Gazze'deki kiliseler yerle bir edilirken neden sessizdiniz?

Ali Karahasanoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Sarıyer'deki kiliseye yönelik meşum saldırı hakkındaki açıklamalarının ortaya çıkardığı tutarsızlığı inceliyor.

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit

Özgür Özel, Rus teröristin babasını da aradı mı!

Sarıyer’de bir kiliseye saldıran teröristler, bir kişiyi öldürdü..

Teröristlerin birisi Rus uyruklu, diğeri Tacikistan uyruklu..

Rus ve Tacik niye Türkiye’de bir kilisede saldırı düzenliyor ki?

Rus veya Tacik’in, kiliselerle ne alıp veremediği olabilir ki?

Hem de Türkiye’deki bir kilise ile ne alakası olabilir ki?..

Kafamız karışıyor..

Haberlerin ayrıntılarını okumaya devam ediyoruz.

O da ne?

Öldürülen kişi, aslında Hristiyan değilmiş..

İyice kafamız karışıyor..

Öldürülen kişinin adı Tuncer..

Annesinin adı Huriye...

Cenaze kalkıyor, o da ilginç; cemevinden..

Dönüyoruz, kilisede kimler varmış, okuyoruz..

Polonya’nın İstanbul Başkonsolosu da o gün, o saatte kilisede imiş..

Garip mi, arka planında büyük işaretler mi var; saldırganların kullandıkları araç da 1 yıl önce Polonya’dan gelmiş..

Kafamız hepten karışıyor..

Tabancası tutukluk yapacak kadar amatör teröristler mi?

Saldırıda kullanılan aracı bir yıl trafiğe çıkartmayan, getirildiği ülkeyi dahi özenle seçen, kilisede Polonya Konsolosunun bulunduğunu bilen profesyonel bir ekip mi?

Şimdilik sorulara cevap bulamıyoruz..

Gazetelere bakıyoruz, cinayet nasıl yorumlanmış diye..

Fatih Camii imamına geçtiğimiz günlerde yapılan saldırıyı tek satır vermeyenler, şimdi kilisede bir kişiye yapılan saldırıyı, geniş geniş vermişler, toplumsal birliği de bozacak bazı siyasileri suçlayacak başlıklar atmışlar.. 

Kime hizmet ediyorlar, neyi amaçlıyorlar, şaşıp kalıyoruz.

Televizyonları açıp izliyoruz..

Merak ediyoruz, bir vatandaşımıza yumruklu saldırı düzenleyip, ağzını burnunu kana çeviren üniversiteli genç tutuklandığında, yumrukçunun babasını arayıp, “Geçmiş olsun” diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Rus saldırganın ya da Tacik saldırganın gözaltına alınması sonrasında, babalarını arayıp, “Geçmiş olsun” demiş mi?

Gözaltına alınan Rus ve Tacik saldırganları ziyaret etmesi ve bir isteği var mı yok mu öğrenmek, yanında olduklarını belirtmek için bir milletvekili görevlendirmiş mi?

“Her türlü hukuk yardımını yapacağız. Avukatlarımızı görevlendirdik” açıklaması yapmış mı?

Merak ediyoruz, sosyal medyayı taramaya başlıyoruz..

Yumrukçu üniversiteliye “Eline sağlık” diyen sözde gazetecinin bir mesajı var mı?

Mesajı atıp, sonrasında da dindar insanlarımızla alay edercesine, “Bakalım kim nasıl anlayacak diye, sosyal deney yaptım” demiş mi?

Onun yerine, bir başka gazeteci, K. Irak’ta şehid düşen askerimizin babasına küfrettiği gibi, şimdi kilisede öldürülen vatandaşımızın annesine veya abisine veya cenazede açıklama yapan kuzenine benzer hakarette bulunmuş mu?

Haberleri takip ediyoruz.. 

Ve en nihayetinde, saldırganların DEAŞ’lı olma ihtimalinin güçlü olduğu bilgisi geliyor..

“Hah işte.. Başka ne olabilirdi ki?” diyoruz..

Amerika’nın kurdurduğu, silahını verdiği, fabrika çıkışı sıfır jiplerini verdiği DEAŞ’tan başka bu saldırıyı kim düzenleyebilirdi ki?

Tam da Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’i soykırımla suçlamasının ertesinde, dikkatleri başka yönlere çekmek için, Siyonistleri aklayıp paklamak için, DEAŞ’tan başka kim bu saldırıyı düzenleyebilirdi ki?

Önceki gün Sarıyer’de gerçekleştirilen kilise saldırısını kınamakla birlikte..

Şiddet kimden gelirse gelsin.

Kime yönelik olursa olsun..

Telin etmekle birlikte..

Bu saldırının failleri 10 saatlik bir kısa süre içinde yakalanmış olmasına rağmen..

Bu olayı bile siyasi iktidarla ilişkilendirmeye kalkışanların algı operasyonuna esir olmadan, hafızamı yokluyorum.

Üç aydır, İsrail saldırıyor, Gazze’deki camileri bombalıyor..

Camilerin yanı sıra, kiliseleri bombalıyor..

Tutukluk yapan tabancalarla değil..

Onlarca insanı bir çırpıda öldürecek bombalarla saldırıyor..

Camiler yıkılıyor..

Kiliseler tahrip oluyor..

İçinde insanlar ölüyor..

Ama dünya sessiz..

İnsanlık sessiz..

Bir kiliseye yapılan tekil saldırı sonrasında ortalığı velveleye vermeye kalkanların, Gazze’de bombalanan camiler için ne söylediklerine bakıyoruz.

“İçinde HAMAS’lılar olduğu söylenen” ahlaksız algı operasyonları ile karşılaşıyoruz..

Gazze’yi kan gölüne çeviren İsrailli saldırganlara iki cümle etmeyenlerin ahlaksızlılarını ifşa etmek üzere soruyoruz..

Camiyi bombaladılar, peki kiliselerden ne istediler..

Cevap almak için değil..

Rezilliğin tüy diktiği bir noktada olduğumuzu ifşa etmek için.

Kilisede, hem de Hristiyan olmayan bir Türk vatandaşının öldürülmesi sonrasında, saatlerce bu olayı konuşanların, arkasında dindar insanlara yönelik bir linç operasyonu başlatmak için fırsat kollayanların anlatımlarından birazcık kendimizi kurtarıp, Gazze’de bombalanan camiler için, Amerikalı ağabalarının, Avrupa’daki efendilerinin ne dediklerine bakıyoruz.

Bir-ikisi dışında kimseden bir kınama göremiyoruz..

Uluslararası Adalet Divanı’nın, soykırım yapıldığına dair tedbir kararı sonrasında olsun, Amerika’dan ve Avrupa’dan acaba bu soykırıma varan katliamlarla ilgili bir kınama, bir yaptırım haberi var mı diye bakıyoruz..

Yok..

Onlar, İsrail’e desteklerinin süreceğini açıklıyorlar..

Aklımız duruyor..

Sarıyer’deki kiliseye saldırı düzenleyen Rus ve Tacik teröristlere destek açıklaması yapmak gibi bir şey bu..

Hatta çok daha vahim..

Çok daha vahşi..

Çok daha profesyonel bir ahlaksızlık..

Yorum Analiz Haberleri

Siyonistlerden dost olmaz, ne Kürtlere ne de bir başkasına
“AB İsrail’i daha ne kadar koruyacak?”
“BM Siyonizm'i ırkçılık saysın”
Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası