bakanı ile temas kuruldu.
"Bilahare Sn. Başbakan ve Milli Savunma Bakanı’nın bilgisi ve direktifleri doğrultusunda planlamalar yapılmış, öncelikle illegal kalkışlara reaksiyon olarak, değişik meydanlardan F-16 alarm reaksiyon uçakları kaldırılarak havadaki uçaklar inişe zorlanmış; talimatlara uymamaları durumunda vurulacağı bildirilmiştir. Müteakiben uçakların kalkış yapmalarını engellemek amacıyla meydan üzerinde baskı kurulmuş, Akıncı meydanındaki uçuş pistleri F-4 uçakları ile bombalanarak kapatılmıştır. Ayrıca aynı meydandan kalkış yapmak isteyen helikopterler taciz ateşiyle engellenerek, Akıncı meydanı kontrol altına alınmıştır. Tüm bunlara ilave olarak illegal çete mensubu terörist hainlerin (FETÖ) teslim olmalarını sağlamak maksadıyla, üs içindeki bazı noktalar bomba ile vurularak baskı devam ettirilmiş ve eylemin kırılması sağlanmıştır."
Açıklamanın sonunda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en genç erinden en yüksek rütbeli general ve amiraline kadar tüm personeliyle demokratik hukuk sistemi içinde görevinin başında olduğu belirtildi.
Kaynak: Al Jazeera