Gazze direnişi Batı üniversitelerinde vicdani adalet arayışının bayrağı oluyor

Adaleti, hakikati ve vahyi olanı kavramak ve kavradığımız doğruları kavradığımız kadarıyla tanıklaştırmak bir süreç işidir. Önemli olan hakkın doğru kavranması ve amelleştirilmesidir.

HAMZA TÜRKMEN / HAKSÖZ HABER

Filistin’in ve Mescid-i Aksa’nın özgürlük davası vicdanlarda alan açmaya devam ediyor.  Filistin’in işgalcisi Siyonist devleti teşvik eden küresel kapitalist baronların Gazze halkına dolayısıyla İslami uyanış örnekliğine karşı giriştiği veya desteklediği son katliamlara karşı çıkan Batılı vicdan, onur ve erdem sahibi insanların gösterileri ve varlıkları gündem oluşturuyor. Gazze ve Batı Şeria’da sistematik olarak altı ayı aşkın bir zamandır sergilenen katliamlara artık ABD ve Fransa üniversitelerinde de kitleselleşen protestolarla tepki gösteriliyor. Bu tepkiler 1968’de Fransa’da sömürge politikalarını savunan diktatör eğilimli De Gaulle yönetimine karşı başlatılan ve diğer kesimlere de sıçrayan öğrenci eylemlerini hatırlatıyor.

Son olarak Teksas Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı siyonist İsrail rejimi karşıtı protestoları dağıtabilmek için polis gücünün yanında üniversite kampüsüne askeri birliklerin çağırılması bu eylemliliğin kitleselleşen gücünü, ABD Devleti’nin ve kapitalist baronların korkularını gösteriyor. Gazze’ye yaşatılan katliamlardan beri olduğunu göstermek ve İsrail’i protesto etmek için kendini İsrail’in Washington Büyükelçiliği önünde “Yaşasın Özgür Filistin” haykırışları arasında yakan ABD Hava Kuvvetleri askeri Aaron Bushnell’in vicdani adalet arayışı Texas Üniversitesi’nde olduğu gibi; artık Harvard, Columbia, Maryland, Michigan, Brown, George Washington gibi üniversitelerde kitleleşmeye, hatta Fransız üniversitelerinde de kendini göstermeye başladı.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası
"Mustafa Kemal'in askerleri"ne ne zaman dur diyeceğiz?
Gazze katliamı ve Hasbara’nın iflası
Medyadaki ahlaksızlığa neden göz yumuluyor?