Gazze direnişi ABD'nin ayarlarını bozdu!

Abdullah Muradoğlu, Biden'a yönelik artan tepkilerin ABD tarihinde görülmemiş bir mesele üzerinden gerçekleşmesini Gazze direnişinin başarısı olarak yorumluyor.

Abdullah Muradoğlu / Yeni Şafak

Gölge oyunu...

Geçtiğimiz Şubat ayında ABD Başkanı Joe Biden Amerikan silahlarının yabancı ülkelere satış ve transferinde uyulması gereken koşulları bildiren bir “Ulusal Güvenlik Muhtırası” yayımlamıştı. Muhtıra daha çok İsrail’e sevk edilen silahların Amerikan yasalarına ve ABD’nin uymayı taahhüt ettiği uluslararası sözleşmelere uygun şekilde kullanılmasına ilişkindi.

Dört sayfalık Muhtıra İsrail’e bildirilmiş, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise muhtıra koşullarına uygun davranılacağına ilişkin olarak yazılı taahhüt vermişti. Muhtıra Amerikan silahlarının insan haklarını veya uluslararası insancıl hukuku ihlal edecek nitelikte kullanılması durumunda silah ve cephane sevkiyatının durdurulmasını içeriyordu. Muhtıra ayrıca insani yardımların engellenmemesi gerektiğine ilişkin koşulu bir da muhteva ediyordu.

ABD ve Batı medyası İsrail’in “Filistin Soykırımı”nı örtbas edemiyor. ABD Kongresi’ndeki Demokratlar’ın hem “İlerici Sol”, hem de “Merkezci” kanadından İsrail’e silah sevkiyatının askıya alınması yönünde Biden Yönetimine çağrılar yapılıyor. İçlerinde İsrail yanlısı olarak bilinen önemli isimlerin de imza attığı bu çağrılar Biden’ı köşeye sıkıştırıyor. Seçimlerde önemli rol oynayan Genç Demokratlar’ın İsrail’e sorgusuz sualsiz, kayıtsız şartsız desteğe muhalefet etmesinin de söz konusu muhtıranın yayımlanmasında etkili olduğu söylenebilir.

İçeriden ve dışarıdan gelen tepkiler Biden’ın 7 Mart’taki “Birliğin Durumu” konuşmasını şekillendirmişti. Biden binlercesi çocuk olan 30 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini nihayet itiraf etmişti. Biden, 2 milyon sivilin bombardıman altında olduğunu veya yerinden edildiğini belirterek, “Evler yıkılmış, mahalleler moloz yığınına dönmüş, şehirler harabeye dönmüş durumda. Yiyeceksiz, susuz, ilaçsız aileler. Bu yürek parçalayıcı bir durum” demişti.

Ancak Biden” Birliğin Durumu” konuşmasında İsrail’i dizginleyecek bir koşul ileri sürmediği gibi İsrail’e silah sevkiyatı da kesintiye uğramadı. Biden’ın sözcüleriyse ABD’nin İsrail’e bir “kırmızı çizgi” çekmediğini, İsrail’e ne yapması gerektiğini söylemediklerini belirtmeye devam ettiler. Biden’ın Netanyahu’ya yönelik tutumu serzeniş, dilek, temennilerden ibaret kalmıştı. Biden’ın serzenişleri Netanyahu’nun davranışlarını değiştirmesini sağlamadı. Netanyahu’nun bildiğini okumaya devam etmesiyse Biden’ın İsrail’e ilişkin tutumunda değişikliğe yol açmadı.

Hem içerde, hem dışarda itibar kaybına uğrayan Biden ‘ın ülke dışına sevkedilen Amerikan silahlarının kullanımına ilişkin “Ulusal Güvenlik Muhtırası”nın gereğini yerine getirip getirmeyeceğiyse son derece şüpheli. ABD Dış İşleri Bakanlığı İsrail’in Muhtıra koşullarına uygun davranıp davranmadığını denetlemekle mükellef. ABD medyasına yansıyan bilgilere göreyse Dış İşleri’ne gelen raporlar İsrail’in koşullara uygun davranmadığı yönünde. Zaten görünen köy kılavuz istemez. Soykırım dünyanın gözleri önünde cereyan ediyor. Hiçbir kural, tanımayan İsrail Gazze’de Amerikan bombalarıyla “etnik temizlik” kampanyasını sürdürüyor.

ABD Dış İşleri Bakanlığı, İsrail’in muhtıra koşullarına uygunluk durumuna ilişkin bir raporu 8 Mayıs itibariyle ABD Kongresine sunmak zorunda. Bu arada ABD merkezli “Axios” haber sitesinde ABD’nin İsrail’e silah sevkiyatına ara verdiği ileri sürüldü. Barak Ravid imzalı bu haberdeki iddia iki İsrailli yetkiliye dayandırılıyordu. Ancak habere ilişkin olarak Beyaz Saray’dan, Pentagon’dan veya Dış İşleri Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama gelmedi.

“ABD Ulusal Güvenlik Konseyi”nden ismi açıklanmayan sözcülere dayandırılan haberlere göreyse Biden Yönetimi’nin İsrail’e askerî desteğinde değişiklik sözkonusu değil. İsrail’de yayınlanan haberlerdeyse silah sevkiyatının devam ettiği belirtiliyordu. Henüz Biden’dan da, Netanyahu’dan da doğrudan bir açıklama gelmiş değil. İsrail ordusu Refah kentine girmeye hazırlanıyor. Biden Yönetimiyse sözde, Refah’a operasyon düzenlenmesinden yana değil.

Amerikan üniversiteleri İsrail’i ve Biden Yönetimi’ni protesto eden gösteri dalgalarıyla çalkalanıyor. Protestoların kampüs dışına çıkarak yayılması ihtimal dahilinde. Kasım seçimlerine hazırlanan Biden ise tepkileri yatıştırmak için zamana oynuyor. Washington-Tel Aviv arasında bir “Karagöz-Hacivat gölge oyunu” döndürülüyor. Gerçekte ne olup bittiği, ABD Dış İşleri’nin 8 Mayıs’ta ABD Kongresi’ne sunacağı rapor ile daha net şekilde anlaşılacak.

Yorum Analiz Haberleri

Bir liderin portresi: Ahmed el-Şaraa
Türkiye, Suriye'deki yeni yönetimle nasıl ilişkiler kurmalı?
Baas rejimi Suriye’yi sadece siyasî, sosyal veya ekonomik yönden harap etmedi...
2024 senesinde coğrafyamızdaki siyasi olaylar
Birleşmiş Milletler neden yeni Suriye'de rol almamalı?