Gazze çağrısı Saraçhane’de yankılandı: Katil İsrail, işbirlikçi Sisi!

İslami kuruluşların çağrısıyla Beyazıt Meydanı'ndan Saraçhane'ye yürüyüş gerçekleştirildi.

HAKSÖZ HABER

Beş aydır Gazze'deki katliam devam ediyor. Dünya devletleri soykırıma karşı gerekli adımları atmazken halklar ise büyük bir dayanışma örneği sergiliyor. Kitlesel gösterilerle katliama karşı farkındalık çağrısı yinelenirken İstanbul'da da İslami kuruluşların çağrısıyla Beyazıt Meydanı'ndan Saraçhane'ye yürüyüş gerçekleştirildi.

Grup adına sunuş konuşmasını gerçekleştiren Abdülkadir Kızılboğa "Mazlumun yanında zalimlerin karşısında olduğumuzu duyurmak için buradayız. Aksa Tufanı’na olan desteğimizi yineliyoruz. Ramazan’a girerken Gazze’de yaşanan zulmü haykırmak zulüm bitene kadar bir araya geleceğiz.” dedi.

Mahmut Korkut tarafından Kur'an tilaveti gerçekleştirildikten sonra Şemsettin Özdemir söz aldı. Özdemir, Mısır’daki cuntanın işlediği zulümlerin Gazze’ye olan olumsuz tesirine değindi.

“Gazze halkının destekçisi İhvan liderleri Mısır'daki darbeciler tarafından büyük zulümlere maruz kalıyor. Geçtiğimiz hafta verilen idam kararları da bunun son örneğidir. İhvan liderleri hiçbir suç işlememelerine rağmen idam kararıyla yargılanırken Mısır'daki darbeciler Siyonistlere karşı ise hiçbir adım atmıyor.

Darbeciler dünyanın her yerinde eninde sonunda mağlup olmuştur. Mısır'daki darbeciler yol yakınken yaptıkları zulümleri terk etmelidirler. Gazze halkı zulme maruz kalırken kılını kıpırdatmazken İhvan liderlerine karşı aslan kesilmeniz kabul edilemez.”

Ramazan Kayan, Kudüs’ün özgürlüğünün işbirlikçi rejimlerin ortadan kaldırılması ise mümkün olacağını ifade ettikten sonra Gazze halkı ve mücahitler için dua etti.

"Darbeci katiller, Siyonist işbirlikçileri Filistin halkına abluka kurdu. Elleriyle kardeşlerimizi boğmaya çalışanlara karşı İhvan'ı ve Hamas’ı destekliyoruz. İşbirlikçi zalimlere karşı direnen İhvan iktidarında Gazze'ye yönelik kısıtlamalar kaldırılmıştı. Bugünkü cunta ise ablukayı tekrar inşa etti.

İşbirlikçi rejimler özgürleşmeden Aksa'nın kurtulmayacağını bir kere daha görmüş olduk. Zalimler ve onların işbirlikçileri gereken dersi direnişçilerden alıyor. Bu kadar yukarıdan tepki göstermeleri korkaklıklarındandır! Kudüs'ün Siyonist işgalciye mezar olduğu günleri görmek için mücadeleye devam etmeliyiz. Gazze'deki kardeşlerimiz bu azimle savaşıyorlar ve direndikçe özgürleşiyorlar."

Basın açıklaması Mustafa Çakıroğlu tarafından okundu. Eylem marşlar ve sloganlar eşliğinde sona erdi.

Basın açıklamasının tam metni:

Beylik sözlerin tükendiği günlerdeyiz. Dünyanın dört bir yanından feryatlar yükseliyor. Siyahların, beyazların, çekik gözlülerin, zenginlerin ve fakirlerin hiçbirini ayırt etmeksizin insanlığı temelinden sarsan bir gerçekliğe şahitlik ediyoruz. Gazze, tarihin tanık olmadığı bir hırs ile tırpanlanıyor.

Savaş kelimesinin kapsamının, artık belirgin bir tanımı yok. Zira masum insanları, kadınları ve çocukları bu tanımın hedefi haline getirmekten sakınmayan bir dünyada yaşıyoruz. Ahlaki hiçbir zemin cereyan eden vahşete engel olamıyor. Yaşananlar insanlık vicdanında derin yaralar açarken, insanlık Gazze’de yaşanan zulme taraf olmaktansa kendisini ateşe vermeyi daha anlaşılır bir tercih olarak görüyor.

Bunca talanın, zulmün ve katliamın önünde insan olarak kalmanın bedelini Gazze halkı, evlatlarının kanları ve kemikleriyle ödüyor.

Esaretin her türlüsüne, aziz bir teveccüh ile karşı koyan ve elindeki tüm imkanları, Kudüs’e ve Gazze’ye seferber eden Kassam tugaylarına ve onu kucaklayan Gazze halkına muzafferiyetler diliyoruz. Özgürlüğü hak eden bir mücadele varsa şüphesiz bu mülkün yegâne hak edeni bu günlerde Gazze halkından başkası değildir. 

Aksa Tufanı’nın bütün yeryüzü topluluklarının ipliklerini pazara çıkardığı da bir başka realitedir.  Mevki sahiplerinin sözlerinin, Gazze terazisinde hiç bir ağırlığının olmadığı aşikardır.   Uluslararası kanunların ve hukukun yalnızca güçlü olanların, zayıf olanlara yaptırımları doğrultusunda işletildiği bir düzenin içerisindeyiz. Gazze, kendi işgaline gösterdiği mukavemet ile kendisini özgür sanan birçok göstermelik demokrasiyi temelinden sarsmıştır.

Aksa Tufanı, kaynağı fıtrat olan adalet duygusunu tüm dünyada harekete geçirmiştir. Toplumlarına adaletsizlik ile hükmeden bütün kukla idarecilerin tahtları sallanmıştır. Gazze’nin başlattığı tufan, halkların ihyasında bu yüzyılın mimarı olacaktır. Emperyalizmin ve Siyonizm'in sonu, Aksa Tufanı ile başlamıştır.

Batının insana olan bakışı, milyonlarca insanın açlık ve susuzluk ile imtihanı karşısında tüm benliğiyle ortaya çıkmış oldu. İnsan haklarının, her insanın hakkı olmadığını tam anlamıyla idrak etmekteyiz. Batılı devletler nezdinde Müslümanlar hiçbir zaman eşitlerden bir eşit olmadı. Bu çarpık bakış açısı ve adaletsizliğe karşı verilen mücadelede, Aksa Tufanı hem kendisini hem de esir edilmiş bütün zihinleri özgürlüğe kavuşturacak tertemiz bir devrimdir.

Türkiyeli Müslümanlar olarak, Filistin halkının özgürlük mücadelesinin sonuna kadar arkasındayız. Aylardır meydanlarda yükselttiğimiz ses, milletin iradesi olarak nasıl uluslararası kamuoyunda yansıyorsa, ülke yöneticilerinin de bu sesi uluslararası platformlara taşıması gerektiğini düşünüyoruz.

Aksa Tufanı, İslam coğrafyasının kanla yazılmış özgürlük hikayesidir. Bu hikayenin bütün kahramanlarını ailemizin bir ferdi gibi bağrımıza basıyor ve kardeşlerimiz olarak kabul ediyoruz.

Siyonist çetelerin taşeronluğunu yapan uluslararası birliklerin, devletlerin, politik kurumların ve şirketlerin bu zulmün tarafı oldukları müddetçe karşısında olduğumuzu ilan ediyor, ezan okunan her mahallemizi bu mezalime açılmış bir cephe addediyoruz.

Ve diyoruz ki;

“Şüphesiz bizler Allah içiniz, ve ona döndürüleceğiz.”

Etkinlik-Eylem Haberleri

Batman Özgür-Der’de ‘’İslam ve İnsan’’ konuşuldu
Sağlık çalışanları Gazze'deki soykırımı Antalya'da protesto etti
Saraçhane'de direniş ve zafer coşkusu: Özgür Gazze, Özgür Suriye!
Suriye zaferi Bingöl’de tebrik edildi
Özgür-Der aylık panelinde “Suriye’de Direniş ve Zafer” konusu konuşuldu