Mohammed Mourtaja / Mepa News
Gazze düşerse Filistin kalmayacak
İsrail'in Gazze'ye karşı sürdürdüğü savaş, ölü, yaralı ve kayıp sayısı bakımından 1948 Nekbe'sini bile aşarak bölgeyi harap etti.
Ancak Nekbe Filistinli kimliğini şekillendirirken, bugün tarihi Filistin'in dört bir yanındaki insanlar buna uygun hareket etmiyor. İşgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinliler Gazze'den gelen görüntülere açıkça öfkelense de, mevcut çatışmayı durdurmak için daha fazla katkıda bulunmaları gerektiğine inanıyorum.
Bu savaşı sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nin sosyal ve fiziksel altyapısını yeniden inşa etmek sadece Gazze'yi değil, tüm Filistinlileri ilgilendiriyor. Gazze düşerse Filistin diye bir şey kalmaz.
Savaştan önce bazı insanlar haklı olarak Nekbe'nin hiç sona ermediğini savunuyordu. İsrail yasa dışı tahliyeler, ev yıkımları, tutuklamalar, yerleşimci şiddeti ve ordu baskınları yoluyla işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinlileri kademeli olarak etnik temizliğe tabi tutuyor. Bugün tüm bunlar hızlanarak devam ediyor.
Tarihsel olarak Gazze, ayaklanmaların ve Filistin'deki statükonun bozulmasının merkez üssü olmuştur. İsrailli liderlerin Gazze'nin "denize battığını" görme arzusu, Filistinli şair Mahmud Derviş'in "düşmanın ruh halini ve rahatını bozma konusunda aramızda en yetenekli olan Gazze'dir" şeklindeki düşüncesi de bunu yansıtmaktadır.
Gazze, eşsiz konumu, nüfus yoğunluğu ve kuşatmanın ötesinde doğrudan bir İsrail varlığının olmaması nedeniyle etnik temizliğe karşı işgal altındaki Batı Şeria'dan daha dirençli olmuştur. Ancak 7 Ekim'de İsrailli liderler Gazze'den sonsuza kadar kurtulmak için bir fırsat gördüler ve bunu yapıyorlar.
İsrail şu ana kadar 2.3 milyonluk bölge nüfusunun büyük bir kısmını yerinden etti ve Gazze'nin altyapısının, evlerinin ve kültürel mirasının büyük bir kısmını yok etti. Gazze'nin kuzeyinde çocuklar açlıktan ölürken, İsrail bölgeyi bombalamaya devam ederek Filistinlilerin hayatlarını yeniden inşa etme ihtimallerini ortadan kaldırıyor.
Kollektif çaba
Gazze'de insanlar ot ve hayvan yemi yemeye çalışırken, Refah'ta yerlerinden edilen 1.4 milyon kişi yaklaşan işgale hazırlanıyor. Gazze'deki Filistinliler tüm bunlarla yüzleşmek zorunda bırakıldı. İsrail soykırım eylemlerinden dolayı suçlanırken, tarihi Filistin topraklarındaki Filistinlilerin eylemsizliği de pek çok kişiyi hayal kırıklığına uğratıyor.
Ramallah'taki Filistin Yönetimi Gazze halkını yüzüstü bırakmıştır. Eylemsizliği, başarısız Oslo Anlaşmaları kadar yüksek sesle konuşmaktadır. Filistin liderliği Gazze'ye yönelik savaşını durdurması için İsrail üzerindeki baskıyı artırma gücüne sahiptir, ancak şu ana kadar bunu yapmamıştır.
Savaşın başlamasından bu yana işgal altındaki Batı Şeria'da yüzlerce Filistinli öldürüldü ve binlercesi de İsrail güçleri tarafından tutuklandı. İsrail oradaki durumu kontrol altına almaya çalışıyor çünkü aynı anda üç cepheyle birden başa çıkamıyor: Gazze, Lübnan ve Batı Şeria.
Gazze'nin sadece kendi kurtuluşu için değil, bir bütün olarak Filistin'in kurtuluşu için tüm Filistinlilerin ortak çabasına ihtiyacı var. Etnik temizlik Gazze'de başarılı olursa, bunu Kudüs ve işgal altındaki Batı Şeria'nın her yeri takip edecektir.
Gazze dünyanın "en büyük açık hava hapishanesi" olarak adlandırılıyor, ancak ben bu ismin biraz yanıltıcı olduğunu düşünüyorum. İsrail hem Gazze'yi hem de işgal altındaki Batı Şeria'yı devasa toplama kamplarına dönüştürdü. Gazze devasa bir kamp, Batı Şeria ise askeri kontrol noktaları ve ayrım duvarıyla bölünmüş durumda.
Dağınık, daha küçük toplama kamplarıyla uğraşmak, tek bir büyük kampla uğraşmaktan daha kolaydır. İşgal altındaki Batı Şeria'yı etnik olarak temizleme görevi de yoğun İsrail askeri varlığı nedeniyle daha kolaydır.
Aynı zamanda İsrail, bir başka potansiyel cephe olarak gördüğü Filistinli İsrail vatandaşlarını da hedef almakta ve taciz etmektedir. Kudüs'ten Ramallah'a, Hayfa'ya ve ötesine kadar tüm Filistinliler özgürlük, devlet olma ve geri dönüş hakkı için verilen bu uzun mücadelenin bir parçasıdır.
Gazze'nin pek çok kez yaptığı gibi, tarihi Filistin'in dört bir yanındaki Filistinlilerin derhal ateşkes ve Gazze'nin hızla yeniden inşası talebiyle daha fazla protesto, grev ve miting düzenlemesinin zamanı gelmiştir.
Gazze'de insanlar açlıktan ölüyor, hareketsiz kalamayız. Binlerce çocuk öldürülüyor, onları terk edemeyiz. Gazze yalnız bırakılırsa Filistin diye bir şey kalmaz.
Middle East Eye'da yayınlanan bu değerlendirme Mepa News tarafından tercüme edilmiştir.