Gazzeliler Siyonist projenin başarısızlığını tüm dünyaya gösterdiler!

Mehmed Göktaş, Filistin halkının ortaya koyduğu mücadele ile Siyonist çeteyi bütün imkansızlıklarına rağmen rezil ettiğini vurguluyor.

Mehmed Göktaş / Doğruhaber

Kızıldeniz’i açık bırak ey Musa!

“Tamam, biz kurtulduk, karşıya geçtik” deyip Kızıldeniz’i kapatma ey Musa! Bırak öylece açık kalsın. Açık kalsın ki sizi yakalamak için peşinizden gelmekte olan Firavun ve ordusu da geçmeye yeltensin ve boğulsunlar, çünkü biz onların boğulmasını takdir buyurduk, onun için denizi açık bırak ey Musa!

Duhan suresindeki 23 ve 24. ayetleri hep dikkatimi çekmiştir;

“Kullarımı gece harekete geçir, kuşkusuz peşinize düşülecektir. “(Kızıl)denizde açılan yolu olduğu gibi açık bırak (kapatma), çünkü onlar boğulmaya mahkûm bir ordudur.”

Ey Gazze, ey Filistin! “Artık bağımsız bir devlet olmak üzereyiz, ödediğimiz bedel karşılığında özgürlüğümüze kavuşmak üzereyiz, yüz yıla yakındır hasretle beklediğimiz özlemimize kavuşmak üzereyiz, tamam artık!” demeyin. Bitmedi, çok önemli bir şey daha var; yüz yıldan bu yana bütün bir insanlık için bela olan Kuduz Siyonizm’in sonu gelmiştir.

Ey Hamas, ey Kassam Tugayları, ey Gazzeliler! Allah sizin elinizle günümüzün firavununu ve ordularını Kızıldeniz’de boğacaktır!

Ne diyorsunuz, bütün bunlar boş hayal mi? Yüz yıldan beri ödenen bedeller bir yana şu son çadırlarda cayır cayır yanan Müslümanların, kafaları kopan yavruların bedeli sadece Filistin’de küçük bir ülkenin özgürlüğüne kavuşması mı olmalıdır?

Söyleyin Allah aşkına, hangi vicdan bununla yetinir, hangi adalet buna razı olur?

Belki Firavunun zulmünden kurtulup yarılan denizden karşıya geçenler o gün bununla yetineceklerdi ama Allah’ın bir hükmü vardı, ordusuyla birlikte sulara gömülmesini yazmıştı O.

Biz bugün de buna inanıyoruz; Rabbimiz şu dehşetli günlerin ardından sadece Gazzelilere özgürlük vermekle bitirmeyecek bu işi. Çünkü O’nun adaletinin tecellisi bu kadarcıkla kalmayacaktır. İnşaallah yanılmıyoruz, gidişat o istikamettedir, öyle görünmüyor mu?

Hem de sadece Siyonizm denilen iğrenç belanın sulara gark olması değil, yeryüzünde Allah’ın nurunun bir daha parlaması söz konusudur.

Söyleyin, hangi güç ve kuvvet dünyanın en önemli üniversitelerinin bahçelerinde yüz binlerce öğrenciyi aynı safta namaza durdurabilirdi, her birinin diline Kur’an'dan ayetler yerleştirebilirdi?

Bu duygu ve temennilerle Cuma hepimize mübarek olsun!

Yorum Analiz Haberleri

İran kendi ipini çekiyor…
Ekran karşısında beyni çürüyen bir nesil...
Mimaride insani saiklerin yerini; kârlılık ve verimlilik aldı...
Siyonist çeteye karşı direnişle geçen bir yıl...
“Devrimci zihniyet ahlâkını kaybederse her şeyini kaybeder”