Özgür Kudüs Platformunun öncülüğünde Fatih Camiinde bir araya gelen Müslümanlar Cuma namazının ardından Gazzeli Şehitler için gıyabi cenaze namazı kıldı. Cenaze namazının ardından yapılan basın açıklamasında işgalci İsrail'e kanlı vahşetini durdurması çağrısı yapıldı. "Katil İsrail", "Döktüğün kanda boğulacaksın", "Katiller İşbaşında", "Kahrolsun Siyonist İsrail" dövizlerinin taşındığı eylemde “Özgür Kudüs, İsrail’siz Bir Dünya!”, “Kahrolsun Siyonist İsrail” yazılı pankartlar açıldı. Ayrıca “Katil İsrail Filistin’den Defol!”, “Yaşasın Küresel İntifada!”, “La ilahe İllallah, İsrail Lanetullah” gibi sloganların atıldığı eylemde gıyabi cenaze namazını İnsani Hak ve Hürriyetleri Platformu Genel Başkanı Cemal Çınar kıldırdı.
"Bunların işi öldürmektir"
Gıyabi cenaze namazının ardından Mustazaflar Hareketi adına Said Şahin bir konuşma yaptı. İsrail'in yeryüzünde büyüklendiğini ve elinde bulundurduğu güçle mazlumları katlettiğini belirten Şahin, İsrail'in bu şekilde hayatta kalmaya çalıştığını dile getirdi. "Siyonist İsrail, Gazze'de Filistinli kardeşlerimizi katlediyor" diyen Şahin, "Bu katliamlar ilk değildir. Siyonist İsrail'in tarihi katliamlar tarihidir. Bu katiller tarihte de kendilerine gönderilen Peygamberleri aynı şekilde katletmiş bir kavimdir. Bunların işi öldürmektir" diye konuştu.
Zalimler İçin Yaşasın Cehennem
İsrail'in katliamlarla yaşamaya çalıştığını söyleyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "mazlumları katlederek yaşamaya çalıştığınız şu dünyada sizde öleceksiniz ve Allah'a hesap vereceksiniz. Sizler Müslümanları öldürüyorsunuz. Onlar Cennete gideceklerdir. Ama siz cehenneme gideceksiniz. Zalimler için yaşasın cehennem."
BM'nin katliamlara sessiz kaldığını vurgulayan Şahin, ABD başkanı Obama'dan da İslam ümmetine hayır olmadığını belirtti. İsrail'in yaptığı saldırılarla Obama'ya biat yenilediğini kaydeden Şahin, ABD tarafından yapılan açıklamanın bunu açıkça gösterdiğini belirtti.
Artık güç dengeleri değişmeli
Dünyadaki güç dengelerinin artık Müslümanların lehine dönmesi gerektiğini söyleyen Şahin, "Güç dengeleri değişmedikçe bu katliamları yaşamaya devam edeceğiz. İslam yeniden dünyada hâkim olmalıdır. Yeniden güç dengeleri adalet ehli Müslümanların eline geçmelidir. Bunun için ümmet birliği gereklidir" dedi.
Başbakan Gazze'ye Gitsin
Said Şahin'in konuşmasının ardından Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya konuştu. Kaya, bütün olumsuzluklara rağmen, Müslümanların İsrail’e karşı direndiğini vurguladı. Saldırıda şehit olan Ahmet Ce’bari'nin iyi tanınması gerektiğini ifade eden Kaya, "Şehit Ahmet Ce’bari, hayatıyla, mücadelesiyle ve geçmişiyle örnek bir hayata sahip. Uzun süre İsrail zindanlarında kaldı. Devamlı Siyonistler tarafından takip altındaydı. Bir saldırıda oğlu şehit olmuştu" diye konuştu.
Müslüman liderlere de seslenen Kaya, şunları söyledi: "Müslüman liderler ellerinden geleni yapmalıdır. Basit kınama mesajlarıyla bu olay geçiştirilmemelidir. Ayrıca Türkiye hükümeti de aynı şekilde basit bir kınamayla yetinmemelidir. Türkiye hemen Siyonist rejimle bütün ilişkilerini kesmelidir. Öte yandan Başbakan önümüzdeki günlerde Mısır'a bir ziyaret gerçekleştirecek. Başbakandan beklentimiz Muhammed Mursi ile beraber Gazze'ye gidip Filistin halkıyla destek olduklarını göstermesidir."
Filistin Davası Zafere Ulaşacaktır
Eylem de bir konuşma da Hamas yetkililerinden Muhammed Ebul Hayr yaptı. Şehit Ahmet Cebari'nin israil'in burnunu sürten bir kişi olduğunu belirten Ebul Hayr, sonunda İsrail tarafından şehit edildiğini belirtti. Böyle zamanlarda namaz, dua ve sabır ile Allah'a dua edip yardım istemek gerektiğini hatırlatan Ebul Hayr, "Gazze'de katledilenler ölü değildirler. Çünkü onlar Kur'an'ın ifadesiyle diridirler. Bu zor zamanda Gazze'deki kardeşlerimizin dertlerine ortak olmalıyız. İnşallah Filistin halkı bu haklı davasında zafere ulaşacaktır. Çünkü onların davası haktır" dedi.
Ümmet Birlik Olmalı
Yapılan konuşmaların ardından Özgür Kudüs Platformu üyelerinden Murat Karinçu basın açıklamasını okudu. "Özgür Kudüs Platformu olarak bu barbarlık ve vahşet karşısında ümmete bir çağrı ve Siyonistlere birkaç söz söylemek istiyoruz" diyerek basın açıklamasına başlayan Karinçu, "Ümmet olarak hepimiz aynı Allah'a, aynı kitaba, aynı Peygambere inanıyor, aynı kıbleye yöneliyor ve aynı ideallere inanıyoruz.
Farklı ırk ve renklerden, farklı coğrafyalardan, farklı mezhep ve camialardan, yerine göre farklı görüş ve ayrılıklarımız olsa da hepimiz kardeşiz ve Muhammed aleyhi's-selatuvesselamın ümmetindeniz. Kudüs ve Filistin toprakları mevzu bahis olunca, görüş farklılıklarımızı bir kenara bırakarak bir araya gelmeli ve Kudüs davası etrafında birbirimize kenetlenmeliyiz. Kudüs ve Filistin toprakları Müslümanların üçüncü haremi, İslam ve Müslümanların topraklarıdır.
Bu toprakları işgal eden, buralarda Müslümanları katliamdan geçiren Siyonistler, sadece Filistinlilerle değil, İslam ve Kur'an'la topyekûn savaşmaktadır. Dolayısıyla bu görev ve sorumluluk tüm Müslümanların boynuna borçtur. Tüm İslam ülkelerinin, hasseten Türkiye, Mısır, İran liderlerinin bir araya gelerek bu saldırıları durduracak adımları atmalı ve Filistin topraklarının işgalden kurtulması için çalışmalıdır" diyerek Müslümanların birlik beraberlik içerisinde olmaları gerektiğini belirtti.
"Rahat yüzü görmeyeceksiniz"
Siyonistlere de seslenen Karinçu, açıklamada şunları söyledi: "Ey Siyonistler! Siz bu katliam ve zulümlerinizle asla payidar olamayacak, emniyet ve güven içerisinde olamayacaksınız. Ne Filistin topraklarına, ne de dünyanın başka bir yerinde rahat yüzü göremeyeceksiniz. Müslümanların etrafında ördüğünüz duvarlar, uygulamaya çalıştığınız ambargolar, yaptığın çocuk katliamları Müslümanları asla durduramayacaktır. Ölümden kaçmak için evlerinizde yaptığınız sığınak ve dehlizler, inşa ettirdiğiniz füze kalkanları ve gök kubbeler sizi asla koruyamayacaktır.
Yaptığınız bu zulüm ve vahşetler yanına asla kar kalmayacaktır. Yıkılışını getirmekten başka bir işe yarayamayacaktır.
Hicri yeni yılın ilk günü ve mübarek Cuma gününde Allah'ın evlerinden bir ev olan Fatih Camiinde Özgür Kudüs Platformu olarak Siyonistlerin yaptığı bu vahşeti tel'in ediyor ve Filistinli kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olduğumuzu, bundan sonra da gelişmelere göre adım atacağımızı belirtiriz." (ilkha)