“Gazze bizim neyimiz oluyor ki?”

Mehmed Göktaş, Gazze konusundaki duyarlılığı eleştiren kesimlere karşı takınılması gereken tutum hakkında hatırlatmalarda bulunuyor.

Mehmed Göktaş / Yeni Akit

DİYELİM Kİ İŞGAL SIRASI BİZE GELMEDİ

“Siyonizmin vaad edilmiş topraklarının içinde Türkiye’nin de bir kısmı varmış, Gazze’ye susarsak sıra bize gelecekmiş...”

Öncelikle bu iddiayı dile getirmeyi birçok yönden çok aşağılayıcı buluyorum. Gazze’ye destek olmamızın gerekliğini böyle bir sebebe bağlamayı hem Müslümanlıkla ve hem de insanlıkla asla bağdaştıramıyorum. Neresinden bakarsanız bakın bu bir zillettir, küçüklüktür, basitliktir ve bir hiçliktir. Müslüman’ın izzeti ve onuru böyle bir söylemi kesinlikle kabullenemez, içine sindiremez.

Diyelim ki Siyonist terör devleti böyle bir iddiasının olmadığını veya bundan vazgeçtiğini söyledi veya bunun mümkün olmadığını gördü ve durduğu yerde durdu, daha ötesine gitmedi...

Söyleyin Allah aşkına, “bizi ilgilendiren bir şey yokmuş” diye oturduğumuz yerde oturacak mıyız? Önemli olan biz miyiz, önemli olan bize bir zararın dokunup dokunmaması mıdır?

Bunun anlamı; “Ey Gazze’de katledilen çocuklar, kadınlar, ey yurtları viraneye çevrilenler! Düşündük ve gördük ki bu sizinle sınırlı kalacak, daha öteye geçmeyecek, hele bize hiç bulaşmayacak. Onun için bizi hiç ilgilendirmez, biz yerimizden kıpırdamayacağız, siz başınızın çaresine bakın!” demek değil midir?

Zaten bizim bu zaafımızdan yararlanan İslam düşmanları bize bu noktadan hücum etmiyorlar mı;

“Gazze bizim neyimiz oluyor ki?”

“Kemalist Türkiye’nin Gazze ile ne işi olabilir?”

“Biz Cumhuriyetle birlikte Batı dünyasıyla beraber olmayı tercih etmişiz, NATO’ya girmişiz, o halde onlar nerdeyse biz de orada olmamız gerekmez mi?”

“Hey Diyarbakır, hey Batman, nedir bu meydanlara dökülmenizin anlamı? Kürtlerin Gazze’yle ne işi olabilir, siz önce kendi derdinize yanın...” demiyorlar mı?

Dikkat ederseniz “terör devletinin bizim topraklarımızda da gözü varmış, Gazze’den sonra sıra bize gelecekmiş...” söylemi ilk etapta sakıncasız gibi görünse de bizi böyle bir tehlikenin kenarına getirmektedir.

Böyle bir düşünce ve böyle bir yaklaşım imandan önce insanlıktan sıyrılıp çıkmak anlamına gelmektedir.

Bugün Avrupa ve ABD’nin kentlerinde bu vahşete karşı ayağa kalkanlar, meydanları dolduranlar “Gazze’den sonra katliam sırası bize gelebilir” düşüncesiyle mi ayağa kalkmalılar yoksa insani izzet ve onurlarından dolayı mı meydanları dolduruyorlar?

Bu duygu ve düşüncelerle cumanız mübarek olsun.

Yorum Analiz Haberleri

“Esed’in düşüşüyle Rusya 'süper güç' olmaktan çıktı”
Döktüğün kan yetmedi mi hala utanmadan konuşabiliyorsun?
"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango