"Gazze’nin karanlık tünelleri yeryüzünü esenliğe kavuşturacak!"

İzmir’de “Gazze Direnişinin İnsanlığa Verdiği Mesaj” başlıklı program Halis Aydemir’in sunumuyla gerçekleştirildi.

HAKSÖZ HABER

İzmir Özgün-Der aylık programlarına devam ediyor. 7 Ekim’den bu yana dünyanın gündeminde olan Gazze direnişi hakkında Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halis Aydemir, İzmir’de konuk edildi.

Program öncesi İzmir Özgün-Der tarafından Gazze halkı yararına bağışlanmak üzere aynî ve nakdi yardım toplamak için kermes düzenlendi.

Programın sunuculuğunu Edebali Göktaş Yaptı. Filistinli Mahmut … Kur'an tilavetiyle başlayan programda ilk sözü Özgün-Der yönetim kurulu üyesi Mehmet Gültekin aldı.

Mehmet Gültekin Filistin'deki direnişin izzetli bir ümmet olmak  adına çok önemli hatırlatmalar barındırdığını ifade etti. Filistin halkının ve mücahitlerin  çabasıyla ortaya konan şahitliğin her Müslümana bir takım sorumluluklar yüklediğinin altını çizen Gültekin, Batı karşısında  bu mücadelenin tüm nesiller için bir uyanış vesilesi olmasını niyaz ederek selamlama konuşmasını bitirdi.

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Halis Aydemir, Gazze’de şahit olunan tablonun Müslümanlar için en temelde dost-düşman ayrımını hatırlatıcı uyarılar taşıdığını vurguladı.

"Hayatın döngüsü içerisinde Gazze bir uyanış vesile oldu.  Her gün evlerin yıkıldığı çocukların öldürüldüğü sabahlara uyanıyoruz. Bu ağır bir imtihan ancak acaba Siyonistler nasıl düşünüyor? Yaşananları mutlulukla mı takip ediyorlar yoksa bir maşta galip geldiklerini mi düşünüyorlar? İnsan bazen dostlarından emin olamayabiliyor. Ama düşmanından rahatlıkla tanıyabiliyor.

Gazze yoklama arenası gibi bir turnusol kağıdı görevi yapıp, nasıl bir yolda olduğumuzu bize düşündürüyor. Gazze halkının yaşadığı zorluklara şahit olsak kendi durumumuzu sorgular ve hayatımıza dair esaslı soruların peşine düşerdik. Gazze’de bir fiil bulunmuyor olsak da bu soruları sormamıza engel olan bir durum yok. Gazze direnişi bizi muhasebeye çekerken tüm Batıyı ve dünyayı da uyanışa çekti.”

Yahudilerin tarihi refleksleri hakkında hatırlatmalarda bulunan Aydemir bugün yaşananların izlerini geçmişte bulmanın mümkün olduğuna değindi.

Peygamber efendimizin (sav) Medine toplumundaki her kesime davetini yaparak, birlikte yaşanılacak adil bir şehri inşa ederken Medine vesikasını Yahudiler ve diğer kalanlarla yaptığını görüyoruz.  Sonrasında hıyanet edip anlaşmaya uymayan grup olarak Yahudilerin doğru yoldan anlaşmaya uymayarak batıl yola geçtiklerini ve kendilerini helak ettiklerini görüyoruz.

Biz Filistinlilere bize yakın kültürde veya ırk, renk yakınlığı açısından değil mazlum oldukları için haktan yana olabilmek adına destek oluyoruz.  Biz hak ve batıl ekseninden hayata bakıyoruz. Meselenin kökeninde bu var. Ancak Siyonistler için çıkarları her şeyin üstünde geliyor…

Kur'an bize öğrettiği Adem'in iki oğlu kıssasındaki gibi yeryüzünde  bir kardeşin diğer bir kardeşe olan zulmünden örnekle hak ile batılın temsilcilerine şahit oluyoruz. Tıpkı bu iki kardeşin hikayesindeki gibi Filistinliler ile Siyonistler arasında hak ile batılın doku uyuşmazlığı vardır.  İyiler kötülere tahammül edebilir birlikte yaşayabilir ama kötülerin iyilere tahammülü asla yoktur. “

Halis Aydemir, Batılı ülkelerin tutarsızlığının artık tüm dünya için kesin bir ayrım içerdiğini belirtirken Batı’nın artık kimseyi kandıramayacağını kaydetti.

Bakmayın kötülerin biz aslında ıslah edicileriz demelerine. Batı  ‘adildir, insaflı, özgürlükçü, vicdanlı ve farklılığa tahammül gösterir, inançlara saygılıdır’ anlayışı ile büyüdük. Sabah akşam çoluk çocuk demeden katleden eli kanlı gaddar bir savaş suçlusunun yanına koşarak gelen Batı mı insaflı?  Siyonist rejime her türlü desteği verenlerin insanlığa vaat edecek bir şeyi kalmamıştır.  

Allah öyle bir turnusol kağıdı getirdi ki, Batılı yönetimler halkıyla karşı karşıya geldi. Vicdan sahibi insanlar, bugün sinsi bir şekilde medya gücüyle manipüle edilerek demokrasi adına kandırıldıklarının farkına varıyorlar. Bu işin özünde hak ve batıl ayrımı olduğunu belirttik. Zalimliği sinir tanımayan batıl ile aynı dünyada yaşıyoruz.”

Gazze’deki direnişin gelecek nesillere öğretilmesi gerektiğini aktaran Aydemir, Gazzeli mücahitlerin Calut’a karşı savaşan Talut’un ordusu gibi olduğunu vurguladı.

“Calut mazlumlara envai çeşit zulmü, işkenceyi yaşatırken Talut ve askerleri hakkın tarafında yer alarak zülmü ortadan kaldırıp karanlıkları aydınlığa refaha çevirdiler. Gönlümüz Hz.Davut ve Talut’un askerlerinden yanadır.

Çocuklarımıza, Allah'ın bunlar üzerinden bizi sınadığını öğretelim. Allah'la olacak olan güzel buluşmamız için biz tüm insanlık tarihi boyunca hakkın yanında olmayı seçip iyilerin kuvvetlenmesini sağlayalım.

Zalimler coğrafyamıza ellerinde silahları ile gelip işgale kalkışıyorlar.  Böyle bir vasatta Gazze’nin de en azından kendisini savunma hakkı yok mu? Netanyahu bu sebeple kendisini ziyaret eden liderlere Siyonizm kaybederse bütün bir Batı sisteminin çökeceğini söylüyor.

Gazze'den çıkan en temel mesaj, yeryüzündeki küfrün ötekisine tahammülü olmayan amansız zulmüne karşı hak yolumuzda kuvvet biriktirmemiz gerekmektedir. Gazzeli mücahidler imkansızlıklar içinde yaptıkları silahlarla kuvvetlerini hazırlayıp  karşısındaki tüm güçlerle mücadele  ediyorlar. Kuvvetimiz yerinde olmazsa Gazze gibi bölgeye bu kadar zulmü yapan batıl başka coğrafyalarımıza daha kötüsünü yapar. Siyonizm bütün Batı yönetimlerinin bağlı olduğu bir düşünce ve yönetim şeklidir!”

Halis Aydemir, Gazze’deki tünellerin insanlığı karanlıktan aydınlığa çıkartacak bir şahitlik örneği olduğunu vurgulayarak sözlerini bitirdi.

“Karanlığın en daracık sokağından Davut’un Calut’u yendiği gibi bir örnek var olabilir. Gazze’nin karanlık tünellerinden yeryüzünün esenliğe kavuşacağı bir dünya çağı yaşanacaktır. Bizlerse Gazze'de belki hiç görmeyi ummadığımız tünelleri gelecekte müze yapıp şehitlerin ardından hak mücadelesinden kalan örneklikleri kendilerinden sonra gelen nesillere anlatırız.”

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi