İHH’nın organize ettiği, Filistin’e deniz yolu ile yardım girişimi, İsrail tarafından engellenmek için her yol deneniyor.
Korkutmalar, açık açık saldırı tehditleri.. Hatta Türk gazeteler vasıtası ile, İHH ve gönüllüleri vazgeçirme çabaları..
Adı Türk gazetesi ama, İsrail’in sözcülüğünü yapmaya soyunanlar bile var.
İHH’nın düzenlediği yardım için, günlerdir muhafazakâr basındaki haberleri görmezlikten gelen, gazeteleri ile televizyonları ile internet siteleri ile “görmedik, duymadık, bilmiyoruz” rolüne yatan medya grubuna ait Hürriyet gazetesinin internet sitesi, dün İsrail’den iktibas ile bir haber yayınladı.
Tam bir İsrail avukatlığı kokan haber..
Haberin başlığı şöyle: “Türk gemilerini İsrail komandoları basacak!”
Böyle bir başlığı görünce, içimden şöyle cevap geçti: “Siz de o günü, sabahlara kadar kutlayarak geçirirsiniz, öyle mi Hürriyetçiler..”
Gerçekten insanlık ölmüş. Balinalar için, fok balıkları için, hatta ördek için başlıklar atan bir gazete, Filistin’deki çaresiz insanlara götürülecek insani yardımın engellenmesi girişimini, böyle rezil bir başlıkla duyuruyor.
Amaç insani yardım. Götürülen eşya, ağırlıkla gıda malzemesi.. Bu faaliyet için kimseden zoraki bir şey istenilmemiş. Her şey gönüllülük esasına dayalı olarak düzenlenmiş.. Filistin’de, yüzyıllarca kültür birlikteliğimiz olan mağdur insanlara yardım götürülüyor..
Bu yardımı engellemek isteyen İsrail’in tehditkâr iddiaları, Haaretz gazetesinde yayınlanıyor. Ordan da Türkiye’deki Hürriyet gazetesinin internet sitesine geçiyor.
Küçücük bir eleştiri, azıcık bir soru işareti dahi koyulmadan! İsrail’in tehditleri Türk kamuoyuna iletiliyor..
Haberdeki ifadelere bakın: “Konvoyun yola devam etmekte ısrar etmesi halinde, yolları İsrail savaş gemileri tarafından kesilip, İsrail komandoları bir baskınla gemilere el koyacak!”
Yani Hürriyet demek istiyor ki, “Ey yardım gönüllüleri.. Yol yakınken geri dönün. Komandolar gemiyi basacak!”
Malum medyanın görevi işte bu..
İsrail’in sözcülüğünü yapmak. İsrail’in ezdiği insanlara yardım eli ulaşmasını önlemek. İsrail’in sözcülüğüne soyunmak. Onların propagandasını yapmak.Onları övmek.. İsrail’in durumunu zorlaştıracak girişimlerin daha başlamadan sona ermesi için propaganda yapmak..
Hayır, alıntıladığım bölümdeki ifadelerle yapmıyorum bu ağır yorumları..
Bakın haberin devamında ne kadar rezilce ifadeler var: “Daha sonra eylemciler ve gemi personeli Aşdod Limanı’na götürülüp güvenlik kontrolünden geçirildikten sonra ülkelerine sınırdışı edilecek. Filistin asıllı eylemciler ise alıkonacak.”
İsrail’in tehditi, en ince ayrıntısına kadar muhataplarına ulaştırılıyor..
Korkutma, sindirme amaçlı propagandayı dört dörtlük yerine getirmeye çalışıyorlar..
Daha devamı da var..
Meğerse, zaten Gazze’de gıda sıkıntısı da yokmuş!
Kim söylüyor bunu?
Hürriyet gazetesinde yayınlanan habere göre, Gazze’nin Koordinasyon ve İlişki Birimi’nin Başkanı Albay Moşe Levi söylüyormuş bu gerçeği!!!
“Planlanan konvoy, Gazze Şeridi’nde şu an insani durumun iyi ve istikrarlı olduğu düşünüldüğünde gereksiz bir provokasyon”muş!
Vah ülkem vah..
Vah Türkiye vah..
Bir avuçluk zalim İsrail’in sözcülüğüne soyunan gazeteler, bu ülkede yayınlanabiliyor, bu ülke insanlarının evlerine girebiliyor, bu ülkede satış yapabiliyorlar..
Bu ülkenin insanlarına, resmen ve alenen israil propagandası yapabiliyorlar.
Aç insanlara ulaştırılacak ilaçları, gıda malzemelerini engellemek için Mişon’un açıklamalarını yayınlayabiliyorlar..
Yardımı götüren İHH’nın Genel Başkanı BülentYıldırım’ın yaptığı açıklamalara, bir defacık sayfalarını açmayanlar, Albay Moşe Levi’nin açıklamalarına geniş geniş yer veriyorlar!
Tehditleri ulaştırmakta, gönüllü aracılıkta bulunuyorlar.
Yazıklar olsun..
Binlerce defa..
Yüzbinlerce defa yazıklar olsun!
VAKİT