HAKSÖZ-HABER
Seyyid Mehdi Sadrossedati adlı 31 yaşındaki molla Instegram’daki 233.000 takipçisine “Aristokrasiye hayır” kampanyasıyla sesleniyor. Buradan lüks içindeki yöneticilerin yaşantılarına dair fotoğraflar ve videolar paylaşıyor. İki çocuk babası molla aynı zamanda sosyal medyadan yoksullar için yiyecek yardımı türünden kampanyalar da yürütmekte.
Siyasi kimlikli yöneticiler de, din adamları da genç mollanın eleştiri oklarından azade değiller. Örneğin bu yılın başında Batı illerinden İlam’ın Cuma İmamı Muhammed Naki Lütfü’nün lüks bir ithal araba kullanmasını gündemleştirdi. Fotoğrafın altına da şu notu ekledi: “Devrimden önce pek çok âlimimiz uzak köylerde kasabalarda yaşıyor ve yolculuklarını diğer köylüler gibi, eşek üzerinde yapıyorlardı. Şimdi devrimden sonra köylüler yine eşek üzerindeler ama güvenlik ya da prestij gerekçesiyle mollalarımız Prado marka arabalara biniyorlar. Şehitlerimiz bunun için mi can verdi?”
Sadrossedati’nin eleştirileri İslam Cumhuriyetinin kurucusunun sarayvari türbesine de uzanıyor. Türbeden sorumlu olan Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin torunu da dahil olmak üzere halktan toplanan vergilerle yapılan bu tür yapıları savunanları kıyasıya eleştiriyor.
Genç mollanın eleştirilerine hedef olan bir diğer isim ise Ahvaz’ın Cuma İmamı Muhammed Ali Musavi Cezayeri oldu. Bir mesajında Kuzistan halkı yoksulluğun pençesinde iken, Kuzistan’ın başkenti Ahvaz’da Cuma imamının şehrin en varlıklı insanlarının eğlendiği bir davette ne işi olduğunu soruyordu.
Yine Sadrossedati İran’ın Danimarka elçisinin oğlunun şatafatlı düğününe ve aynı zamanda İran Merkez Bankası’nın eski müdürü Mehdi Mazeheri’nin oğlu Tahmasb Mazaheri’nin lüks yaşam tarzına yönelik sert eleştiriler de kaleme aldı. Yine İran Dış İşleri Bakan Muavini Abbas Aragçi’nin yeğenlerinin yeterli tecrübeye sahip olmamalarına rağmen üst düzey görevlere getirilmelerini de eleştirdi. Cumhurbaşkanı Ruhani’nin damadı Kambiz Mehdizade’nin birbiri ardına çok etkili pozisyonlara getirilmiş olmasına da eleştiriler getirdi.
40 yıl önce Şah’a karşı halkı ayağa kalkmaya çağıran Humeyni halka eşitlik, adalet ve yoksulların haklarının korunacağı sözünü vermişti. Kendisi bu vaadlerine uygun olarak da sade bir hayat yaşadı ve öldü. Fakat 1989’dan sonra her şey yavaş yavaş değişti. İran’ın 1989’dan 1997’e kadar Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Ali Ekber Haşimi Refsencani ve çocukları İranlı yöneticilerin sade hayat tarzını terk edip lüks hayat sürmelerinin ilk örneklerini sergilediler. Ve gelinen yerde artık vaadlerle pratik arasındaki uçurum ortaya çıktı.
Sadrossedati Al-Monitor’a verdiği demeçte “İslam Cumhuriyetinde sorumluluk sahibi olmasına rağmen İslami değerlere uymayan herkesin İslam’a aykırı hareket ettiğini “ ifade etti. Genç molla bu sıralarda medyanın yoğun ilgisine mazhar oluyor. Televizyonlarda ciddi bir sansürle de karşılaştığını söyleyen genç molla sosyal medyanın sesini duyurmak için yeterli olduğunu da ekliyor.
Kampanyasının etkili sonuçlar doğurduğunu söyleyen Sadrossedati pek çok yetkili ve çocuklarının lüks hayat görüntülerini paylaştıkları sosyal medya hesaplarını kapatmak zorunda kaldıklarını da vurguluyor.