Mısır'daki askerî cuntanın Gazze'nin can damarları sayılan tünellerin tamamına yakınını kapatmasından sonra, işgal devletinin eline bölgenin boğazını sıkmakta kullanabileceği yağlı urganlar yeniden verilmiş oldu. İşgal devleti bu urganları bölgedeki bir buçuk milyon insanın toptan boğazını sıkmakta kullanabiliyor. Bu urganlar ise Gazze'nin 1948'de işgal edilmiş bölgeyle irtibatını sağlayan kapılardır.
Çünkü askerî cuntanın tünellerin tamamına yakınını kapatması ve Rafah sınır kapısından da, zorunlu ihtiyaç maddesi, ilaç ve tıbbi malzeme türünden dahi olsa uluslararası gümrük düzenlemesine tabi olan tüm ürünlerin geçişini engellemesi karşısında Gazze ahalisi bütün ihtiyaç maddelerini işgal devletinin kontrolündeki kapılardan geçirmek zorunda kalacak. Siyonist işgal devleti ise bu kapıların kullanımı konusunda ekonomik ambargo ve siyasi abluka politikasını sürdürüyor. Kasım 2012'de Mısır'ın gözetiminde imzalanan ateşkes anlaşmasının artık herhangi bir kefili olmadığı, Mısır'daki askeri cunta yönetimi bu anlaşmanın gözlemciliğini tamamen üzerinden attığı için işgal devleti bu anlaşmanın kurallarına hiçbir şekilde uymuyor.
Bu durum karşısında Gazze'nin, 1948'de işgal edilmiş bölgeyle dolayısıyla dış dünyayla irtibatını sağlayan kapılar birer gümrük kapısı değil Gazze ahalisinin boğazını sıkmada kullanılan birer yağlı urgana dönüşüyor. İşgal devleti her şeyden önce ambargo listesine aldığı ürünlerin geçişini tamamen engelliyor. Gıda maddesi, ilaç, tıbbi malzeme, yakıt gibi zorunlu ihtiyaç maddelerinin geçişini ise istediği zaman bu bölgedeki insanların boğazlarını sıkma amacıyla kontrollü gerçekleştiriyor. Bazen günlerce kapıları tamamen ürün geçişine kapatarak, hastanelerde ilaç ve tıbbi malzemelerin tükenmesine ve doğan bebeklerin daha düzenli bir şekilde nefes almaya başlamadan ölmelerine neden oluyor. Termik santrallerin yeterli yakıt bulamamasından dolayı düşük düzeyde çalışmasına yol açıyor. Bu da hastanelere bile günün belli saatleri dışında elektrik verilememesi dolayısıyla hizmetlerin tamamen durması sonucunu doğuruyor.
Özellikle de gıda maddelerin geçişlerinin kontrollü hale getirilmesi ile insanlar açlığa, yetersiz beslenme sorunlarına ve değişik hastalıklara maruz kalıyorlar.
Ablukanın sıkı bir şekilde uygulanmasının genel anlamda yansıması ise bölgede ekonomik faaliyetlerin durması, işsizliğin yeniden artması ve insanların hayatlarını idame ettirebilmek için sürekli dışarıdan gelecek yardımlara avuçlarını açmak zorunda kalmaları sonucunu doğuruyor.
(FİEM)
İçme suyu sıkıntısı had fafhada... (Foto: AA)