Ne zaman bir turist ya da bir yabancı Türkiye'deki "barbarlar" tarafından katledilse ya da tecavüze uğrasa, aklıma "Türklüğü koruyan" bu madde geliyor. Ne alakası var diyebilirsiniz. Mademki 301. madde Türklüğe hakaretten yargılanmayı gerektiriyor, o halde elli bilmem kaç ülke geçip, otostopla onlarca araca bindikten sonra burnu bile kanamadan Türkiye'ye gelen İtalyan sanatçıyı, izbe bir yol kenarında hunharca tecavüz ederek katleden "barbarı" da yargılayalım 301'den.
Türklüğe, Türklere, Türk insanına bundan daha büyük hakaret olur mu? Bir bakıma tecavüze uğrayan Türk kimliğidir. Mesele öldürenin kimliği değil aslında. Her gün aynı durumda olan onlarca Türk kızı da barbarca öldürülmüyor mu bu ülkede? Bunu yapanlar da kan davası diyerek, töre diyerek cana kıyanlar değil mi? Sapıklar aramızda yaşamıyor mu?
Hepimizin çoluk çocuğu var. 301. madde sadece steril muhitlerde yetişmiş, kibar aydınlar için midir? Üç tane kıtıpiyos eleştiriden nem kaparak yazara çizere dava açan savcılarımızın esas böyle barbarlardan ve sapıklardan kıllanması gerekmez mi? Türkiye'nin namusu kirletmiştir bu adam. Rezil olmak meselesi değildir bu.
Dünyaya da İtalya'ya rezil olmaktan daha öte bir anlamı var vahşi cinayetin. Bir bakıma ayıbımızı, utancımızı yüzümüze çarpmıştır Gebze sapığı. Her gün, farklı versiyonlarını stadyumlarda, sokaklarda, caddelerde, mitinglerde gördüğümüz, başkasının hakkına riayet etmeyen, her şeyi, en doymaz biçimde isteyen o barbarlardan çok var bu ülkede. Hepsi turistin ırzına geçmiyor elbette.
Kimileri üniversite kampuslarında kurşun sıkıyor, kimi statlarda adam doğruyor, kimi bacısını, karısını katlediyor. Bu tiplere, kendi meşrebinden olduğu için hoş görenler, canı yananlar İtalyan olunca "Yüzümüzü kızarttı, bizi utandırdı" diye vaveyla kopartıyor. Bütün magandalar ve insan suretinde dolaşan hayvancıklar da 301'den yargılansın. Türklüğe daha büyük hakaret var mı? Bir ironidir benim memleketim.
Bugün gazetesi