Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisine Siyonist askerlerin saldırısı sonrasında şehit düşmüştü Cengiz Songür... İzmir'de Özgün-Der'de çalışmalarını sürdüren ve tekstil ürünleri pazarlayan Cengiz Songür'ün hayat hikayesini ve oğlunun, kızlarının, yakınlarının şehadetiyle ilgili yorumlarını içeren bir video hazırlandı. İşte o video:
Cengiz Songür gemide fark etmiş, gitmeden önce kızı tarafından cebine konan mektubu. "Sana yazacağım yüzlerce cümle var ama kelimelerim düğümleniyor" diye başlıyor mektup, "Korkuyorum baba. Kardeşlerimin gözlerindeki hüznü annemin yüzündeki endişeyi gördükçe korkuyorum. Ama seni sonunda kaybetmek de olsa git baba... Bir yetimin gülümsemesi için, bir annenin duası için git baba... Geriye bir tek adın da dönse git... Senin kızın olmak çok ama çok güzel baba…" diyor kızlarından biri. Yedi çocuklu 47 yaşındaki baba gururla gösteriyor gemideki yolculara mektubu. 31 Mayıs 2010'daki İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırısında cebindeki mektupla şehit ediliyor.
Cengiz Songür'ün İsrail askerleri tarafından şehit edilmesinin ardından kızları duygularını veda mektubuyla böyle aktardılar:
"Kork İsrail. Korkuyu iliklerinde hisset. Bu kez ebabiller yüzerek geliyor. Bu kez ebabiller ağızlarında taş değil, ellerinde bilyeler taşıyor. Kork İsrail. Koskoca filleri ufacık taşlarla harap ettiren Rabbim, seni yok etsinler diye ellerinde bilyeleriyle ebabillerini yolluyor. Kork İsrail. Müminler artık yanı başında duruyor. Bir yıldızın ışıltısı sanmıştım önce gözlerindeki pırıltıyı. Yüzündeki tebessüm, ayrılığın buruk acısıdır demiştim. Oysaki kurşunlar yağıyormuş üzerine ve tebessümün, şahadete kavuşabilmenin hevesiymiş. Şimdi neredesin ve ne haldesin bilmiyorum. Gözlerimin nemine bakma babam, sadece çocukluktan ağlıyorum. Yoksa dimdik duruyorum seni izlerken, kızıma gösteriyorum ara ara yüzünü, o hâlâ seni balık tutmaya gitti zannediyor. Arada, elindeki gerçek silahları olta zannettiği İsrail askerlerini soruyor. Onlar arkadaşlarının katilleri. diyemiyorum babam, çünkü senden hep merhameti öğrendim. Acımayı, hissetmeyi ve sevmeyi. Sadece, Onlar, dedenin balık tutmasını istemeyenler kızım, diyebildim. Oysaki denizden balık değil, özgürlük çıkacak babam. Filistinli çocukların ellerinden özgürlük tutacak. Senin en güzel ikramın özgürlük olacak. Artık eminim babam, sen özgürsün, biz özgürüz, Gazze özgür babam."
HAKSÖZ-HABER